Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    istihare namazı sorularla islamiyet

    1 ziyaretçi

    istihare namazı sorularla islamiyet bilgi90'dan bulabilirsiniz

    İstihare namazı ve duası nasıl olmalıdır; istiharenin dinimizdeki hükmü nedir?

    İstihare namazı ve duası nasıl olmalıdır; istiharenin dinimizdeki hükmü nedir?

    Değerli kardeşimiz,

    Ticaret, evlilik, seyahat ve benzeri bir işe teşebbüs eden kimse, o işin kendisi için hayırlı olup olmayacağı hususunda tereddüde düşerse, şüphesini giderecek, tereddüdünü ortadan kaldıracak hâl çareleri aramak ister. Bu hususta yapılacak ilk iş, yapılması istenen meselenin meşrûluğunun ve helâlliğinin araştırılması, dinî ölçülere uyup uymadığının incelenmesidir. Kişinin kendisi bir neticeye varamadığı takdirde en sıhhatli yol, o meseleyi münasip olan ehliyetli birisine danışmak, onun fikrini almak, gerekirse meseleyi enine boyuna bütün teferruatıyla konuşmak; kısaca istişare yapmaktır.

    Kendisiyle istişare yapılacak insanın da tecrübeli, bilgili ve sözüne itimat edilir olması gerekir.

    Bir meseleyi kendi aralarında istişare etmeyi, oturup konuşmayı mü’minlerin vasıflarından sayan Kur’ân-ı Kerim, “Onların işleri aralarında müşavere iledir.”1 buyururken, istişare ederken ehil kimselerin seçilmesini, fikren ve inanç bakımından yabancı olanlarla istişare yapılmaması hususunda da ikazda bulunmaktadır:

    Görüldüğü gibi basiret sahibi mü’min, kendi hususi meselesini, her önüne gelene açmamalı, rastgelenin fikrini almamalı. Çünkü kendisine yardımcı olacak birisini ararken çok kere onunla konuşması neticesinde yanlış karara varmasından dolayı hatâya düşeceğini hesap etmelidir. Çünkü insanın aldığı bazı kararlar hayatı boyunca kendisini bağlayabilir, tesiri altına alabilir. Tahsil, iş ve evlilik gibi.

    Tam ölçüp tartmadan bir iş kuran kimse, öyle ki bir gün gelir, işinin ters gittiğini görür, iflâsa gittiğin anlar, neticede sermayesini de kaybedebilir. Bu hal maddî hayatına, hem de mânevî hayatına çok büyük tesir icra eder.

    Yine inceleyip araştırmadan bir evlilik hayatı kuran insan, bu aceleciliğin ve tedbirsizliğin cezasını hayatı boyunca çekebilir, dünyasını zehir edebilir. Bunun için istişareyi kendimize alışkanlık hâline getirmeli, en basit meselemizi dahi tecrübeli ve ehliyetli birisine sormadan yapmamalıyız.

    Bütün hayat safhalarıyla ümmetine mükemmel bir örnek olan Sevgili Peygamberimiz (asm) her meselesini yakınları ve sahabileriyle istişare eder, onların da fikrini alır, öyle karar verir, işe başlardı. Halbuki kendisi bir peygamber olması hasebiyle vahye mazhardı; herkesten zeki, akıllı, derin fikirli, sâlim düşünceli bir insandı. Vahiyle sâbit olmayan hemen hemen bütün meselelerde ashabiyle istişarede bulunurdu. Ümmetini de istişaresiz iş yapmamaları için tenbih eder ve istişare edenin hiçbir zaman pişman olmayacağını ifade buyururdu:

    Dikkat edileceği gibi, hadis-i şerif mü’minin sosyal hayatını üç temel esasa riayet etmeye bağlamıştır: İstişare, istihare ve iktisat. Bilhassa bunlardan istişare ve iktisadın ne kadar ehemmiyet taşıdığı şüphe edilmez bir gerçektir.

    Hadis-i şerifte tavsiye istihare de istişare ettiği halde kalben rahat olmayan ve hissen tatmin olamayan kimselerin başvurabileceği bir sünnettir.

    İstihare, lügat manası itibariyle, Allah’tan hayır dilemektir. Yani yapılacak bir işin iyi mi, kötü mü olduğunu yahut o işi hemen mi, yoksa bir müddet sonra mı yapmanın daha iyi netice vereceğini anlamak ve kalbin o meseleye yatışmasını Allah’tan dilemek ve istemektir.

    İstihare Peygamberimiz (asm)'in bir sünnetidir. Ümmetine tavsiye ettiği bir duâ ve ibadet şeklidir. Peygamberimiz (a.s.m.) istiharenin nasıl yapılacağını, hangi duânın okunacağını bizzat öğretmiştir. İstiharenin ehemmiyeti hususunda Câbir bin Abdullah şöyle demektedir:

    İstihare namazı iki rekâttır. İmam Gazalî bu namazın birinci rekâtında Fâtiha’dan sonra "Kul yâ eyyühe’l-kâfirûne", ikinci rekâtında da "Kul hüvellahu ehad" sûrelerinin okunmasını tavsiye eder.5

    Namazı kıldıktan sonra Peygamberimiz (asm)'den rivayet edilen şu duâ okunur:

    İstihare duasının anlamı:

    Dua okunurken, “bu iş” şeklinde geçen yerlerde yapılması istenen iş zikredilir. Bu şekilde duanın Türkçesi okunabileceği gibi, Arapça aslını okumak daha faziletlidir. Duânın aslı, verdiğimiz bu kaynaklarda olduğu gibi, ilmihal kitaplarında da mevcuttur.

    Kişi istihare ettikten sonra kalbi hangi tarafa meylederse onu yapmalı, istihareden önceki peşin hüküm ve kanaatini bırakmalı, kendi temayülüne dayanmalıdır. İstihareye rağmen bir temayül ve gönül yatışması görülmediği takdirde, istihareyi tekrarlayabilir. Bu sünnettir. Bununla alâkalı olarak Enes bin Mâlik’in (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

    İş acele olup da istihareyi tekrarlamak mümkün değilse şöyle duâ edilir:

    “Allah’ım, hakkımda hayırlı olan ne ise onu nasip et. Beni kendi halime bırakma.”

    İbni Abidin, istihare eden kimsenin dileğinin uygun olup olmadığına işaret olarak şöyle bir kayda yer verir:

    “Yatmadan önce dua okunur ve abdestli olarak kıbleye yönelerek yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görülürse o işin hayır olduğuna, siyah ve kırmızı görülürse de şer olduğuna işaret eder. Şerli olandan kaçınmak icap eder.”8

    Bütün bunlarla birlikte istihare, müşkül durumlarda mü’minler için ruhî ve mânevî bir kuvvettir. Bir işte tereddütte kalan bir mü’min iki rekât namaz kılarak Cenab-ı Hakka yönelir. Teşebbüs edeceği iş, seçeceği hayat arkadaşı, dini, dünyası ve âhireti için hayırlıysa, gönlünde bu işe karşı bir ferahlık uyandırmasını, vücudunda bu işi yapabilmeye kudret ve kuvvet yaratmasını; şayet bu iş dini, dünyası ve âhireti için hayırlı değilse, gönlündeki meyli yok etmesini Cenab-ı Hakk'tan niyaz eder. İçinde de bir hafiflik duyar. İstihare ettiği şey hakkında kendisi için hayrın görüleceğine kalben emin olur. Neticesinde râzı olur.

    Dipnotlar:

    1. Şûra Sûresi, 38.
    2. Âl-i İmrân Sûresi, 118.
    3. Tecrid Tercemesi, 4:135.
    4. Buharî, Küsuf: 75.
    5. İmam Gazalî. İhyâu Ulûmiddîn. (Daru İhyâi’l-Kütübü’l-Arabî) 1:207.
    6. İbni Mâce, İkametetü’s-Salât: 188; Buharî, Küsuf, 75.
    7. Tecrid Tercemesi, 4:143.
    8. İbni Âbidin, 1:461.

    (bk. Mehmed PAKSU, İbadet Hayatımız)

    Selam ve dua ile...
    Sorularla İslamiyet

    Yazı kaynağı : sorularlaislamiyet.com

    İSTİHÂRE

    İstihâre Namazı:

    İstihâre Namazı:

    Yapılacak bir işin sonunun iyi mi kötü mü olduğunu, yahut o işi hemen yapmak mı, yoksa te`hir etmek mi daha iyi netice vereceğini anlamak için kılınan namaza istihâre namazı denir. İki rek`atlık bir namazdır. İstihâre yapmak istiyen kimse, yatacağı zaman bu iki rek`at namazı kılar, ilk rek`atında Kâfirûn sûresini, ikinci rek`atta da İhlâs sûresini okur. Nihayetinde de istihâre duasını yapar. Sonra da abdtestli olarak kıbleye yönelerek yatar. Rü`yada beyaz veya yeşil görülmesi hayra, siyah veya kırmızı görülmesi de şerre delâlet eder.Bu şekilde istihâre namazının 7 gece yapılması ve neticede kalbe doğan hususun esas alınması emredilmiştir. İstihâre, hakkında hüküm verilemeyen, tereddütler içinde kalınan mes`eleler hakkında yapılır. Bir şey`in öyle mi yoksa böyle mi yapılması daha hayırlı olduğu hakkında düşünülür, bir karara varılamaz, teredüdde kalınırsa o zaman istihareye başvurulur. Doğrusu kesin olan, hangi taraf hak, hangi taraf bâtıl olduğu bilinen, yahut istişâre edilip karara varılan mes`elelerde istihâre yapılmaz. Çünkü doğru şekil bulunmuş, isabetli hareket tarzı tesbit edilmiştir. Artık neye istihâre edilecektir? Resûl-i Ekrem (asm) Ashâb-ı Kirâmına istihareyi tavsiye buyururlardı. İstihâre namazını kılmakta özürlü olanlar, sadece duasıyla iktifa ederler. Bir hadîs-i şerîf`te şöyle buyurulmuştur: "İstihâre eden kimse hüsrâna uğramaz, istişare eden de pişmanlığa düşmez..." Resûlüllah Efendimizin yapmış olduğu istihâre duası şöyledir:اَللّهُمَّ إِنِّی أَسْتَخِیرُکَ بعِلْمِکَ وَأَسْتَقْدرُکَ بَقُدْرَتِکَ وَأَسْأَلُکَ مِنْ فَضْلِکَ الْعَظیمِ فَإِنَّکَ تَقْدرُ وَلاَ أَقْدرُ وَتَعْلَمُ وَلاَ أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلاَّمُ الْغُیُوب اَللّهُمَّ إِنْ کُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هذَا اْلاَمْرَ خَیْرٌ لی فِی دینی وَمَعَاشی وَعَاقِبَةِ أَمْرِی فَاقْدُرْهُ لی وَیَسِّرْهُ لی ثُمَّ بَارِکْ لی فیهِوَإِنْ کُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هذَا اْلأَمْرَ شَرٌّ لی فِی دینی وَمَعَاشی وَعَاقِبَةِ أَمْری فَاصْرِفْهُ عَنِّی وَاصْرِفْنی عَنْهُ وَاقْدُرْ لِی الْخَیْرَ حَیْثُ کَانَ ثُمَّ أَرْضِنی به

    Allahümme innî estehîrüke bi-ılmike ve estakdirüke bi-kudretike ve es`elüke min fadlike`l-azîm. Fe-inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta`lemü ve lâ a`lemü ve ente allâmü`l-ğuyûb. Allahümme in künte ta`lemu enne hâze`l-emre hayrun lî fî dînî ve meâşî ve âkıbeti emrî fakdürhü lî ve yessirhü lî. Sümme bârik lî fîh. Ve in künte ta`lemü hâze`l-emre şerrun lî fî dînî ve meâşî ve âkıbeti emrî, fasrifhü annî vasrifnî anhü vakdür li`l-hayre haysü kâne. Sümme ardınî bih...

    Meâli: Yâ Rab! (Hakkımda hayırlısını) bildiğin için, Sen(in dergâh-ı inâyetin)den ben hayırlısını (bildirmeni) dilerim. Ve (hayırlı cihete) gücün yetiştiğinden Sen(in hazine-i lütfun)dan beni kudretlendirmeni dilerim. Yâ Rab, hayırlı olan cihetin tebyîn ve takdîrini senin o büyük fazl (ve kerem)inden isterim. Allahım, senin (her şey`e) gücün yeter, halbuki benim yetmez. Sen (her şey`i) bilirsin de, halbuki ben bilmem. Muhakkak Sen şuûrumuzdan uzak olan herşey`i de pek yakından bilirsin. Ya Rab, bilirsen (ki bildiğinde hiç şüphe yoktur) şu azmettiğim iş, dînime, dünya ve âhiretime taallûku cihetiyle benim için hayırlıdır, bunu bana mukadder kıl (beni bunda muvaffak kıl) ve bunu bana müyesser kıl. Sonra işlemeğe kudret bahşettiğin ve bana müyesser kıldığın bu işi bana mübarek kıl (hayır ve bereketini artır.) Yine bilirsen (ki bildiğinde şübhe yoktur) şu azmettiğim iş dînime, dünya ve âhiretime taallûku itibariyle benim için şerdir, bu işi benden ve beni (ve gönlümü) de bu işten çevir. Ve hayır (zaman ve mekândan) her nerede ise, o hayrı bana makdûr (ve müyesser) kıl. Sonra nefsimi o hayr-ı makdûre razı kıl.

    Yazı kaynağı : sorularlaislamiyet.com

    İSTİHÂRE`NİN ŞEKLİ

    İstihare konusunda detaylı bilgi verir misiniz?

    İstihare konusunda detaylı bilgi verir misiniz?

    Değerli kardeşimiz,

    İstihare, herhangi bir şey yapmak isteyen kimse, yapılmasının iyi olup olmayacağını hissetmek maksadıyla iki rekat namaz kılmak, iyi ve hayrın görünmesi için Allah`a yalvarıp dua etmektir. Bu namaza istihare namazı, duaya da istihare duası denilir. 

    Uyumak veya rüya görmek istihare için esas değildir. Hatta vakit dar olup uyuyacak zaman bulunmazsa, herhangi bir hayırlı mesele için yine istihare namazını kılmak sünnettir. Ancak namaz ve dua yaptıktan sonra abdestli olarak kıbleye doğru yatması, rüyada beyaz veya yeşil görmesi o işde hayır olduğu, siyah veya kırmızı görmesi ise hayır olmadığı anlamına gelebilir...

    Ticaret, evlilik, seyahat ve benzeri bir işe teşebbüs eden kimse, o işin kendisi için hayırlı olup olmayacağı hususunda tereddüde düşerse, şüphesini giderecek, tereddüdünü ortadan kaldıracak hâl çareleri aramak ister.

    Bu hususta yapılacak ilk iş, yapılması istenen meselenin meşrûluğunun ve helâlliğinin araştırılması, dinî ölçülere uyup uymadığının incelenmesidir. Kişinin kendisi bir neticeye varamadığı takdirde en sıhhatli yol, o meseleyi münasip olan ehliyetli birisine danışmak, onun fikrini almak, gerekirse meseleyi enine boyuna bütün teferruatıyla konuşmak; kısaca istişare yapmaktır. İstişare yapılacak insanın da tecrübeli, bilgili ve sözüne itimat edilir olması gerekir.

    ***
    Soru: Hayırlı bir kısmet çıktı, evet demek üzereyken bir de istihareye yatın, dediler. Kendimize itimat etmediğimizden yaşlı bir hanıma istihare emanet ettik. Ertesi sabah, istiharede iyi görünmüyor, vazgeçin, şeklinde bir yorumla karşılaştık. Halbuki bizim yakınlarımızla yaptığımız istişarede münasiptir, uygundur, denktir, demişlerdi. Biz de evet, demek üzereydik. Şimdi durumumuz ne olacak? İstihareye göre mi, istişareye göre mi hareket edeceğiz?

    Önce istihareyi kısa bir tahlile tabi tutalım. İstiharede görülen şey evet mi, yoksa hayıra mı işaret ediyor, onu kestirmek kolay değil. Yoruma bağlı bir keyfiyet.

    Sonra görülen şey şeytani mi, yoksa Rahmani mi? Bunu da kestirmek kolay değil. Bunun için de ehil olmak gerek.

    Bir de istihare bağlayıcı değil. İlle de görülen işarete göre hareket edilecek diye bir mecburiyet yoktur.

    İstişareye gelince; ehil kimselerin meseleyi enine boyuna konuşup düşünmeleri sonunda vardıkları bir sonuç var. Bu sonuç hem aklın, hem mantığın, hem de ilmin icabı olacak seviyede olur. Yahut da olmalıdır. Öyle olunca istişareye uymaktan başka yol kalmaz.

    Meseleyi istişareye iştirak edenlerin akıllarıyla da düşünmek, gözleriyle de görmek, ilimleriyle de nazar etmek,.. herhalde sağlam bir incelemedir. Biri yanılabilir, ikincisi görmeyebilir, ama hepsi de aynı yanlışa düşmezler.

    Bundan sonrası Allah’a tevekküldür.

    Esasen bu gibi hayati konularda en sağlam tedbir, tarafların birbirlerini gerçek hüviyetleriyle tanımalarıdır. Olmayan vasıfları var gösterip de sonunda sürprizle karşılaşmamalıdır.

    İlave bilgi için tıklayınız:

    - İstiharede görülen rüya ile amel edilmezse ne olur, bu rüyanın bağlayıcılığı nedir?

    Selam ve dua ile...
    Sorularla İslamiyet

    Yazı kaynağı : sorularlaislamiyet.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap