Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    türk edebiyatının yazılı ilk ürünü

    1 ziyaretçi

    türk edebiyatının yazılı ilk ürünü bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Yazılı Edebiyat Dönemi

    Yazılı Edebiyat Dönemi

    Yazılı Edebiyat Dönemi ve Özellikleri

    İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatı

    İslamiyet’in Kabulünden Önceki Yazılı Türk edebiyatı 8. yüzyılda başlar, 11. yüzyıla kadar sürer.

    Türklerin en eski yazılı eserleri 6. yüzyıldaki Yenisey yazıtlarıdır; ancak bunlar okunamadığı için belge niteliği taşımazlar. Bu bakımdan Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı ürünleri Göktürk yazısıyla ortaya konulan Orhun yazıtlarıdır. Göktürk yazısı 4’ü sesli 38 harften meydana gelmiştir. Harflerin birleşmediği ve sözcüklerin üst üste iki nokta ile ayrıldığı bu yazı sağdan sola doğru yazılmaktadır.

    Orhun yazıtlarındaki dilin işlenmişliğine bakılırsa, Göktürkçenin eski çağlarda da kullanılmış olabileceği söylenebilir. Nitekim Yenisey yazıtlarının da aynı alfabe ile yazıldığı bilinmektedir.

    Yazılı Türk Edebiyatının Özellikleri:

    Orhun (Göktürk) Yazıtlarının Özellikleri:

    a) Vezir Tonyukuk Yazıtı (720): Vezir Tonyukuk, Çinlilerle yapılan savaşları anı şeklinde yazdırmıştır.

    b) Kültiğin Yazıtı (732): Bu anıtı Bilge Kağan, savaşta ölen kardeşi Kültiğin adına diktirmiştir.

    c) Bilge Kağan Yazıtı (735): Bu anıt, Bilge Kağan’ın ölümünden sonra oğlu tarafından diktirilmiştir.

    Uygur Yazısıyla Ortaya Konulan Ürünler:

    Türklerin İslamiyet’in kabulünden önce kullandıkları bir diğer alfabe de Uygur alfabesidir. Uygur alfabesi, Uygurların bulduğu bir alfabe olmayıp Mani dinine mensup Soğdaklıların yazısıdır. Şamanizmi bırakıp Mani dinini benimseyen Uygurlar, Mani dinine mensup olanların yazısını kullanmışlardır. Uygur yazısı 14-18 harfli, harfleri birbirine bitiştirilerek ve sağdan sola doğru yazılan bir yazıdır. Harf sayısının azlığı, bu yazının yetersiz kalmasına yol açmıştır.

    Uygur alfabesiyle yazılan önemli iki eser Altun Yaruk (Işık) ve Sekiz Yükmek (Yığın)‘tir. Bu eserlerde Budist-Maniheist hikâyelere yer verilmiştir.

    Altun Yaruk’taki hikâyelere şu örnekler verilebilir:
    a) Çaştani Bey Hikâyesi
    b) Kalyanamkara Papamkara . (İyi prens – kötü prens) Hikâyesi
    c) Aç Pars Hikâyesi

    Uygurlar Döneminde varlığı belirlenen önemli eserlerden biri de Irk Bitig‘dir. 10. yüzyıldan kalma olduğu sanılan ve Göktürk alfabesiyle yazılmış bu eser bir fal kitabıdır. Irk Bitig, Uygurların egemen olduğu bir coğrafyada yazılmıştır. Türkistan’da Bin Buda mağaralarında bulunan bu eser, bugün Londra’daki bir müzede saklanmaktadır.

    Uygurlar Döneminde birçok Türk şairin şiirler yazdığını biliyoruz.

    Şiirleri ele geçen ilk Türk şairi Aprınçur Tigin Uygurların ilk döneminde ve Maniheizm’in etkili olduğu çevrelerde yetişmiştir. Bu şairin lirik bir aşk şiiri ile bir dinî şiiri ele geçmiştir.

    Ayrıca bakınız ⇒ Sözlü Edebiyat Dönemi

    Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org

    Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı eserleri

    Türk Edebiyatının Bilinen İlk Yazılı Eserleri - Eğitimdili

    Bu yazımızda öğrencilerimizin sürekli araştırmış oldukları konu olan Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı eserleri hakkında bilgiler vereceğiz. Türk edebiyatının ilk yazılı ürünü olan eserleri özellikleri ve yazarlarıyla birlikte öğreneceğiz. Türkler yazılı edebiyata geçmeden önce göçebe bir kültüre sahipti ve sözlü edebiyat ürünlerini ortaya çıkarıyorlardı. Türklerin Talas savaşıyla Müslüman olmasıyla yerleşik hayata geçmesi hızlanmış ve artık yazılı edebiyat ürünleri gibi eserler de ortaya çıkmıştır.

    Türk Edebiyatının ilk yazılı eserleri derslerimizde veya sınavlarda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bundan dolayı iyi öğrenmek gerekiyor. Artık Türk edebiyatının ilk yazılı eseri nedir sorusunu gördüğünüz an hemen cevaplayabilirsiniz.

    Türk Edebiyatının Bilinen İlk Yazılı Eserleri Nelerdir?

    Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı eseri Orhun Yazıtları yani bilinen diğer bir adıyla Orhun Abideleridir. Diğer yazılı örnekler ise Türklerin İslamiyeti kabul etmesiyle oluşturulmuştur. O eserler ayrı bir başlık içerisinde yazılmıştır.

    &Quot;≪Yoastmark

    İslamiyet Öncesi İlk Yazılı Örnek

    Orhun Yazıtları  Türkler’in İslamiyet’i kabul etmeden önce oluşturdukları ilk yazılı eserdir.  Orhun Abideleri ile ilgili biraz bilgi sahibi olalım.

    İslamiyet Sonrası İlk Yazılı Eserler

    Türk Edebiyatının Bilinen İlk Yazılı Eserleri arasında birde İslamiyet’i kabul ettikten sonra oluşturulan ilk yazılı eserler bulunur.  Gelin bu yazılı eserleri tanıyalım.

    İlk Türk yazılı eserlerini oluşturan devlet kimdir?

    II. Göktürk Devleti’dir ve ilk yazılı eser: Orhun Yazıtları

    Türk Edebiyatının Bilinen İlk Yazılı Eserleri hakkında bilgiler öğrendiniz. Artık Türk Edebiyatının ilk yazılı örnekleri denilince aklınıza yukarı da yazdığımız bilgiler gelecek. Bu bilgiler çok önemlidir. Sınavlarda ve kültür sorularında sıklıkla karşınıza çıkabilmektedir.

    Yazı kaynağı : www.egitimdili.com

    Yazılı Edebiyat, Yazılı Edebiyatın Özellikleri, Yazılı Edebiyatın Ürünleri, Yazılı Edebiyat Köktürk Yazıtları Uygur Metinleri | Edebiyat Öğretmeni

    Yazıya ilk aktarılan eserlerin bulunduğu dönemdir. Türkçe yazılı belgeler 6. yüzyıldan kalan Yenisey ve 8. yüzyıldan kalan Orhun Yazıtları’dır (Köktürk Kitabeleri). Orhun Yazıtları, Türklerin edebî değer taşıyan ilk yazılı metinleridir. Yazıtlarda kullanılan dil. bütün dış etkilerden uzak, saf Türkçedir. Uygur yazıtları da bu dönemin eserlerindendir. Bu dönemde Türkler kendi alfabelerini (Göktürk, Uygur) kullanmışlardır.

    Yazılı dönemin genel özellikleri şunlardır:

    1. Göktürk (Orhun) Yazıtları

    Orhun Abideleri, Göktürk İmparatorluğu’nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır. Yazıtlar Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi hakkında önemli bilgiler vermektedir. Türk ve Türkçe adı, ilk kez Doğu Göktürkler dönemine ait bu yazıtlarda geçmektedir.

    Yazıtların üçü çok önemlidir. Anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.

    Orhun Abideleri’ni ilk kez 1889 yılında Rus tarihçi Yardintsev bulmuştur. 1890’da bir Fin heyeti, 1891’de de bir Rus heyeti burada incelemelerde bulunmuştur. Bu heyetler yazıları çözememişlerdir. Fakat 1893 yılında Danimarkalı bilgin Vilhelm Thomsen. 38 harfli alfabeyi çözerek yazıtları okumayı başarmıştır. Yazıtlar, Türklerin ilk ulusal alfabesi olan Göktürk alfabesi ile yazılmıştır.

    Alfabenin dördü ünlü, otuz dördü ünsüz harflerden oluşur. Yazıda harfler birbirine birleştirilmez, kelimeler de birbirlerinden iki nokta üst üste konularak ayrılır. Sağdan sola ve yukarıdan aşağıya yazılır. Orhun abidelerinde yazılar yukarıdan aşağıya yazılmış ve sağdan sola doğru istiflenmiştir.

    Yazıtlarda kullanılan dil. yabana etkilerden uzak, yalın bir dildir. Yazıtlar, yer yer realist bir tarih dili, yer yer millî ve sosyal eleştiri cümleleri, yer yer kudretli bir hitabet dili ile yazılmıştır. Yazıtla Türkçenin ilk düzyazı örnekleridir.

    Göktürk Yazıtları’ndan bir bölüm

    Günümüz Türkçesiyle

    Kültigin Anıtı

    Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar, Bilge Kağan’ın ağzından nakledilerek birlik, bütünlük mesajı verilir.

    3,35 metre yükseklikte, kireçtaşından yapılmış ve dört cephelidir. Yazıtın doğu yüzünde 40; güney ve kuzey yüzlerinde 13’er satır Göktürk harfli Türkçe metin vardır. Batı yüzünde ise, devrin Tang İmparatoru’nun Köl Tigin’in ölümü dolayısıyla gönderdiği Çince mesajına yer verilmiştir. Batı yüzünde Çince yazılar dışında yazıta sonradan eklenmiş Göktürk harfli iki satır bulunmaktadır. Yazıtın kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de (pahlarda) Göktürk harfli Türkçe metinler mevcuttur.

    Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar. Bilge Kağan’ın ağzından nakledilerek birlik, bütünlük mesajı verilir. Yazıtın doğu, kuzey ve güney yüzlerinin yazıcısı, Yollug Tigin, batı yüzünün yazıcısı ise, Tang İmparatoru Hiuan Tsong’ın yeğeni Çang Sengün’dür. Köl Tigin yazıtının doğu yüzünde, bütün Türk boylarının ortak damgası olduğu sanılan dağ keçisi damgasına; doğuya ve batıya bakan “tepelik” kısımlarında ise, kurttan süt emen çocuk tasvirlerine yer verilmiştir.

    Yazıt, geçen yaklaşık 1300 yıllık süreç içinde önemli ölçüde tahrip olmuştur. Zira yazıtın doğu ile kuzey yüzlerini birleştiren kısım yıldırım düşmesi sonucunda parçalanmıştır. Orijinalinde kaplumbağa kaide üzerinde bulunan yazıt, bu kaidenin de parçalanması üzerine 1911 yılında, sunak taşından kesilen granit bir blok üzerine oturtulmuştur.

    Bilge Kağan Anıtı

    734 yılında ölen Bilge Kağan adına oğlu Tenri Kağan tarafından yaptırılan bu anıt 735 yılında dikilmiştir.

    Yazıtta Bilge Kağan’ın ağzından devletin nasıl büyüdüğü anlatılmakta ve Kültigin’in ölümünden sonraki olaylardan söz edilmektedir. Ayrıca kağanın konuşmasından başka yeğeni Yulluğ Tigin’in kayıtları da yer almaktadır. Yaklaşık 3.75 metre yüksekliğinde olan yazıt, dört cephelidir. Yazıtın doğu yüzünde 41, kuzey ve güney yüzlerinde 15’er satır Göktürk harfli Türkçe metin bulunmaktadır. Batı yüzünde ise, (Köl Tigin yazıtında olduğu gibi). Çince bir metne yer verilmiştir. Batı yüzünün tepelik kısmının ortalarına da Göktürk harfli Türkçe manzum metin yazılmıştır.

    Yazıtın güneydoğu, güneybatı ve batı yüzlerinde de (pahlarda) Göktürk harfli Türkçe küçük metinler bulunmaktadır. Yazıtta olayları nakleden, öğütler veren Bilge Kağan’dır. Yazıta Köl Tigin’in ölümünden sonraki olaylar anlatılmıştır.

    Tonyukuk Anıtı

    Tonyukuk anıtı dört cepheli iki dikilitaş halindedir. Yazılar diğer taşlara göre daha silik durumdadır.

    Tonyukuk, Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kağan’ın amcası Kapgan Kağan’ın ve Bilge Kağan’ın baş bilicisi yani baş veziri idi. Bu anıtı ihtiyarlık devrinde kendisi diktirmiştir ve yazılar da kendisine aittir. Taşlarda Göktürklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğu, kurtuluş savaşının nasıl yapıldığı ve Tonyukuk’un neler yaptığı anlatılır. Birinci yazıtta 35. ikinci yazıtta 27 satır Göktürk harfli Türkçe metin bulunmaktadır.

    Tonyukuk Anıtından

    Göktürk Yazıtlarının genel özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:

    2. Uygur Dönemi Eserleri

    Göktürk Devleti’nin yıkılmasından sonra kurulan Uygur hanlıklarından kalma eserlerdir. Daha çok Buda ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir. Bunlar Turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

    Uygurların kâğıda kitap basma tekniğini bildikleri anlaşılmaktadır. Dönemden kalma birçok hikâyenin yanında “kökünç” denilen bir tür ilkel tiyatro eseri de vardır.

    Altun Yaruk ve Sekiz Yükmek adlı eserler, Budizm’i anlatan dinî metinlerdir. Uygurlar bu eserleri 14 harfli Uygur alfabesiyle yazmışlardır.

    Uygur Dönemine ait bir metin parçası
    Buda Avatamsaka atlıg sudur içinde
    Busulmak -sız nom oguş- ka kirmek bölükde
    Bulung yıngak sayu kelmiş bodısatav-lar
    Bulıtçılayu yığılmış toy kuvrag ara

    Günümüz Türkçesiyle
    Buda Avatamsaka adlı sutra içinde,
    Değişmeyen -töre faslında- giriş bölümünde,
    Her yandan, her köşeden gelmiş bodhisatvaların
    Bulut gibi toplanmış olan topluluğu cemaati arasında.

    Yazı kaynağı : www.edebiyatogretmeni.org

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap