insanlar kış uykusuna yatarsa ne olur
insanlar kış uykusuna yatarsa ne olur bilgi90'dan bulabilirsiniz
Erken İnsanlar Soğuk Mevsimde Kış Uykusuna Yatmış Olabilir
İspanya’daki kemik fosillerindeki mevsimsel hasar, Neandertallerin ve seleflerinin mağara ayılarıyla aynı stratejiyi izlediğini gösteriyor.
Ayılar yapıyor. Yarasalar yapıyor. Avrupa kirpileri bile bunu yapıyor. Ve şimdi ortaya çıktı ki, erken insanlar da bunu yapmış olabilir. Fosil uzmanlarına göre insanlar kış uykusuna yatıyordu.
Dünyanın en önemli fosil alanlarından birinde bulunan kemiklerden elde edilen kanıtlar, öncüllerimizin yüzbinlerce yıl önce aşırı soğukla kış boyunca uyuyarak baş etmiş olabileceklerini gösteriyor.
Bilim insanları, ilk insanların fosilleşmiş kemiklerindeki lezyonların ve diğer hasar belirtilerinin, kış uykusuna yatan diğer hayvanların kemiklerinde kalanlarla aynı olduğunu iddia ediyorlar. Bunlar, seleflerimizin o dönemdeki şiddetli kışlarla metabolizmalarını yavaşlatarak ve aylarca uyuyarak baş ettiklerini gösteriyor.
(İnsanın Kökenine Dair Son Yıllarda Öğrendiğimiz 10 Bilgi)
Sonuçlar, Kuzey İspanya’da Burgos yakınlarındaki Atapuerca’da Sima de los Huesos adlı bir kemik çukuru mağarasında yapılan kazılara dayanıyor.
Geçtiğimiz otuz yılda, birkaç düzine insanın fosilleşmiş kalıntıları, Atapuerca’daki çukurun orta kısmını oluşturan baş döndürücü 50 metrelik kuyunun dibinde bulunan tortulardan kazındı. Mağaranın, kasıtlı olarak oraya atılmış gibi görünen binlerce diş ve kemik parçası bulan araştırmacılar, aslında bir toplu mezar olduğunu söylüyorlar. Bu fosiller, 400.000 yıldan daha eskilere dayanıyor ve muhtemelen erken Neandertallerden veya onların öncüllerinden geliyordu.
Site, gezegenin en önemli paleontolojik hazinelerinden biri sayılıyor ve Avrupa’da insan evriminin nasıl ilerlediğine dair önemli bilgiler sağlıyor. Ancak şimdi araştırmacılar bu hikayeye beklenmedik bir bilgi ekliyor.
L’Anthropologie dergisinde yayınlanan bir makalede, bölgede ilk kazı yapan ekibi yöneten Juan-Luis Arsuaga ve Yunanistan’daki Trakya Democritus Üniversitesi’nden Antonis Bartsiokas, burada bulunan fosillerin her yıl birkaç ay boyunca kemik büyümesinin kesintiye uğradığını gösteren mevsimsel değişiklikler gösterdiğini iddia ediyorlar.
Bu, erken insanların kendilerini, sınırlı yiyecek ve yeterli vücut yağı depolarıyla soğuk koşullarda uzun süre hayatta kalmalarına yardımcı olan metabolik durumlarda bulduklarını öne sürüyorlar. Kış uykusuna yatarlar ve bu kemik gelişimindeki aksaklıklar olarak kaydedilir.
Araştırmacılar, “bilim kurgu gibi gelebilir” fikrini kabul ediyorlar, ancak lemurlar gibi primatlar da dahil olmak üzere birçok memelinin bunu yaptığına dikkat çekiyorlar.
Arsuaga ve Bartsiokas, “Bu, böyle bir hipometabolizmanın genetik temeli ve fizyolojisinin insanlar da dahil olmak üzere birçok memeli türünde korunabileceğini gösteriyor.” diyor.
Sima mağarasındaki insan kemiklerinde bulunan lezyonların paterni, mağara ayıları da dahil olmak üzere kış uykusundaki memelilerin kemiklerinde bulunan lezyonlarla tutarlıydı. Yazarlar, “Kış uykusu stratejisi, soğuk koşullar nedeniyle bir mağarada aylarca geçirmek zorunda kalmaları için hayatta kalabilmeleri için tek çözüm olabilirdi.” diyorlar.
Ayrıca Sima çukurunda kış uykusundaki bir mağara ayısının (Ursus deningeri) kalıntılarının da bulunduğuna işaret ederek, insanların soğuk koşullarda ve gıda kıtlığında hayatta kalmak için aynı şeyi yaptığını öne sürmeyi daha inandırıcı hale getirdiğine işaret ediyorlar.
Yazarlar birkaç karşı argümanı da inceliyor. Modern Inuit ve Sámi insanları – eşit derecede sert, soğuk koşullarda yaşasalar da – kış uykusuna yatmazlar. Peki neden Sima mağarasındaki insanlar?
Arsuaga ve Bartsiokas, cevabın, yağlı balıkların ve ren geyiği yağının İnuit ve Sami insanlara kışın yiyecek sağlaması ve böylece kış uykusuna yatma ihtiyacını ortadan kaldırması olduğunu söylüyor.
Aksine, yarım milyon yıl önce Sima sahasının etrafındaki alan yeterli yiyecek gibi bir şey sağlamıyordu. “İberya’nın kuraklaşması o zaman Sima halkına sert kış boyunca yeterince yağ açısından zengin yiyecek sağlayamazdı ve bu da onları mağarada kış uykusuna girmeye zorluyordu.”
Newcastle’daki Northumbria Üniversitesi’nden adli antropolog Patrick Randolph-Quinney, “Bu çok ilginç bir argüman ve kesinlikle tartışmayı teşvik edecek.” diyor.
“Ancak Sima’da bulunan kemiklerde görülen varyasyonlar için başka açıklamalar da var ve herhangi bir gerçekçi sonuca varmadan önce bunların tam olarak ele alınması gerekiyor. Sanırım bu henüz yapılmadı.”
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden Chris Stringer, ayılar gibi büyük memelilerin aslında kış uykusuna yatmadıklarını, çünkü büyük vücutlarının çekirdek sıcaklıklarını yeterince düşüremediğini belirtti. Bunun yerine uyuşukluk olarak bilinen daha az derin bir uykuya girerler. Böyle bir durumda Sima halkının insan büyüklüğündeki beyinlerinin enerji talepleri çok büyük kalacak ve uyuşukluk sırasında onlar için ek bir hayatta kalma sorunu yaratacaktı.
“Yine de bu fikir, Sima halkının, Neandertallerin ve Denisovalıların genomlarını ‘uyuşukluk’ fizyolojisiyle bağlantılı genetik değişikliklerin belirtileri açısından inceleyerek test edilebilecek büyüleyici bir fikir.” diye ekliyor.
The Guardian. 20 Aralık 2020.
Makale: Bartsiokas, A., & Arsuaga, J. L. (2020). Hibernation in hominins from Atapuerca, Spain half a million years ago. L’Anthropologie, 102797.
Yazı kaynağı : arkeofili.com
İnsanlar Kış Uykusuna Yatabilir mi?
İstemeden mi? Evet. İsteyerek mi? Belki. Örneğin 2012 yılının Ocak ayında İsveç’te kar motosikletiyle dolaşanlar, arabasında iki aydır hiçbir yiyecek olmadan sıkışıp kalmış bir adam bulmuşlar. Doktorlar adamın vücut sıcaklığını 31 derece civarına indirip bu ekilde tutarak sağ kaldığını tahmin ediyorlar.
Ayılar da kış uykusuna yattıklarında aynısını yapıyor. Meditasyon yapanlar istemli olarak kış uykusuna benzer bir uykuya dalabiliyorlar. Genelde bir insan uykuya daldığında bedeninin oksijen kullanımı sadece %6 azalıyor.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan Profesör Herbert Benson, derin meditasyona girmiş Tibet rahiplerini incelediğinde, bu kişilerin oksijen ihtiyacının %64 oranında azaldığını görmüş.
Doktorlar ileride travma hastalarını hayatta tutmak için metabolizmayı yavaşlatıp vücut ısılarını düşürebilirler. Oksijen gereksinimini düşürmek, vücudun her zamanki kadar oksijen alamadığı durumlarda (örneğin kalp krizlerinde) doku hasarını da azaltabilir.
Seattle – Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezinde biyolog olarak çalışan Mark Roth, tam da bunu hedefleyen bir geçici ölüm sistemi üzerinde çalışıyor. Hidrojen sülfit karıştırılmış hava soluyan farelerin soluma hızının %92 azaldığını ve vücut ısılarının da düştüğünü keşfetmiş. Hayvanlar tekrar yaşama döndürüldüklerinde normal davranıyor ve tümüyle iyileşiyorlar.
Popular Science Türkiye arşivinden.
Yazı kaynağı : popsci.com.tr
İlk insanlar kış uykusuna yatmış olabilir
İspanya'nın kuzeyinde yer alan Burgos şehrindeki Sima de los Huesos adını taşıyan mağarada araştırma yapan ekiplerin bulduğu kemikler, atalarımızın yüz binlerce yıl önceki soğuk kışlarla mücadele etmek için kış uykusuna yatmış olabileceğini gösteriyor.
Büyük insansı maymunlar veya insangiller olarak da tanımlanan hominidlere dair yapılan kazılarda kemiklerde bulunan lezyonlar ve tahribatların, kış uykusuna yatan hayvanlarla benzer olduğu aktarıldı.
Guardian gazetesinin haberine göre bilim insanlarının ulaştığı sonuçlar, atalarımızın sert kışlarla metabolizmalarını yavaşlatarak ve aylar boyunca uyuyarak mücadele ettiğini gösteriyor.
Araştırmacılar büyük bir mezar olduğuna inanılan mağarada binlerce diş ve kemik parçası bulmuştu.
Uzun zamandır bu alanda kazı yapan araştırmacılara göre kemikler buraya bilerek atılmış olabilir.
'KULAĞA BİLİMKURGU GİBİ GELİYOR'
400 bin yaşında olan fosiller çok büyük ihtimalle Neandertallere ya da onların da atalarına ait.
Dünyanın en önemli paleontoloji hazinelerinden biri olan mağarada insanların Avrupa'da nasıl evrimleştiğine dair kritik önemde bilgiler edinildi.
Akademik bir dergi olan L'Anthropologie'de yayımlanan, araştırmacılar Juan-Luis Arsuaga ve Antonis Bartsiokas imzalı makalede, fosillerde mevsimler boyunca değişimlerin gözlemlediği, bunun da kemik gelişimine her yıl birkaç ay boyunca ara verildiğine işaret ettiği belirtildi.
Araştırmada ilk insanların kış uykusuyla yiyeceklerin kısıtlı olduğu hayatta kalmalarını sağlayan metabolik dönemlere girdiği kaleme alındı.
Araştırmacılar bunun kulağa bilimkurgu gibi geldiğini; ancak çok sayıda memelide kış uykusunun görülmesinin genetik bir yatkınlığa işaret ettiğini aktardı.
İnsan kemiklerinde bulunan lezyonların boz ayı gibi kış uykusuna yatan memelilerdekine benzer olduğu vurgulandı.
'DAHA ÇOK ARAŞTIRMA YAPILMALI'
Araştırmada Avrupa'nın kuzeyinde çok soğuk koşullarda yaşamış olan İnuit halkları ve Samiler'de kış uykusu izlerine rastlanmazken İspanya'da bu izlerin yer alması ise vücuttaki yağ oranı ile açıklandı.
Araştırmacılara göre yağlı balıklar ve ren geyiği gibi yiyecekler, İnuit halkları ve Samiler için gerekli yağı sağlarken yarım milyon yıl önce İberya yarım adasındaki Sima'da yaşayan insanlar yeterli yiyecek bulamamış olabilir.
Guardian'a konuşan Northumbria Üniversitesi'nden adli antropolog Patrick Randolph-Quinney, bunun ilginç bir argüman olduğunu ve mutlaka incelenmesi gerektiğini belirtti; ancak Sima'daki kemiklerde görülen varyasyonları açıklamak için başka açıklamaların olduğunun da altını çizdi.
O yüzden Randolph-Quinney'e göre sonuçlara atlamadan önce daha kapsamlı araştırmalar yapılmalı.
Londra Doğal Tarih Müzesi'nden Chris Stringer ise boz ayı gibi büyük memelilerin aslında tam olarak kış uykusuna yatmadığını, çünkü büyük bedenlerinin temel sıcaklığın korunmasını sağlayamadığını vurguladı.
Stringer, boz ayıların uyuşukluk olarak betimlenebilecek torpor adı verilen derin bir uyku sürecine girdiklerini aktardı.
Stringer'a göre torpora girmeleri halinde Sima insanlarının beyinlerinin büyüklüğü, enerji talebinin yüksek olmasına, bu da hayatta kalmalarının zorlaşmasına neden olabilir.
Ancak Stringer yine de bu fikrin etkileyici olduğunu ve Sima insanlarının genomlarının araştırılmasıyla böyle bir genetik değişim olup olmadığının görülebileceğini belirtti.
Yazı kaynağı : www.cumhuriyet.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.