mide rahatsızlığı belirtileri
mide rahatsızlığı belirtileri bilgi90'dan bulabilirsiniz
Mide Hastalıkları
Gastrit Nedir?
Gastrit genel anlam olarak mide duvarının çeşitli nedenlerle gelişen iltihabı reaksiyonudur. Toplumda sık olarak görülen gastritin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu farklılık nedeniyle hastalar doktor doktor gezerek sorunlarına çözüm aramaktadır. Ankarada gastroenteroloji alanında hizmet veren Dr Meral Sözen bu yazıda “ Gastrit belirtileri nelerdir?”,“ Gastrit tanısı nasıl konur?”, “Gastriti olan hastalarda beslenme nasıl olmalıdır?”, “Gastritte hangi ilaçlar kullanılmaktadır?”, “Gastrit tedavisi ne kadar sürer?”, “Gastrit tamamen iyileşir mi?”, “Gastrit tedavisinde bitkisel tedaviler nelerdir?”, “Gastrit mide bulantısı yapar mı?”, “Gastrit çeşitleri nelerdir?”, “Gastrit kansere dönüşür mü?”, “Gastrit ile ülser başlangıcı aynı mı?”, “Gastrit kansere döner mi?” sorularına cevap verecektir.
Gastrit Belirtileri Nelerdir?
Kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte açlıkla artan ağrı, midede yanma, hazımsızlık, şişkinlik, midede sürekli dolgunluk hissi, geğirme, ağız kokusu olabilmektedir.
Gastrit Tanısı Nasıl Konur?
Hastaların şikayetleri dinlenip fizik muayene yaptıktan sonra buna neden olabilecek metabolik hastalıklar ve mide mikrobu olup olmadığına dair testler yapılır. Şikayetlerin şidddeti ve süresine bağlı izlenecek tedavi yolu değişmektedir. Kısa süreli yakınmalarda genellikle endoskopik inceleme önerilmezken ilerleyen süreçte şikayetlerin sıklaşması beslenme önerileri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile düzelmeyen ilaç tedavisine yanıt vermeyen yada ileri yaşta ailede kanser öyküsü bulunan hastalarda endoskopi planlanmalıdır. Endoskopik olarak gastrit normal duvar görünümden daha kırmızı ve şiş görülmektedir. Bu durumda bu gastrite neden olacak etkeni belirlemek için biyopsi yapılamalıdır.
Gastriti Olan Hastalarda Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Gastriti olan hastalarda uzun dönemde sürekli uygulaması gereken yasaklardan oluşan bir diyet listesi verilmemektedir. Ancak kısa süreli midenin rahat sindireceği dinlenmesini sağlayacak beslenme önerilerinde bulunulabilir. Sigara ve alkol gibi alışkanlıklar aşırı stres şikayetleri artırmaktadır.
Gastritte Hangi İlaçlar Kullanılmaktadır?
Gastrit tedavisinde altta yatan nedene yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Örneğin helikobakter pilori dediğimiz mide mikrobuna bağlı gastritlerde antibiyotik tedavisi uygulanırken, mikrobun eşlik etmediği gastritlerde mide asidini baskılayan tedaviler uygulanmaktadır. Atrofik gastrit eşlik ediyorsa mide asidini baskılayan tedavilerden kaçınırız. Yani bu durum hastadan hastaya değişmektedir ve tedavi bireysel olarak düzenlenmektedir.
Gastrit Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Hastanın şikayetlerinin süresi sıklığı ve şiddeti tedavi süresini belirlemekte etkin rol oynamaktadır. Bu yüzden bu karar bireysel olarak verilmelidir.
Gastrit Tamamen İyileşir mi?
Akut gastritlerde iyileşme genellikle hızlı olurken kronik gastritin olduğu hastalarda tamamen iyileşme daha geç olabilir. Altta yatan etkenler ve eşlik eden diğer risk faktörleri iyileşme sürecinde önemli rol oynamaktadır.
Gastrit Tedavisinde Bitkisel Tedaviler Nelerdir?
Hak arasında birçok tedavi kulaktan dolma bilgiler şeklinde yayılırken bilimsel veriler eşliğinde dozlaması düzgün yapılmış ilaçlar bitkisel tedavilerden daha etkindir.
Gastrit Mide Bulantısı Yapar mı?
Gastriti olan bireylerde mide bulantısı sık görülen bulgulardan biridir. Özellikle belirli yiyecekler ile bulantı sıklığı artmaktadır. Akut gastritlerde bulantıya daha sık rastlanır.
Gastrit Çeşitleri Nelerdir?
Gastritler başlangıç süresine, yerleşim yerine ve altta yatan nedene göre farklı gruplara ayrılmaktadır. Başlangıç sürecine göre akut ve kronik gastritler olarak ayrılırken, yerleşim yerine göre antral gastrit, pangastrit vs şeklinde ayrılmaktadır. Altta yatan nedene göre değerlendirirsek atrofik gastrit, otoimmun gastrit, helikobakter pilori gastriti vb şeklinde ayrım yapılabilir.
Gastrit Kansere Dönüşür mü?
Bütün gastritler kansere dönüşmez. Ancak genetik yatkın bireylerde helikobakter piloriye bağlı gastritlerde lenfoma riski artmaktadır. Ayrıca atrofik gastrit zemininde hücresel değişiklikler ile kansere dönüşüm olabilmektedir.
Gastrit İle Ülser Başlangıcı Aynı mı?
Ülser başlangıcı halkın durumu kolay anlaması adına oluşturulmuş bir tabir olup çok yoğun gastrit olduğunu yer yer küçük tahrişlerin olduğunun ifade etmektedir.
Gastrit Kansere Döner mi?
Atrofik gastritlerde displazi varlığında kanser gelişme ihtimali normal popülasyona göre artmıştır.
Gastrit Bağırsağı Etkiler mi?
Gastrit terim gereği mideye sınırlı iltihabı reaksiyonu ifade etmektedir. Ancak sindirim sisteminde herhangi bir yerde problem olduğu zaman diğer kesimlerde buradan etkilenmektedir. Ayrıca sindirim sisteminden kaynaklanan ağrılar aynı sinir ileti sistemi üzerinden taşındığı için birbirinin ağrısı ile karışabilmektedir. Burada eşlik eden problemler değerlendirilerek ayırıcı tanı yapılmalıdır.
Fonksiyonel Dispepsi
Çevremizde çoğu zaman karşılaşırız “doktor doktor gezdim şu mide şikayetlerime bir çözüm bulamadım “ diye birçok kez muayene olmuş türlü tetkikler yapılıp tedaviler verilmiş ancak şikayetleri geçmeyen bu problemlerden muzdarip olan hasta grubunu… çoğunlukla ardından şu ifadeler gelir “psikolojikmiş dediler ne alakası var psikoloji ile midemin ağrısının…” Bu durum böyle sürer gider.
Fonksiyonel dispepsi; altta yatan bir organik patoloji (yani bizim yaptığımız testlerle tespit edilemeyen) bulunmaksızın karnın üst kesiminde olan yanma, ağrı, hazımsızlık, şişkinlik ve reflü benzeri belirtilerin olması durumudur. Bu hastalarda üst gastrointestinal sistem grafisi de dahil olmak üzere birçok test yapılır. Bazen farklı sebepler saptanır ancak hasta verilen tedaviden fayda görmez işte bu durumda akla fonksiyonel dispepsi gelmelidir.
Fonksiyonel Dispepsi Nedir?
Fonksiyonel dispepsi; yapılan testlerde altta yatan bir patoloji olmaksızın uzun dönem devam eden mideye uyan bölgede ağrı, yanma, karın ağrısı, hazımsızlık, ülser benzeri ağrı ile karakterizedir.
Fonksiyonel dispepsisi olan hastaların en sık sorduğu sorular şunlardır:
Bu sözleri söylüyorsanız büyük ihtimalle fonksiyonel dispepsi hastasısınız. Bu durum genellikle midenin mide asidine duyarlılığının artması ve psikolojik faktörlerin sindirim sistemine etkisi ile açıklanmaktadır. Bu durumda organ duyarlılığını azaltacak birtakım ilaçlar hastaların tedavisine eklenmektedir. Bunların yanısıra hastalara psikolojik stresle başa çıkma ile ilgili yöntemlere başvurması önerilmektedir.
Peki Mide Ağrısından Ne Zaman Korkmalıyız?
Mide ağrısı durumu süreklilik arzediyorsa, bulantı ve kusma eşlik ediyorsa, mide ağrısı sırta vuruyorsa, mide ağrısı gece uykudan uyandırıyorsa, mide ağrısı ile birlikte belirgin zayıflamanız varsa bu durumda vakit geçirmeden doktora başvurmalısınız.
Ankara’da mide ağrısı şikayeti ile başvuran hastalarda öncelikle hastalık öyküsü ve değerlendirme yapılmaktadır. Mide ağrısı şikayeti olan kişilerin mutlaka endoskopi yapması gerekmeyebilir ancak yapılan muayene ve tetkikler ile endoskopi yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir. Mide hastalıklarının çoğunluğu mide ağrısı ile seyretmektedir. Mide ağrısı nedeni basit bir gastrit olabileceği gibi mide kanseri de olabilir.
Ankarada mide ağrısı, dirençli mide ağrısı nedeniyle binlerce hasta görmüş ve tedavi etmiş Dr Meral Sözen bu bilgi birikimi paylaşmak için mide ağrısı hastalarını muayenehanesinde tedavi etmek için beklemektedir. Ankarada devlet hastanelerine mide ağrısı ile başvuran birçok hasta bulunmaktadır ve hastalar şikayetlerine kesin çözüm bulunamadığını düşünerek başka devlet hastanelerine de mide ağrısı ile başvurmaktadır. Ankarada özel hastanelerde de birçok hasta mide ağrısı ile tedavi görmektedir.
Mide Ülseri
Toplumda sıklığı oldukça sık olup insanların %5-10’unda hayatının bir döneminde muzdarip olduğu mide ülserinin tanısı ve tedavisi oldukça kolaydır. Dr Meral Sözen bu yazısında “Mide ülseri nedir?”, “Mide ülserinin belirtiler nelerdir?”, “Mide ülserine neden olan faktörler nelerdir?”, “Mide ülser tanısı nasıl konur?”, “Mide ülseri tedavisi nasıl yapılır?”, “Mide yarasında bitkisel tedavi kullanılır mı?”, “Mide ülserinde diyet nasıl olmalıdır?”, “Mide yarası kansere döner mi?” sorularının cevabını bulabilirsiniz. Ankara’da mide ülseri nedeniyle başvurulan birçok hastane bulunmaktadır. Ankara mide ülseri tedavisi devlet hastanelerinde yapıldığı gibi Ankara özel hastaneler ve muayenehanelerde de yapılmaktadır.
Mide Ülseri Nedir?
Mide duvarı içerisinde bulunan yüzey tabakasının tahrişi ile birlikte doku bütünlüğünün bozulmasına mide ülseri denir. Mide ülseri dokuda tahrişe bağlı şikayetlerin görülmesi ile karakterizedir.
Mide Ülserinin Belirtiler Nelerdir?
Mide ülserinin yerleştiği bölgeye göre hastalarımızın şikayetleri değişmektedir. En sık görülen belirti midede ağrı ve midede yanmadır. Bunlara bulantı, kusma, kilo kaybı, siyah renkli dışkılama ve ishal eşlik edebilir. Hastalığın ilerlemesi durumunda kanlı kusma ve midenin delinmesine bağlı gelişen ciddi karın ağrısı, tansiyon düşmesi, terleme, titreme, ateş gibi belirtiler görülebilir. Bu durumda hastaya çok acil müdahale edilmemesi halinde ölümle sonuçlanabilmektedir.
Mide Ülserine Neden Olan Faktörler Nelerdir?
Ülser gelişiminde iki grup faktör söz konusudur. Midede sürekli birbirine karşı gelişen olaylar mevcuttur. Midenin koruyucu mekanizmaları mideyi korumaya çalışırken karşı faktörler mide tahrişine neden olmaktadır. Normal koşullarda denge halinde devam etmektedir. Ancak koruyucu faktörlerde oluşan bir eksiklik yada saldırgan faktörlerin artması midede ülsere neden olmaktadır. Koruyucu faktörler arasında mide duvarındaki hücrelerin sık yenilenmesi, bu hücrelere gelen kan akımının düzenli ve iyi olması, mideden salgılanan birtakım maddeler ve mide yüzeyinde olan koruyucu tabaka sayılabilir. Saldırgan faktörler ise; kullandığımız ilaçlar, alkol, sigara, beslenme alışkanlıkları, mide mikrobu olarak bilinen helikobakter pilori sayılabilir.
Mide Ülser Tanısı Nasıl Konur?
Mide ağrısı olan hastaların bir kısmında mide ülseri mevcuttur. Hastalık öyküsü esnasında midede ağrı, yanma olması bu şikayetlerin sıklık kazanması ve gece uykudan uyandırması bunlara bazen kilo kaybının eklenmesi durumunda mide ülserinden şüphelenmemize neden olur. Yapılan muayenede mide üzerine baskı uygulandığında ağrının artması mide ülseri belirtilerinden bir başkasıdır. Mide ülseri tanısı koymak için en güvenilir yöntem endoskopi yapılmasıdır. Endoskopi esnasında mide ülserinin yeri, büyüklüğü hakkında direk bilgi edinilir. Bunların yanı sıra ülserden biyopsi alınarak nedeni hakkında bilgi sahibi olunur.
Mide Ülseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mide ülseri tespit edildikten sonra tedavi nedene yönelik olmalıdır. Altta yatan helikobakter pilori varsa antibiyotikli tedaviler kullanılmalıdır. Bunların yanında mide duvarının iyileşmesi için mide asidini baskılayıcı ilaç tedavilerinin yanısıra duvarın yüzeyini örterek tahrişin azalmasını sağlayan bir grup ilaçta kullanılmalıdır.
Mide Yarasında Bitkisel Tedavi Kullanılır mı?
Her ne kadar mide ülserinin iyileşmesini sağlayan birçok bitkisel tedavi önerileri bulunsa da bu tedavilerde dahil olmak üzere bütün mide ülserlerinin tedavisi doktor kontrolünde devam etmektedir. Mide ülserinde bitkisel tedavilerin kullanılması durumunda hastanın eşlik eden hastalık tedavileri aksaklığa uğrayabilir ve hasta bundan daha fazla zarar görebilir.
Mide Ülserinde Diyet Nasıl Olmalıdır?
Mide ülserinde diyet tedavisinde mide asidini artıracak fastfood tarzı gıdalardan uzak durulmalıdır. Alkol ve sigara mide ülserinin iyileşmesini geciktirebilmektedir. Bu süreç içerisinde midenin iş yükünü azaltacak şekilde sindirimi uzun süren gıdalardan uzak durulmalıdır.
Mide Yarası Kansere Döner mi?
Mide kanserleri midede yara şeklinde başlayabilir. Uzun dönem boyunca mide ülseri açısından tedavi görmeyen hastalarda tahrişin süreklilik kazanması ile hücresel değişiklikler olabilir. Kural olarak her mide ülseri olan hastaya iyileşmenin tam olup olmadığını kontrol etmek için tedavi sonrasında endoskopi işlemi tekrarlanmalıdır.
Mide Kanseri
Mide kanseri tüm dünyada görülme sıklığı olarak 4. sırada olup ölüm sıklığı açısından 2. Sırada yer almaktadır. Erken tanı ve tedavi ile hastaların yaşam süresi ve yaşam kalitesi artmaktadır. Ankara’da mide kanseri ile ilgili çalışan birçok merkez bulunmaktadır. Mide kanserinden şüphe edilen hastalarda erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Kaybedilen zaman dilimi hastalığın ilerlemesine sebep olabilmektedir. Dr. Meral Sözen bu yazısında “Mide kanseri nasıl gelişir?”, “Mide kanseri gelişimine neden olan risk faktörleri nelerdir?”, “mide kanseri tanısı nasıl konur?”, “Mide kanseri tedavisi nasıl yapılır?”, “Mide kanserinden korunmak için neler yapılmalıdır?” sorularına cevap verecektir.
Mide Kanseri Nasıl Gelişir?
Midenin iç yüzeyinde bulunan mukoza dediğimiz tabaka bunun dışarısında kas tabakası ve çevresinde bağ dokudan oluşan tabaka bulunmaktadır. Bunların yanısıra bağışıklık sistemine ait hücreler bulunmaktadır. Vücudumuzdaki hücreler belirli aralıklarla kendini yenilemektedir. Bu yenilenme sürecinde genetik ya da dış faktörlerin etkisiyle bu hücre çoğalması kontrolden çıkarsa bu dokuda kanser oluşumundan bahsedilir. Kanserin kökeni kontrolsüz çoğalan hücrenin kökenine göre değişiklik göstermektedir. Mide kanserleri en sık mukoza dediğimiz iç yüzeyden kaynaklanmaktadır. Mukozadan kaynaklanan mide kanserleri en sık mide ülseri şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Mide Kanseri Gelişimine Neden Olan Risk Faktörleri Nelerdir?
Mide kanserinin gelişmesinde genetik faktörler önemli rol oynamaktadır. Ailesinde mide kanseri olan bireylerde; mide kanseri olma riski normal topluma göre artmaktadır. Ailesinde mide kanseri varsa onun mide kanseri mutlaka gelişir mi sorusunun cevabı hayırdır. Bazı genetik hastalıkların dışında ailede mide kanseri olması riski artırmaktadır ancak çevresel faktörler düzeltildiğinde ve taramalar ile bu durum engellenebilmektedir. Alkol, sigara kullanımı, tütsülenmiş gıda tüketimi, helikobakter pilori enfeksiyonu ve beslenme alışkanlıkları mide kanseri gelişim riskini artırmaktadır. Bunun yanında obez bireylerde ve eşlik eden kanser hastalığı olan hastalarda mide kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı toplumlarda yeme alışkanlıkları nedeniyle mide kanseri daha sık görülmektedir.
Mide Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Midede ağrı, bulantı, kusma, erken doyma, kanlı kusma, kilo kaybı olan bireylerde gerekli değerlendirme yapılmalıdır. Endoskopi yapıldığında bu hastalarda midede daha sıklıkla ülser şeklinde olmak üzere mide ülserine bağlı gelişebilecek lezyon görülmektedir. Buradan alınan biyopsiler mide kanserinin hangi hücre kökeninden kaynaklandığını bize göstermektedir. Mide kanseri tespit edildiğinde kanser yayılımını değerlendirmek için bilgisayarlı tomografi, PET CT, endoskopik ultrasonografi gibi yöntemlerden faydalanılabilir.
Mide Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Mide kanseri tedavisi kanserin yayılımına göre değişmektedir. Örneğin sadece mide iç yüzey tabakasına yayılım göstermiş hastalarda endoskopik tedaviler bile etkili olurken, mide duvarına yayılmış ancak başka organlara yayılımı olmayan hastalar mide ameliyatı ile iyileşebilmektedir. Ancak diğer organlara yayılım söz konusu olduğunda kemoterapi ve radyoterapi protokolleri devreye girmekte ve tedavi süresi uzamakla birlikte yaşam kalitesi azalmaktadır.
Mide Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?
Mide kanserinden korunmak için sağlıklı gıdalar tüketmek, alkol sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır. Doktor başvurusu sırasında Helikobakter Pilori enfeksiyonu saptandığında tedavi verilmelidir. Ailede mide kanseri öyküsü bulunanlar mide kanseri tespiti yapıldığı yaştan 10 yıl önce endoskopi ile mide kanseri taraması yaptırmalıdır. Ailesinde mide kanseri olmasa bile 50 yaş sonrası mide kanseri yönünden endoskopi taraması önerilmelidir.
Yazı kaynağı : www.meralsozen.com
Çalışanlarda sık görülen mide hastalıkları
Mide şikayetleriniz mi var?
Modern çağ, yaşam kalitesini yükselten yeniliklerin yanı sıra değişen hayat koşullarıyla birlikte bazı hastalık risklerini de beraberinde getirir. Ulaşılan konfor, daha az çabayla daha çok işi bitirmemizi sağlarken, kimi zaman vücudumuz bu gelişim karşısında reaksiyon gösterir. Çağın daha az hareket, uzun süreli çalışma saatleri, düzensiz beslenme ve stres gibi olumsuz getirilerinin etkilediği organlardan biri mide.
Reflü ihmale gelmez
Mide asidinin yemek borusuna kaçması (ağza ekşi su gelmesi) ile kendini gösteren “gastroözofageal reflü” çok sık rastlanan bir durum. Yaklaşık her 10 kişiden 3-4’ü bu sorundan yakınır. Kilo ve hareketsizlik, kötü beslenme ile birleştiğinde reflü oluşumunu kolaylaştırır. Sigara, alkol ile çalışanların sık tükettiği kafein ve gazlı içecekler de riski artırır. Bunun dışında bir grup hastada da hiçbir rahatsızlık ya da belirti olmadan reflü oluşabilir. Bu durumlarda hastaya pH monitörizasyon denilen, mide asidinin geri kaçışını hassas bir şekilde ölçen sistemle reflü tanısı konabilir.
Reflü tedavisi
Reflü hastasına öncelikle kilo vermesi, yemekten sonra uzanmaması, yağlı ve kızartılmış gıdalardan uzak durması; alkol, sigara, kafein ve gazlı içecekleri tüketmemesi gibi önerilerde bulunulur. Ardından ilaçla tedaviye başlanır. İlaçla olumlu yanıt alınıyorsa, ardından idame tedavisi ya da ihtiyaç halinde ilaç alma şeklinde, ömür boyu sürecek bir tedavi planlanır. Tedaviye yanıt vermeyen bir grup hastada, reflüyü oluşturabilecek diğer nedenler araştırılır. Reflünün artışına bağlı olarak ise cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Sürekli ilaç almak istemeyen, bunun yanı sıra kilo veremeyen, alkol, sigara ve kafeinden uzak durmak gibi önerilere uyum gösteremeyen kişilere ya da uyuma problemi çektiği için ameliyatı tercih eden bazı hastalara cerrahi operasyon uygulanabilir.
Mide kanserlerinde riski
Hatalı beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam ile obezite mide kanserleri için risk faktörü oluşturur. Mide kanserlerinde riski artıran diğer faktör ise yaş. Dolayısıyla yaş arttıkça, uzmanlar için dikkate alınan bir değer olur. Kişinin yaşı 45’in üstündeyse, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık varsa, ağrı çok şiddetliyse mide kanseri de atlanmaması gereken ihtimallerden biri. Bunun yanı sıra hastanın ailesinde kanser öyküsünün yer alması ya da kendisinde herhangi bir kanser türü olması hastalık için alarm anlamına gelir.
Helikobakter pilori tedavisi
Eskiden ülsere bağlı kanamalarda, ülserde iyileşmeme, mide darlığı ve delinme gibi durumlarda midenin neredeyse üçte ikisinin alındığı ameliyatlar yapılıyordu. Bu hastalıkların oluşumunda büyük oranda sorumlu olan “helikobakter pilori” adı verilen bakterinin bulunması ve asit baskılayıcı ilaçlar geliştirilmesi ile, artık neredeyse cerrahiye hiç gerek kalmaz. Acil kanamalar ve kanser dışında bu operasyonlar artık uygulanmaz.
İlk sebep: Kötü beslenme
Ofis çalışanlarında genellikle hareketin az olmasından kaynaklanan kilo problemleri görülür. Bunlardan bazıları, karaciğerde yağlanma, reflü hastalığı ve obezite olarak sıralanır. Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının artmasıyla birlikte bu hastalıklara günümüzde daha sık rastlanır.
Mide şikayetlerinin sebebi ülser olabilir
Midenin üst tarafı ile mide bölgesinde yanma, hazımsızlık, ağza acı su gelmesi ve şişkinlik günümüzde oldukça sık görülür. Bu yakınmalar reflüyü işaret edebilir, ancak yanma, sırta vuran ağrı gibi şikayetler ise ülser kaynaklı olabilir. Ülser midenin iç yüzeyini döşeyen katmanın bütünlüğünün bozulması sonucu oluşur. Tedavi edilemeyen ülserler kanama, darlık, nadiren de delinmeye yol açabilir. Bunun dışında kimi zaman şikayetler, kullanılan ilaçlara bağlı hazımsızlıktan, gıdaların tam sindirilememesinden ve midede yaşanan gerginlik hissinden de kaynaklanabilir.
Yazı kaynağı : www.acibadem.com.tr
Gastrit nedir? Gastrit belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Mide iltihaplanması olarak da bilinen gastrit, tedavisi geciktirilince kansere kadar pek çok ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerle ortaya çıkan gastrit sorunu her yaşta bireylerde görülebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Gastroenteroloji Bölümü Uzmanları gastrit hakkında bilgi verdi.
Gastrit nedir?
Midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerle kendini gösterebilen gastrit, mide iç duvarının iltihaplanması anlamına gelmektedir. Önemsenmeyerek tedavisi geciktirilen gastrit sorunu, kansere kadar gidebilen ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilmektedir. Gastrit, mide iltihabı olarak da bilinmektedir.
Gastrit neden olur?
Gastrit, her yaşta görülmekle birlikte genellikle erişkin yaştaki bireylerde ortaya çıkmaktadır. Akut yani aniden ve kronik gastrit yani yavaşça gelişen gastrit 2 ayrı grupta incelenir. Alkol, aspirin, ağrı kesici ilaçlar ve stres genellikle akut gastrit tablosuna yol açarken; helikobakter pylori adı verilen ve mide iç duvarında yaşayan, genellikle çocukluk çağlarında kirli sulardan bulaşan çubuk şeklindeki bakteri kronik gastritin en önemli nedenidir. Günümüzde birçok insanın problemi olan gastrite safra reflüsü ve bazı enfeksiyonlar yol açabilmektedir. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç duvarında çeşitli doku değişiklikleri oluşabilmekte ve bu durumda genetik yatkınlığı olan, kanserojen maddelere maruz kalan kişilerde kanser oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Zihinsel stres, sigara, aşırı alkol kullanımı, ileri yaş, besin zehirlenmeleri gibi nedenler gastrit oluşumunda etken olsa da, kimi zaman bağışıklık sisteminin kendi vücut hücrelerine saldırması- ki buna otoimmün gastrit de denilebilmektedir- gastrit sebepleri arasında yer almaktadır.
Gastrit belirtileri nelerdir?
Gastritin belirtileri hastadan hastaya farklılık göstermekle beraber, genellikle mide yanması, ağrı, bulantı, kusma, şişkinlik hissi, geğirme, erken doyma, iştahsızlık ve yemeklerden tiksinme gibi şikayetlere neden olmaktadır. Bu tarz gastrit belirtisi olan hastaların mutlaka bir uzmana başvurması önerilmektedir. Gastrit tanısı hasta öyküsünün alınması ve yapılan muayene ile rahatlıkla konulabilmektedir. Ancak hastalarda ağrı şiddetli ise, aşırı veya sürekli bulantı ve kusma varsa ve buna kilo kaybı da eşlik ediyorsa, ilaç kullanımına rağmen iyileşme olmuyorsa veya bu şikayetler 55 yaşın üzerindeki bir kişide yeni ortaya çıkmışsa hastanın ileri tetkiklerle değerlendirilmesi önerilir. Bu tetkiklerden en önemlisi midenin, ucunda kamera olan ve endoskop denilen bir alet ile görüntülenmesidir. Bu sayede doğru tanı konulabilmektedir. Örneğin akut gastritte belirti aniden ortaya çıkan bir mide ağrısıdır. Midenin ağrıyan bölgesine dokunulduğu zaman ağrı daha da artar. Ayrıca akut gastritte sırt ağrısı, kusma, devamlı geğirme, koyu renkli dışkı, mide ekşimesi, mide ağrısından iki büklüm kalma da belirtilerdendir. Kronik gastritte büyük belirtiler görülmez ama tedavi edilmezse uzun zamanda farklı hastalıklara zemin hazırlar.
Gastrit çeşitleri nelerdir?
Akut gastrit nedir?
Mide zarındaki iltihaplanmaların şiddetli mide ağrısı, mide bulantısı, hazımsızlık, midede şişkinlik, midede ekşime şeklinde belirtilerle ortaya çıkmasına akut gastrit denilmektedir.
Kronik gastrit nedir?
Erken doyma, bulantı, kilo kaybı, ağızda kötü tat, tükürük salgısının artmasıyla karakterize edilen gastrite türüne kronik gastrit deniliyor. Kronik gastriti akut gastritten ayıran fark mide ağrısının meydana gelmemesidir. Otoimmün, bakteriyel ve C tipi gastrit olarak üçe ayrılmaktadır. Otoimmün gastritte bağışıklık sistemi mide mukoza hücrelerine saldırmaktadır. Bakteriyel gastritte ise sorumlu Helicobacter Pyloridir. C tipi gastrit ise uzun süreli ilaç kullanımıyla ortaya çıkmaktadır.
Gastrit risk faktörleri nelerdir?
Gastrit oluşmasına neden olan risk faktörleri şunlardır:
Bakteriyel enfeksiyon: Helicobacter pylori enfeksiyonu, en yaygın enfeksiyonlar arasında yer almaktadır. Bu enfeksiyona sahip olan kişilerde gastrit gelişebilir. Kalıtsal olarak yada sigara, diyet gibi yaşam tarzından kaynaklanabilirr.
Ağrı kesici kullanımı: Ağrı kesicilerin sürekli ve düzenli kullanımı hem akut gastrite neden olabilir. Sürekli ağrı kesici kullanmak, midedeki koruyucu astarını korumaya yardımcı olan maddeyi azaltabilir.
Yaşlılık: Mide astarının yaş aldıkça incelmesiyle birlikte, yaşlılarda gastrit riski daha yüksek olabilmektedir.
Aşırı alkol kullanımı: Alkol, mide astarını tahriş ederek aşındırabilir. Bu da mideyi sindirim sıvılarına karşı savunmasız hal almasına neden olur. Aşırı alkol kullanımı sonucunda gastrit ortaya çıkabilir.
Stres: Günlük hayatta her zaman karşımızı çıkan stres, sinirsel gastrite sebep olabilir.
Kanser tedavisi: Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları gastrit riskini artırabilir.
Gastrit nasıl önlenir?
Helicobacter pylori, gastritin en önemli nedenleri arasındadır. Bakteriler kolay yayıldığından, el yıkamak enfeksiyon riskini azaltabilir. Mide ekşimesi ve hazımsızlığı en aza indirerek bakteriyel gastrit riskini önlemek için şu adımlar uygulanabilir:
Baharatlı, yağlı ve asitli besinlerden kaçınmak,
Stres yönetimi sağlamak,
Alkol ve kafeini azaltmak,
Yemek yedikten sonra 2-3 saat uyumamak.
Gastrit nasıl teşhis edilir?
Gastroenteroloji uzmanları hastanın öyküsünü dikkatli bir şekilde almaktadır. Hastanın yeme-içme alışkanlıkları, sigara ya da alkol kullanıp kullanmaması, tıbbi geçmişi, kullanmış olduğu ilaçlar ve şikayetleri iyice dinlenmektedir. Daha sonra fiziki muayeneye geçilmektedir. Fiziki muayenede hastanın karın-mide bölgesinde dokunmayla artan bir ağrının var olup olmadığı gastroenteroloji doktoru tarafından incelenmektedir. Kesin tanı için endoskopi yöntemi uygulanmaktadır. Endoskopide ucunda ışıklı kamera bulunan tüp şeklinde bir cihazla hastanın ağzından girilerek midesine ulaşılmaktadır. Endoskopi sırasında da mideden doku örneği alınabilmektedir. Ayrıca ek olarak vücuttaki iltihap ve patojenleri belirlemek için bazı kan testleri istenebilmektedir. Ayrıca dışkı tetkikleri de yapılarak teşhis konulabilmektedir.
Gastrit tanı ve tedavisi
Hastalığın en önemli tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Örneğin; hızlı yemek yememeli, gıdaları iyi çiğneyerek yutmak, sigara ve alkolden kaçınmak önerilen değişikliklerden bazılarıdır. Kızartma, yağlı yemek, baharatlı gıdaların yanında sucuk, salam, sosis gibi besinlerden uzak durmak; içecekleri aşırı sıcak ya da aşırı soğuk içmemek önemlidir. Gazlı içeceklerin de bırakılması önerilmekte ve ; bol su tüketimi tavsiye edilmektedir.
Diyetin değiştirilmesinin yanı sıra, bazı hastalara asit baskılayıcı ilaçlar ve eğer helikobakter pylori pozitif saptanmışsa buna yönelik antibiyotikler de verilmelidir. Gastrit ilaç ve diyet önerileri ile genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen iyi seyirli bir hastalıktır. Düzenli takipler ihmal edilmemelidir.
Gastrit hastaları nasıl beslenmelidir? Gastrit diyeti nasıl yapılır?
Hastalığın en önemli tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Bu hastaların uyması gereken diyet önerileri şöyle sıralanabilir:
Gastrite ilişkin sık sorulan sorular
Gastrit tehlikeli mi?
Gastrit bir anda ortaya çıkabilir ya da zamanla yavaş bir şekilde kendini gösterebilir. Bu gibi durumlarda gastrit, mide kanseririskindeki artışa sebep olabilir. Fakat birçok kişi için gastrit ciddi değildir ve doğru tedavi ile hızla düzelebilir.
Gastrit ne kadar sürede iyileşir?
Akut gastrit, 2-10 arasından kendini göstermektedir. Birçok kişi komplikasyon olmadan, tıbbi müdahale gerekmeden iyileşebilirler. Kronik gastrit ise tedavi olmadan yıllarca sürebilir. Uzun sürede oluşan kronik gastrit, mide zarını aşındırdığı için ülser ve kanamalara yol açabilir.
Gastrit kendi kendine geçer mi?
Gastrit genellikle kendi kendine geçebilir. Bir haftadan uzun süren semptomlar, katranlı kusma ya da ateş görülüyorsa mutlaka doktora başvurulması önerilmektedir.
Gastritten kurtulmak mümkün mü?
Gastrit riskini en aza indirmek istiyorsanız, işlenmiş, şekerli, baharatlı gıdalardan, glüten, asitli yiyecek, süt ürünlerinden uzak durmanız gerekebilir. Probiyotik, yeşil çay tüketip, hafif besinler yiyerek gastritten kurtulmak mümkün olabilir.
Gastrit ağrısı nerelere vurur?
Gastrit ağrısı, hızlı kalp atışı, baş dönmesi ve nefes darlığına neden olabilir. Aynı zamanda göğüs ağrısı, şiddetli mide ağrısı ve bağırsak bölgesi de gastrit ağrısının vurduğu bölgelerdir.
Mide ve sırtta şiddetli ağrı, kusma, bulantı ve iştahsızlık akut gastrit olarak açıklanabilir. Kronik gastrit belirti vermeyebilir veya üst karında şişkinlik ve rahatsızlık hissi oluşturur.
Gastrit ilacı tedavi için yeterli mi?
Gastrit ilacı, gastrit tedavisi için kullanılmalıdır. Ancak en önemli tedavi, beslenme tarzının düzenlenmesidir. Gastrit tedavileri, gastritin türüne göre değişir. Örneğin akut gastrit, bazı ağrı kesicilerle ve sigara-alkolden uzak yaşamakla iyileşebilir. Ancak kronik gastrit problemi yaşanıyorsa Gastroenteroloji doktoru mutlaka size göre bir ilaç önerecektir. Gastrit ilaçları antibiyotikler ve proton pompa inhibatörleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Antibiyotikler Helicobacter pyloriyi yok etmek için kullanılır. Antibiyotik tedavileri genellikle 7-14 gün arasında değişmektedir. Antibiyotik tedavisi aksatılmamalıdır. Proton pompa inhibatörleri ise asit üretimini engeller ve bu şekilde tedaviye destek olur.
Gastrite ne iyi gelmez?
Mideyi tahriş ederek gastrite neden olabilecek besinler şu şekilde sıralanabilir:
Maden suyu gastrite iyi gelir mi?
Maden suyunun mideyi rahatlattığı bilinmektedir. Ana öğünlerden sonra içilen maden suyu gastrit oluşumunu ve gastrit kaynaklı rahatsızlıkları yarıya indirmeye yardımcı olabilir.
Gastrite hangi bitki çayı iyi gelir?
Yeşil çayın bal ile tüketilmesi gastriti iyileştirmede etkili olabilmektedir. Aynı zamanda ılık su içmek, sindirim sistemini yatıştırarak, mide hazmını kolaylaştırabilir.
Mide ağrısı tam olarak nerede olur?
Gastrit sebebiyle oluşan mide ağrısı, üst karında özellikle yemek yerden daha da kötüleşen, yanan bir ağrı oluşturabilir.
Eroziv gastrit tehlikeli mi?
Eroziv gastrit sonucu peptik ülseroluşabilir. Bu ülser, büyüyerek çevre dokulara zarar verebilmektedir. Şiddetli ülserler, iç kanamaya sebep olarak tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit edebilmektedir.
Midede lineer erozyonlar ne demek?
Mideyi kaplayan mukoza zarı, iltihaplandığı zaman mide erozyonu meydana gelebilir. Bazı ilaçlar, kas rahatsızlıklarında kullanılan tabletler, aspirin mukoza zarını tahriş edebilmektedir. Mide erozyonu, stres ve mide yaralanmalarının yan etkisi olarak oluşabilir.
Gastritten kurtulmak için ne yapmalıyız?
Gastritten kurtulmanın birçok yolu bulunmaktadır. Günlük yemek alışkanlıklarımızda düzenlemeler yaparak, daha küçük porsiyonlarda sık yemek tüketmek, baharatlı, asitli ve kızarmış yiyeceklerden kaçınmak, alkol tüketimini aza indirmek ve stresle baş etmek gastritten kurtulmanın yolları arasında sayılabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yazı kaynağı : www.memorial.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.