misafirperverlik ile ilgili hikaye kısa
misafirperverlik ile ilgili hikaye kısa bilgi90'dan bulabilirsiniz
Siz de öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız.
8. Sınıf Türkçe Siz de öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız. konusunu kısaca ve uzun ele alacağız.
Cevap:
Allah’ın Misafiri
Soğuk bir kış günüydü. Sokakta hiç bir canlı yoktu. Akşam saatlerinde aniden bir kapı çaldı. Yağan kardan dolayı dışarıda mahsur kalan bir çocuk kapımızı çaldı. Hemen ailem onu evimize alarak sobanın yanında ona bir yer yaptılar.
Çocuk kendine gelmesi için annem lezzetli bir çorba yaptı. Çocuğun yemeği yemesinden ne kadar aç olduğu görülmüştü. Çocuk karnı doydu ve soğuktan arındıktan sonra beraber sohbet ettik. Ailesine haber verdik. Ailemle beraber sabah çocuğu ailesine teslim ettik. artık bir kardeşim daha olmuştu.
Cevap:
Yabancı Turist Müslüman Oldu
Karlı soğuk bir akşamdı. Annem camdan dışarı baktığımda dışarıda bir kadım kaldırımda ümitsiz bir şekilde oturuyordu. Ailem hemen onun yanına giderek neden burada olturduğunu söyledi. Yabancı kadın parasının bittiğini ve gideceği yer olmadığını söyledi.
Ailem hemen onu eve alarak ısınmasını ve karnını doyurmasını sağladı. Kadınla ile ailem güzel bir sohbet ederek bir bağ oluşturdu. Zaman içerisinde kadın şaşkın bir şekilde bana neden yardım ettiniz dedi.
Ailem, kadına dinimizi ve gelenek ve göreneklerimizin bizlere bunu emrettiği ve yardıma muhtaç olan kişilere yardım etmemizi emrettiğini ifade etti. Kadın bu durum karşısında çok şaşırmıştı. Annem güzel sesi ile kuranı kerim okuduğunda kadın bir kez daha şaşırdı ve bu güzel kitabın ne olduğunu merak etti.
Ailem İslam dinini kadına anlattı. Kadın, bende Müslüman olmak istiyorum dedi. Bunun sonucunda bir kardeşimiz daha oldu ve ailemizin bir ferdi olarak ülkemizde kalmaya karar verdi.
Yazı kaynağı : www.forumsayfacevaplari.com
Öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız, hikâyenizde mizahi ögelere yer veriniz ve yazınıza uygun bir başlık
Tarhana Çorbası
Bir yaz günü karı koca yabancı iki turistin yolu bir köye düşer. Köy yolunda giderlerden arabaları bozulur. Tamir için kimseye ulaşamazlar. Ne yapacaklarını düşünürlerken yolun kıyısında evleri bulunan karı koca köylü çift, yabancı turistleri geceyi geçirmeleri için evlerine davet ederler.
Turistler bu teklifi memnuniyetle kabul ederler. Fakat bir sorun vardır; dilleri yabancı olduğu için anlaşmakta güçlük çekiyorlardır. Yine de el kol hareketleri ile bir şekilde anlaşmaya çalıştılar.
Evin hanımı sofrayı hazırlar. Hep beraber sofraya otururlar. Sofrada tarhana çorbası, bulgur pilavı ve ayran vardır. Turistler çorbayı göstererek “What is this?” diye sorarlar. Çiftçi “Diz değil bacım bu, tarhana çorbası. Ye ye bakma öyle.” der. turist kadın çorbayı çok sever. Yedikçe “Good! Good!” der. Çiftçi karısına dönüp “Hanım, tarhana çorbası diye tavuk yemi mi pişirdin yine, baksana kadına gıdaklamaya başladı…”
Kuşların Misafirperverliği
Yüksek bir ağaçta mutlu mesut yaşayan iki kuş varmış, gündüzleri yuvalarına yiyecek getirir, akşam olunca da bu yiyecekleri afiyetle yerlermiş. Bir gün dişi kuş yuvaya erken dönmüş, erkek kuşu beklemeye başlamış. Saatler geçmiş hala erkek kuştan haber yokmuş. Yağmur da başlamış, dişi kuş endişelenmeye başlamış, kendine hiç böyle yapmazdı bir terslik var diye söylenmiş. Onu aramak için yuvadan ayrılmış.
Bir süre uçtuktan sonra bir de ne görsün. Bir avcı elinde bir kafesle, kafesin içinde de erkek kuşla birlikte ilerlemekteymiş. Çok korkan dişi kuş, erkek kuşa yardım etmeliyim diye düşünmüş. Çaresizce kanatlarını çırparak avcının dikkatini dağıtmaya çalışmış, ancak nafileymiş, hiçbir işe yaramıyormuş.
Yağmur durmuş, avcının bütün kıyafetleri ve kendisi hayli ıslanmış. Tam da bu iki kuşun yuvasının bulunduğu ağacın altında durup kurulanmaya ve dinlenmeye karar vermiş.
Dişi kuş, erkek kuşun kafesinin yanına konmuş ve üzüntüsünden ağlamaya başlamış. Erkek kuş kafesin içinden ona; üzülme, şimdi bir misafirimiz var, aç ve ıslak, onu iyi ağırlamalıyız demiş. Bunları söyledikten sonra, erkek kuş dişi kuşa avcı için kuru ve ateş yakılabilecek bir şeyler getirmesini tembihlemiş.
Dişi kuş kuru odun parçalarını erkek kuşun kafesinin yanına getirmiş. Erkek kuş kafesin içinden avcıya seslenip:
Bizim yuvamızın altında duruyorsun, bundan böyle misafirimiz sayılırsın. Ayrıca çok ıslandın ve açsın, dişi kuştan senin için kuru odun getirmesini istedim, o da getirdi. Bu odun sayesinde ateş yakıp beni pişirip yiyebilirsin demiş.
Erkek kuşun söylediklerinden ve misafirperverliğinden çok etkilenen avcı, çok utanmış ve erkek kuşu serbest bırakmış ve eklemiş:
Sen çok iyi bir kuşsun, bense açgözlülük ve bencillik ettim, bundan hiçbir kuşa tuzak kurup onları yakalamaya çalışmayacağım demiş.
Erkek ve dişi kuş yuvalarına mutlulukla dönebilmişler ve yeniden huzurla yaşamışlar!
Yazı kaynağı : www.egitimsistem.com
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.