Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    kendine zarar vermekten zevk almak hastalığı

    1 ziyaretçi

    kendine zarar vermekten zevk almak hastalığı bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Kendine Zarar Verme

    Cildi eşmek, tırmalamak, yakmak veya kesmek, saçları çekerek koparmak, hatta kemikleri kırmak, organları kesmek, gözü çıkarmak kadar ağır eylemlere varacak derecede kişinin kendi dokularına zarar vermesi psikiyatride kendine zarar verme (self-mutilasyon) olarak tanımlanır.

    Antik Yunan yapıtlarında geçmekte olan Oedipus’un altın broşlarını gözlerinin içine batırarak kendini kör etmesi, ortaçağda Hristiyan inancının bir ifadesi olarak rahibe ve azizlerin kendi kendilerini kamçılama, dövme, yaralama ve aç bırakmaları, bazı Şii grupların Kerbela’yı anma törenlerinde yaptıkları zincirle sırtlarına vurma eylemleri, Hollanda’lı ressam Vincent Van Gogh’un kendi kulak memesini keserek bir hayat kadınına göndermesi tarihsel önemi olan kendine zarar verme davranışlarındandır.

    Karl Menninger ise 1938 yılında kendi kendine zarar vermenin kendini iyileştirme gayreti olduğunu ileri sürmüş, bunun ölüme yönelik intihara engel olduğunu savunmuştur.

    Sosyal ortamlar kendi kendine zarar verme davranışını tetikleyebilmektedir. Ergenlik çağındaki gençlerin kendi derilerini keserek rahatlama çabaları, Müslüm Gürses konserlerindeki belli dinleyici gruplarının kendilerine jilet atmaları, askeriye ve cezaevi gibi disiplinize ortamlarda görülen kendine zarar verme yönelimleri sosyal ortamlarda bir salgın hastalık gibi yayılabilen kendine zarar verme davranışlarına örnek gösterilebilir.

    Psikodinamik teori ise kendine zarar vermeyi ego sınırlarını ayırma çabası ya da bu kişilerin kendilerine olan öfkelerinin dışa vurumu olarak açıklar.

    Kendi kendine zarar verme sıklığı 100000 kişide 700-750 civarındadır. En ağır form majör self-mutilasyon olup çoğunlukla şiddetli psikolojik bozukluklarla ilişkilidir. Mental retardasyon, şizofreni, bipolar bozukluk, madde ve alkol bağımlılığı olanlarda görülebilmekte, hastalar zombiye benzer bir ruh haline girmektedir. Göz çıkartılması, deri yüzme, uzuv ya da genital organ ampütasyonu bu grupta gözlenir. Hastalar karşı konulmaz biçimde hipnotize olduklarını tariflemekte, karşı konulmaz bir dürtü ile eylemlerini gerçekleştirmektedirler. Dini suçluluk duyguları da etkenler arasındadır.

    Kafa vurma, saç çekme, kendini ısırma, cilt ve boğazda oyuk açma gibi eylemler stereotipik self-mutilasyon grubundadır. En çok mental retardasyon ile ilişkilidir. Şizofreni, otizm ve Tourette sendromu da stereotipik kendine zarar vermeye yol açan diğer psikolojik bozukluklardandır. Hastalar çoğu kez ne yaptıklarının farkında değildirler.

    En sık görülen self-mutilasyon yani kendine zarar verme durumu ise yüzeysel-ılımlı tiptir. Bu tip farkında olmadan saç çekme ya da cildi kazıma şeklinde kendini gösteren kompulsif tip, fizyolojik şoku kullanarak negatif duygu durumdan kaçmayı sağlayan bilerek kendini kesme ve yakma ile seyreden episodik tip ile düzenli ve törensel biçimde kendine zarar verme eylemini içeren repetitif tip olarak üçe ayrılır.

    Repetitif tip daha çok yeme bozukluklarıyla ilişkilendirilmektedir. Kompulsif tipin en sık görüleni ise trikotilomani ya da saç çekmedir. Tırnak yeme, yara kabuğu ve deri oyma ve kaşıma ise diğer sık görülen eylemlerdir. Epizodik tipte ise cilt kesme, cilt yakma, iğne sokma, kemik kırma görülebilir. Bu davranışlar borderline, histriyonik ve antisosyal kişilik bozukluğunda, post travmatik stres bozukluğunda, madde kullanım bozukluklarında ve yeme bozukluklarında klinik tabloya eşlik edebilirler. Episodik ve repetitif self-mutilasyon özellikle yeme bozukluklarında buzdağının görünmeyen kısmını oluşturur.

    Deri kesme, oyma ve delme kompulsif kendini yaralama, kendine zarar verme kategorisine girse de kulak delme, kaş alma, küçük dövme yaptırma gibi eylemler güzellik arttırıcı ve sosyal açıdan anlamlı sayıldığından patolojik olarak değerlendirilmemektedir. Ergenliğe girişte bazı gençlerin yetişkin dünyasına kabul edilmek ve akranları arasında statüsünü güçlendirmek amacıyla yaptıkları bedene acı verici uygulamalar da çoğu kez geçici olmakta ve bir dereceye kadar normal sayılmaktadır.

    Kendine zarar verme davranışı ile intiharlar arasında da ince bir çizgi vardır. Self-mutilasyon (kendine zarar verme) kendine, başkalarına ya da topluma duyulan öfke ve düş kırıklığının ifadesi olarak hem kendine hem de dünyaya duyulan öfkeyi ifade eden bir çığlık olmakta, intiharda ise birey kendine dönük umutsuzluk ve hayal kırıklıkları nedeniyle yaşamaya devam etme arzusunu yitirmektedir.

    Kendine zarar vermenin tedavisinde en etkili tıbbi yaklaşım psikoterapi ve ilaç tedavisinin birlikte kullanımıdır. İyi bir terapist kişinin self mutilasyon ile ilişkili duygularını ve düşüncelerini anlamasına yardımcı olacaktır. Ayrıca kendine zarar verme eylemlerinin yerine geçebilecek alternatif olumlu davranışlar üzerinde çalışılacaktır.

    Self mutilasyona özel bir ilaç olmasa da anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve uyku bozuklukları gibi yandaş patolojilere yönelik ilaçlar tedavide oldukça etkilidir.

    Son yıllarda imgeleme (imagery) olarak adlandırılan yeni bir psikoterapi yöntemi kendine zarar verme davranışının tedavisinde kullanıma girmiştir. Bu yöntemde bir olayın imgesine ya da anısına yönelik verilen psikofizyolojik tepkiler kullanılarak self-mutilasyon sırasında yaşanan deneyimlere verilen tepkiler taklit edilmektedir. EMDR tedavisi de travmatik anıların çözümlenmesini sağlayarak tedavide fayda sağlar.

    Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Ruhsal Hastalıkların Psikoterapisi, Lara/Muratpaşa/Antalya.

    Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Doktor Emine Filiz Uluhan.

    Yazı kaynağı : www.antalyapsikiyatri.com

    KASITLI KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI

    KASITLI KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI

    KASITLI KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI

    Kendine zarar vermek, kişinin kasıtlı olarak kendi vücuduna zarar verip, yaralamasıdır. Genellikle duygusal stresle başa çıkmaya çalışmanın ifade edişi olarak tanımlanabilir.

    Bazen insanlar kendine zarar verdiğinde, ölmeyi düşündükleri bir düzeyde hissederler. İntihar nedeniyle ölen insanların yarısından fazlasında geçmişlerinde kendine zarar verdikleri dönemlerin olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak niyet daha çok kendilerini cezalandırmak, üzüntülerini ifade etmek veya dayanılmaz gerginliği azaltmaktır. Bazen bu üçünün bir karışımıda olabilir. Kendine zarar vermek bir yardım çığlığı olarak da yorumlanabilir.

    İNSANLAR NEDEN KENDİNE ZARAR VERİR?

    Kendine zarar verme düşünülenden oldukça yaygındır, özellikle genç insanlar arasında. Gençlerin yüzde 10’u kendilerine zarar verirken, bütün yaş gruplarında görülür. Bu oran genelde küçümsendiği için kendine zarar veren kişiler bu konuyla ilgili yardım aramazlar. Dayanılmaz duygusal stresle başa çıkmak için kendine zarar vermenin nedenleri şöyle sıralanabilir:

    SOSYAL PROBLEMLER: Okulda duygusal şiddet veya zorbalığa maruz kalmak, aile veya arkadaşlarla ilişkilerde problem yaşamak, işyerindeki problemler, cinsiyet problemleri: eşcinsel veya biseksüellik, kültürel beklentilerle çakışmak; görücü usulü evlilikler…

    TRAMVA: Fiziksel yada cinsel tacize maruz kalmak, yakın bir kişinin ölümü veya kadınlarda düşük yapmak…

    PSİKOLOJİK NEDENLER: Sürekli tekrarlanan düşünceler ve seslerin kendine zarar ver demesi, kendisiyle ve çevresiyle bağların kopması veya kişilik bozukluğu.

    Bu sorunlar yoğun kızgınlık, suçluluk, umutsuzluk ve kendinden nefret etmeye yol açabilir. Kişi bu problemleri için bir yardım aramak yerine kendine zarar vererek bu duygulardan kurtulmaya çalışabilir.

    Kendine zarar verme endişe ve depresyonla bağlantılıdır. Bu tür ruh sağlığı durumları insanları her yaşta etkileyebilir. Kendine zarar verme anti sosyal davranışla beraber ilerleyebilir; okulda kurallara uymamak veya polise yansıyan olaylara sebep olmak gibi.

    Kendine zarar veren kişiler yüksek intihar riski taşısada, birçoğu intihar etmez.

    NEREDEN DESTEK ALINABİLİR?

    Ruh halinizin aniden kötüleştiğini düşünürseniz veya kendinize zarar vermekle ilgili düşüncelerinizin arttığını hissederseniz öncelikle mahalle doktorunuza; GP`nize ulaşın. Eğer bir risk durumundaysanız en yakın hastane aciline başvurun.

    Acil bir durumda 999 numaralı hattı arayın. Ailenizden veya yakınlarınızdan servislere ulaşmak için yardım isteyin.

    Bu konuyla ilgili acil bir yardım alma ve biriyle konuşma ihtiyacı duyarsanız, Hackney bölgesinde hizmet veren 0208 432 80 20 numaralı telefondan Acil Destek Hattı`nı haftanın her günü 24 saat boyunca arayabilirsiniz. 0208 432 80 20 numaralı telefonu aradığınızda 1’i tuşlayın ve telesekreter konuşması bitene kadar bekleyin.

    Aramanızı cevaplayan kişiye ‘Turkish interpreter’ demeniz yeterli olacak. Size Türkçe konuşan tercüman bağlayacaklar.

    City and Hackney 24 Hour Mental Health Crisis Helpline 0208 432 80 20

    Britanya Konuşma ile Terapi ve Psikoterapi Birliği (BACP) akredite belgeli Konuşma ile Terapi Servisimiz için Derman ile 020 7613 5944 numaralı telefon yada  [email protected] email yoluyla iletişim kurabilirsiniz.

    BAŞVURULABİLECEK DİĞER ORGANİZASYONLAR

    Bu organizasyonlar kendine zarar vermek isteyenlere veya bu kişilerin aile ve yakınlarına destek ve danışmanlık vermektedir.

    Samaritans – call 116 123 (open 24 hours a day), visit your local Samaritans branch

    Harmless – email [email protected]

    National Self Harm Network forums

    YoungMinds Parents Helpline – call 0808 802 5544 (9.30am to 4pm on weekdays)

    Yazı kaynağı : derman.org.uk

    Sadomazoşizm nedir? Sadomazoşizm hakkında bilgi

    Sadomazoşizm nedir? Sadomazoşizm hakkında bilgi

    Mazoşizm diğer bir ismi ile sadomazoşizm insanların acı çekmekten zevk alması anlamına gelmektedir. Sadomazoşizm terimi aslında acı çekmekten zevk alan ve karşısındaki acı çektirmekten zevk alan anlamlarına da gelmektedir.

     Sadomazoşizm Nedir?

     Cinsel sadizm de kişiler başkalarına psikolojik ya da fiziksel olarak şiddet uygulamaktan zevk almaktadır. Sadizm başkalarına yaşatılan fiziksel ve psikolojik acılar sebebi ile tatmin olma ya da soyuma ulaşma anlamlarına gelmektedir. Bu durum tıbbi olarak bir parafili kabul edilir.

     Sadizm sözcüğü sadist romanlar yazan Marquis de Sade'nin isminden türemiştir. Sadizmin temelinde başkalarına kötü davranmak yatar. Bu davranışların sonucunda da cinsel zevk almak sadizmi ortaya çıkarır.

     Başka parafililerde olduğu gibi insanların sadist fantezileri olabilir. Ancak bunu gerçekleştirmezler. Bunun yanında bazı insanların da cinsel dürtüleri ortaya çıkaran sadist doğası vardır ve bu fantezileri yapabilecekleri partnerler bulabilirler.

     Cinsel sadizm aktiviteleri arasında yakma, dövme, tecavüz etme, bıçaklama, öldürme bulunmaktadır. Cinsel sadizm ile alakalı düşünceler ergenlik ile birlikte kişide oluşmaya başlamaktadır. Bu aktiviteler yalnızca kronik kalmamakta ve zamanla sadizmin şiddeti daha çok artmaktadır.

     Sadomazoşizm Hakkında Bilgi

    Bu rahatsızlıkta en az 6 ay süren acı çekmekten ve acı vermekten duyulan cinsel haz gözle görülmektedir.

    Fanteziler zamanlar hastaların sosyal hayatlarını da olumsuz bir şekilde etkilemeye başlamaktadır.

    Bu değişimler Marquis de Sade aktiviteleri ismi ile anılır.

    Sağlıklı ilişkilerde belli bir dozda partnerlerin izin verdiği kadar sadizm ya da mazoşizm oyunları oynanabilir. Bunlar arasında kölelik taklidi için ipek mendil ile bağlanma olur. Cinsel birliktelik sırasında partnere atılan hafif şaplaklar da olabilir. Bunlar sadomazoşizm olarak kabul edilmez.

     Sadomazoşizm Tedavisi

     Tedavide öncelikli olarak bu davranışların altında yatan nedenler ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bunun için farklı psikoterapi teknikleri uygulanmaktadır. Suçu ve adalet sistemi içinde olaylara bakanlarda cinsel sadizm kendini başkalarına zarar vermekten zevk alma olarak göstermektedir.

    Cinsel sadizm partnerlerde fiziksel ve psikolojik olarak rahatsızlığa sebep olmaktadır.

    Bu bir cinsel bozukluk olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında bu sıkıntısı olanlarda antisosyal kişilik bozukluğu da görülmektedir.

    Şizofreni ile ruhsal bozukluklar cinsel sadizmin ana temelleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Seksle alakalı olarak kişilerin doğru bilgilendirilmesi ve bunun yanında partnerleri ile açık bir şekilde konuşmaları oldukça önemlidir.

    Stres, arzu, cinsel heyecan, dürtü cinsel sadizm belirtileri arasında bulunmaktadır. 

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap