Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    toplumcu gerçekçi romanda ele alınan başlıca temalar nelerdir

    1 ziyaretçi

    toplumcu gerçekçi romanda ele alınan başlıca temalar nelerdir bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Toplumcu – Gerçekçi Roman ve Hikâye

    Toplumcu – Gerçekçi Roman ve Hikâye

    Toplumcu – Gerçekçi Roman ve Hikâye (Yazarları, Eserleri, Özellikleri)

    Başlangıçta Sabahattin Ali ve Sadri Ertem‘in eserleriyle ortaya çıkan ve esasen Anadolu köy ve kasabalarının sorunlarını anlatan toplumcu-gerçekçi roman ve hikâye 1930’ların sonunda Kemal Bilbaşar ve Samim Kocagöz gibi yazarlarla alanını genişletmiştir.

    1950’den sonra köy enstitüsü çıkışlı yazarlarla yaygınlaşan “köy romanı” bu dönemden sonra sosyalist düşüncenin etkisiyle ideolojik bir yön kazanarak gelişmeye devam etmiştir. Bu etki 1960’lı ve 1970’li yıllarda da devam etmiştir.

    Toplumcu-Gerçekçi Eserlerde Konu/Tema

    Yazarlar özellikle köylerdeki toprak kavgaları, ağa-köylü, zengin-fakir, güçlü-güçsüz, öğretmen-imam çatışması, köyden kente göç ve sonuçları, dar gelirlinin sorunları ve geçim mücadelesi gibi konuları işlemişlerdir.

    Toplumcu-Gerçekçi Yazarlar

    Bu anlayışla eser veren başlıca yazarlar şunlardır:

    Realizm ve naturalizm akımlarının etkisinde kalan bu yazarlar yapıtlarını konuşma diliyle yazmış, kahramanlarını bölgesel ağızlarına göre konuşturmuş, güçlü tasvirler yapmışlardır.

    Özellikle Batı Anadolu köylerindeki sorunları anlatan Samim Kocagöz’ün eserlerinin yanında Kemal Bilbaşar’ın Doğu Anadolu’daki ağa-köylü mücadelesini aşk ekseninde anlattığı “Cemo” adlı romanı da önemlidir.

    Toplumcu Gerçekçilerin Özellikleri (özet)

    Toplumcu Gerçekçi Yazarlar Hakkında (kısa/özet bilgi)

    1. Sabahattin Ali:Maupassant tarzı öyküleriyle ve özellikle “Kuyucaklı Yusuf” adlı romanıyla tanınmıştır. Eserlerinde aşk teması etrafında güçlü-güçsüz, ezen-ezilen çatışmasını anlatarak okuru bilinçlendirmeye çalışmıştır.

    2. Orhan Kemal: Eserlerinde tarlada çalışan ırgatların, fabrikadaki işçilerin, köyden kente göç eden gurbetçilerin acıklı hikayelerini gerçekçi bir şekilde anlatır. Ekmek Kavgası adlı öykü kitabı ile Baba Evi, Bereketli Topraklar Üzerinde ve Murtaza adlı romanları tanınmıştır.

    3. Kemal Tahir: İlk dönem romanlarında gerçekçi bir yaklaşımla köy-kent sorunlarına, hapishane yaşamına yer veren yazar daha sonraki yıllarda tarihsel ve siyasal içerikteki romanlarıyla tanınmıştır. Eserleri: Göl İnsanları (Öykü), Sağırdere, Kadınlar Koğuşu, Esir Şehrin İnsanları, Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Rahmet Yolları Kesti (roman)

    4. Yaşar Kemal: Eserlerinde özellikle Çukurova köylüsü ile Güney ve Doğu Anadolu insanını çeşitli yönleriyle anlatmıştır. Anlatımında halk türkülerinden, masal ve efsanelerinden faydalanmış; bu yüzden de destansı lirik bir üslup kullanmıştır. Bu anlatım tarzının tipik örneği İnce Memed romanıdır. Eserleri: Teneke (öykü), İnce Memed (I,II,III,IV), Ağrı Dağı Efsanesi, Orta Direk, Çakırcalı Efe, Fırat Suyu Kan Akıyor, Yer Demir Gök Bakır, Yusufçuk Yusuf… (otuza yakın romanından birkaçı)

    5. Fakir Baykurt: “Köy romanı”nın önde gelen ismidir. Köy enstitülü bir yazar olarak sosyalist-gerçekçi bir çizgide köyü ve köylüyü, gurbetçilerin yaşamını oldukça canlı bir şekilde anlatan yazarın öykülerinin yanı sıra özellikle Yılanların Öcü, Kaplumbağalar, Tırpan, Koca Ren ve Yüksek Fırtınalar adlı romanları ünlüdür.

    6. Aziz Nesin: Yalın bir dille toplumdaki aksayan yönleri, yergiye elverişli tarafları abartılı tiplerle ironik bir şekilde anlatan roman, hikaye ve oyunları ile tanınır. Eserleri: Vatan Sağ olsun, Tatlı Betüş, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Kadın Olan Erkek (roman) İt Kuyruğu, Fil Hamdi, Büyük Grev, Yaşasın Memleket (öykü)

    7. Rıfat Ilgaz: Öykü başta olmak üzere şiir, roman, piyes türlerinde eserler vermiştir. Toplumsal sorunları güldürü öğesiyle birlikte vermiştir. Özellikle “roman-öykü-oyun” öğelerinin kaynaştığı karma bir türün temsilcisi olmuştur. Ünlü eseri “Hababam Sınıfı” böyledir. Bizim Koğuş, Kesmeli Bunları, Çalış Osman Çiftlik Senin, Radarın Anahtarı diğer önemli eserleridir.

    Ayrıca bakınız ⇒ Benzer Konular

    Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org

    Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Akımı ve Özellikleri

    Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Akımı ve Özellikleri

    Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Akımının Özellikleri, Kaynakları (Nazım-Nesir)

    Toplumcu Gerçekçi Edebiyatın Özellikleri nedir?

    Toplumcu Gerçekçiler (Öykü-Roman):

    Toplumcu Gerçekçiler Önemli Temsilcileri:

    Kemal Tahir (1910 – 1973) : Konularını cezaevi yaşantılarından , Kurtuluş Savaşı’ndan, eşkıya menkıbelerinden aldı. Gerçek bir Anadolu romanı oluşturdu.
    Eserleri: Roman:Yorgun Savaşçı,Devlet Ana …

    Orhan Kemal (1914 -1970): Hayatına girmiş yüzlerce kişinin kader ve direnişlerini yazdı. Sürükleyicilik,tabiilik, gerçeklik eserlerinin özelliğidir.
    Eserleri :Roman: Murtaza, Hanımın Çiftliği…Tiyatro:72.Koğuş…

    Yaşar Kemal (1923 – 2015) : Genellikle Çukurova insanının hayat savaşlarını şiirli bir dille yazdı. Tezli romanı savunur. Folklor unsurları ve güçlü doğa tasvirleri görülür.
    Eserleri: Roman:İnce Memet, Yer Demir Gök Bakır, Teneke…

    Fakir Baykurt(1929 – 1999): İçinde doğup yetiştiği köylülerin hayatını yazmıştır.
    Eserleri: Roman: Yılanların Öcü, Tırpan, Kara Ahmet Destanı…Hikaye: Can Parası.

    Ayrıca bkz. ⇒ 1960 ve 1970’lı yılların toplumcu şairleri kimlerdir?

    Toplumcu Gerçekçilik/ Toplumcu Gerçekçilik Akımının Kaynakları

    Toplumcu gerçekçiliğin boyutlanmasında Birinci Dünya Savaşı’yla (1914-1918), onun ardından gelen Rusya’daki Ekim ihtilali’nin (1917) etkisi vardır. Anamalcı (kapitalist) toplum düzeninin, yeni bir toplum düzenine dönüştürme sürecini başlatacak düşüncelerin yaygınlaşmasına, bu düşüncelerin yazınsal ürünlerin dokusu içinde yer almasına yol açmıştır. Şöyle de denebilir, anamalcı düzenin çok yönlü bir eleştiri yapma, bu düzenin yerini alacak olan toplumcu (sosyalist) düzeni gösterme eğilimi güçlendi.

    Toplumcu gerçekçilik Marksist dünya görüşü üzerine oturan, dünyayı ve insanı bu görüş doğrultusunda algılayan bir yazınsal akımdır. Toplumsal çatışmayı ve bu çatışmanın insan üzerindeki etkilerini yansıtır. Bu yansıtımın en güzel örnekleri Gorki‘nin çizdiği insan manzaralarında görülebilir. Anamalcı düzenin yırtıcılığını geleceğe olan inanç ve iyimser bir yaklaşımla öykülerinde ve romanlarında sergilemiştir. Bunu yaparken insanın hem kendisini hem çevresini değiştirebileceği gerçeğini, kendi yazgısının demircisi olduğu gerçeğini vurgulamıştır, insana “kendi kendisinin efendisi olabilmesi için” savaşması gerektiğini nedenselliğiyle birlikte göstermiştir. Anlatımını bu yönde biçimlendirmiş, şiirsel, açık ve yalın, gülümseyen bir temel üzerine oturtmuştur. “Serseriler”, “Stepte”, “Yaşanmış Hikâyeler” adlı öykü yapıtlarında, kendi özyaşamöyküsü üzerine yasladığı “Ekmeğimi Kazanırken”, “Benim Üniversitelerim”, “Çocukluğum” üçlemesinde Gorki’nin, daha doğrusu toplumcu gerçekçiliğin bu yönü bütün boyutlarıyla görülebilir. “Ana”, “Artamonovalar”, “Kum Samgin’in Hayatı”, “Foma…” gibi roman türündeki yapıtlarıyla “Ayaktakımı Arasında”, “Küçük Burjuvalar” adlı oyunlarında Rusya’daki kentsoylu sınıfın çöküşünü, daha kapsamlı bir deyişle yaşadığı dönemdeki Rusya’nın iç ve dış yapısını bireşimsel bir yöntemle aydınlatır.

    Toplumcu gerçekçilik yazında ideolojik boyutun ağır basması, güzelduyusal ve sanatsal yönlerin arka plana atılması demek değildir. Tam tersine ideolojik ilkelerle güzelduyusal ilkelerin bir kâğıdın iki yüzü gibi ayrılmaz bir biçimde bileşimini içerir. Bu yönden yaşamı zenginliklerinden soyarak anlatmaya, şematizme ve şablonculuğa temelde karşıttır, insanı algılayış ve yansıtış yönünden de böyledir bu. Çünkü insan içinde bulunduğu toplumsal çevrenin ürünü olarak duyan, düşünen, tasarlayan bir varlıktır.

    Toplumculuğun toprağında boy atıp gelişen bir akımdır toplumcu gerçekçilik. Bu yönden bireyle toplumsal düzen ve yapı arasındaki çatışmayı yansıtma yerine bu çalışmayı ortadan kaldıracak, bireylerin gelişmesine olanak sağlayacak; onları ruhsal ve fiziksel çöküşten, aktöresel yozlaşmadan kurtaracak bir düzeni yansıtmayı amaçlar. Bu yönüyle de eleştirel gerçekçilikten ayrılır. Eleştirel gerçekçilikte bireyin kendini tüketen koşullara karşı nasıl direndiği, başkaldırdığı gösterilmeye çalışılır. Toplumcu gerçekçilikteyse bu bireysel direnti, bu bireysel başkaldırı kitlesel bir genişiîk kazanır. Kitleler girer romana, oyuna, öyküye. Böylece yazınsal yaratıların insan dokusu değişir. Nitekim Gorki gibi toplumcu gerçekçiliğin işçilerinden ve kuramcılarından biri sayılan Mihail Şolohov yapıtlarıyla akımın bu yönsemesini somutlamıştır.

    Toplumcu gerçekçilikte karaktere hangi açılardan bakılır?

    Boris Suchkov “Gerçekçiliğin Tarihi” adlı yapıtında bu soruyu değişik boyutlar içinde değerlendirirken şunları söyler:

    Toplumcu gerçekçilikte kahraman ülküleştirilmez, içinde bulunduğu toplumsal koşullar ve ilişkiler içinde ele alınır. Ancak bu koşullar ve ilişkileri kişiliğini geliştirme yönünde değiştirmeye savaşır. Kendi kişisel çıkarını toplumsal çıkarlarla bütünleştirmiş bir kişidir o. Terimsel bir adlandırmayla söyleyelim: Olumlu kahramandır. “Olumlu kahramanın güzelliği, sadece belirli ideal nitelikleriyle ortaya çıkmaz, bu niteliklerin iç çatışma ile biçimlenişi, bu niteliklerin pekişmesini engelleyecek her şeyi alt eden sağlam, ilerici güçlerin ve eğitimlerin zaferi ile kahramanın güzelliği anlatıma kavuşur.” öyle ki kahramanın bu gelişim süreci, okuyucuyu etkileyecek, onun da bu kahraman gibi bir gelişim göstertebileceği düşüncesi okuyucuda oluşacaktır.

    Olumlu kahraman yaratma, geleceğin sınıfsız toplumunu sezdirtme toplumcu gerçekçiliğin kuşatımı içinde yer alan özelliklerdir. Bu noktada coşumculuğa (romantizme) yaklaşır yer yer. Ama bu geleneksel coşumculuktan ayrı bir renk taşır. Erişilmeyecek bir düşün ardında değildir toplumcu gerçekçilik. Geleceğe yönelik, düşle beslenmiş imgeler ve coşkusal öğeler içerdiği içindir ki coşumculuğa yaklaşmadan söz edilebilir.

    Toplumcu gerçekçilik sanata ve yazına nasıl bir işlev yüklemektedir?

    Tartışma gündeminde olan bir sorudur bu. Mihail Şolohov, Nöbet Ödülü konuşmasının bir yerinde bu soruyu getirerek sözü, şunları söyler:

    Ayrıca bakınız ⇒ Benzer Konular

    Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org

    Toplumcu-Gerçekçi Roman Özellikleri, Temsilcileri, Maddeler Halinde

    Toplumcu Gerçekçi Eserler (Toplumsal Gerçekçiler)

    Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik, 1930’lardan 1980’lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştür.

    Toplumcu gerçekçi bakış doğrultusunda işçilerin, dar gelirlilerin dünyası, köydeki yaşam tarzı sunulmuş, köyden kente göçün ortaya koyduğu sorunlar, toplumcu dünya görüşüne uygun olarak sergilenmiştir.

    1930’larda üretilen Anadolu insanının gerçeğini, toplumsal değişimle yaşanan sancıları anlatan öyküler ve romanlar, toplumcu gerçekçi edebiyatın kuruluşunun ilk örnekleri niteliğindedir.

    Sabahattin Ali, özellikle Anadolu’ya yönelme ve ne anlattığı kadar nasıl anlattığına da önem veren nitelikli roman ve hikâyeleriyle toplumcu gerçekçilerin öncülerden biridir.

    Toplumcu gerçekçi eser veren yazarların bir bölümü özellikle köy sorunlarına yönelmişlerdir. Tanzimat döneminde Nabizade Nazım’ın Karabibik kitabıyla başlayan köye yönelmenin ilk başarılı örnekleri Ebubekir Hazım Tepeyran’ın “Küçük Paşa” ve Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı yapıtlarıyla Milli Edebiyat döneminde verilmiştir.

    1950’li yıllarda Köy Enstitülü yazarların çabalarıyla köy olgusu romanlarda daha farklı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Köy Enstitülerinde yetişen köy kökenli yazarlar konularını daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alan eserler yazmışlardır. Anadolu köy ve kasabalarına yönelmişlerdir.

    Mahmut Makal’ın 1950’de köy notlarını içeren “Bizim Köy” adlı kitabının yayımlanmasıyla, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın gibi yazarların eserleriyle köye ve köy hayatına ilgi daha da artmıştır.

    1960’lardan itibaren Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar Kemal gibi yazarlar köy – kasaba konularını işlemeyi sürdürürken Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin gibi yazarlar bir süre sonra kent insanının ve büyük kentin sorunlarını da ele alan konulara yönelmişlerdir.

    Toplumcu Gerçekçi Sanatçılar

    SADRİ ERTEM (1900 – 1943)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sadri Ertem Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    SABAHATTİN ALİ (1907 – 1948)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sabahattin Ali Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    KEMAL TAHİR (1910 – 1973)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Kemal Tahir Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    AZİZ NESİN (1916 – 1995)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Aziz Nesin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Orhan Kemal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    YAŞAR KEMAL (1923 – 2015)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Yaşar Kemal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    HALİKARNAS BALIKÇISI (1886 – 1973)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Halikarnas Balıkçısı Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    NECATİ CUMALI (1921 – 2001)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Necati Cumalı Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    SAMİM KOCAGÖZ (1916 – 1993)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Samim Kocagöz Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    KEMAL BİLBAŞAR (1910 – 1983)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Kemal Bilbaşar Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    MAHMUT MAKAL (1930 – …)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Mahmut Makal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    TALİP APAYDIN (1926 – …)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Talip Apaydın Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    FAKİR BAYKURT (1929 – 1999)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Fakir Baykurt Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    FAİK BAYSAL (1922-2002)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Faik Baysal Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    DURSUN AKÇAM (1930 – 2003)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Dursun Akçam Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    ABBAS SAYAR (1923 – 1999)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Abbas Sayar Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    İLHAN TARUS (1907-1967)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. İlhan Tarus Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    MUZAFFER İZGÜ (1933-…)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Muzaffer İzgü Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    ORHAN HANÇERLİOĞLU (1916-1991)

    Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Orhan Hançerlioğlu Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    Yazı kaynağı : www.edebiyatogretmeni.org

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap