kırşehirli halk ozanımız iğdır oğlu da kendisi gibi halk ozanıdır
kırşehirli halk ozanımız iğdır oğlu da kendisi gibi halk ozanıdır bilgi90'dan bulabilirsiniz
Bozkırın tezenesi olarak bilinen halk ozanı kimdir? 18 eylül hadi ipucu sorusu
Neşet Ertaş, hayatı ve eserleriyle bilgi yarışmalarına konu olmaya devam ediyor. Yalan Dünya, Neredesin Sen ve Evvelim Sen Oldun türküleriyle bilinen Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 tarihinde hayatını kaybetmişti. İşte Bozkırın Tezenesi olarak anılan büyük saz virtüözü Neşet Ertaş’ın hayatına ilişkin bilgiler.
UNESCO tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Neşet Ertaş,1938 senesinde Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde dünyaya geldi. Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. 7 kardeşi olan Ertaş ailenin ikinci çocuğudur. Çocukluğunda 8 sene boyunca Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri ve Yozgat bölgelerini gezdi, Ertaş bu yüzden okula gidemedi. Babası Muharrem Ertaş Orta Anadolu Abdal Müziği geleneğinin büyük ustalarındandır.
Ertaş, 5-6 yaşlarındayken önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Gittiği düğünlerde babasına kemanla eşlik etti. Aile geçimlerini bu şekilde kazanıyordu. 14 yaşında gittiği İstanbul‘da çeşitli işler yaptı. 1957 senesinde Şençalar Plak tarafından ilk plağı çıkartıldı. “Neden garip garip ötersin bülbül” türküsü plak olunca Neşet Ertaş efsanesi başladı. Ertaş bu dönemde Beyoğlu'nda da bir gazinoda sahne aldı.
2 sene boyunca İstanbul'da çalışan Ertaş, sonrasında Ankara'ya giderek burada sahne almaya başladı. Ankara'da çalıştığı gazinoda Leyla adında bir kızla tanıştı ve evlendi. Bu evlilikten Döne, Canan isminde iki kız ve Hüseyin isminde bir erkek çocukları oldu. Öte yandan Babası Muharrem Ertaş, Neşet'in bu evliliğine şiddetle karşı çıkmıştı.
1962 senesinde İzmir Narlıdere'de askerliğini yaptı. Askerlik dönüşünde Leyla Ertaş ile süren 7 senelik evliliğini bitirdi. 1978 senesinde alkol ve sigara kullanımından dolayı parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleği olmadığı için de işsiz kaldı. Tedavi olacak parayı bulamayan Ertaş, çareyi 1979 yılında Almanya'da yaşayan kardeşinin yanına gitmekte buldu.
Tedavisini orada yaptırdı. 3 çocuğunu da yanına alarak mesleğine burada yeniden başladı. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan ünlü sanatçı, 2000 senesinde İstanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri döndü.
Neşet Ertaş, kendisine ait türkülerin son kıtalarında “GARİP” mahlasını kullanmaktadır. Ertaş, sazı ile hiçbir sanatçıya eşlik etmedi, sadece tek olarak çalıp söylemeyi tercih etti.
Süleyman Demirel zamanında devlet sanatçılığı teklif edildiğinde, ''Devlet sanatçısı olmak ayrımcılığa yol açar, ben halkın sanatçısı kalmayı tercih ederim'' diyerek bu ünvanı ve devletten para almayı reddetti.
25 Nisan 2011'de İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü. Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012'de İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri yüzünden 74 yaşında yaşamını yitirdi. Ertaş'ın ismi Kırşehir'deki caddelere ve okullara verilmiştir. Ayrıca babası Muharrem Ertaş ile birlikte bir de anıtı bulunmaktadır.
Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr
Kırşehir'in Ozanları | Kırşehirli Dernekler Federasyonu
“Ozanlar Diyarı” olarak anılan Kırşehir’de halk edebiyatı çok zengindir. Pek çok halk şairi yetişmiştir ve yetişmeye devam etmektedir. Zengin halk oyunları, halayları ve müziği vardır. Oyunlarda kaşık ve zil yaygındır. Türküleri, oyun havaları ve özellikle bozlakları meşhurdur. 3 ayak, demirağa, koca oyun ve Kırşehir ağırlaması en bilinenlerdendir.
Türkülerinde aşkı, sevgiyi, gurbeti, hasreti bolca işleyen Kırşehirliler, yanında, yöresinde gördüğü tüm sevinçli ve acılı olaylardan etkilenmiş duygu yüklü insanlardır.
Kırşehir, Anadolu’nun genel kültürel özelliklerini taşıyan ve kültür geleneklerini sürdüren insanların yaşadığı bir şehirdir. Kırşehir; gözü top, gönlü zengin, mütevazi insanların kenti olarak bilinir.. Kırşehir yöresi insanları sevinç ve kederlerinde hep ölçülüdürler. Bahar ve yaz aylarında genellikle düğünlerde ağır başlı ve içten bir söyleşi havası vardır. Kırşehir’in türküsünü dinlemeden, bir manisini duymadan, bir düğününe konuk olmadan Kırşehir halkını ve folklörünü tanımak mümkün değildir.
Kalesinden seyretmeden
Gördüm deme Kırşehir’i
Ahi Evran’a ermeden
Sevdim deme Kırşehir’i
Yazı kaynağı : www.kirsehirfederasyonu.org.tr
Vay Garip DÜNYA.....
Şeyh Edebali
Ahi Evran veiAhilik
Cacabey ve Medresesi
Aşıkpaşa ve Türbesi
Yunus Emre ve Türbesi
Süleyman Türkmani
Yazı kaynağı : www.kirsehirlilerdernegi.com
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.