gastrit nefes darlığı yaparmı
gastrit nefes darlığı yaparmı bilgi90'dan bulabilirsiniz
Gastrit nedir? Gastrit belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Mide iltihaplanması olarak da bilinen gastrit, tedavisi geciktirilince kansere kadar pek çok ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerle ortaya çıkan gastrit sorunu her yaşta bireylerde görülebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Gastroenteroloji Bölümü Uzmanları gastrit hakkında bilgi verdi.
Gastrit nedir?
Midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerle kendini gösterebilen gastrit, mide iç duvarının iltihaplanması anlamına gelmektedir. Önemsenmeyerek tedavisi geciktirilen gastrit sorunu, kansere kadar gidebilen ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilmektedir. Gastrit, mide iltihabı olarak da bilinmektedir.
Gastrit neden olur?
Gastrit, her yaşta görülmekle birlikte genellikle erişkin yaştaki bireylerde ortaya çıkmaktadır. Akut yani aniden ve kronik gastrit yani yavaşça gelişen gastrit 2 ayrı grupta incelenir. Alkol, aspirin, ağrı kesici ilaçlar ve stres genellikle akut gastrit tablosuna yol açarken; helikobakter pylori adı verilen ve mide iç duvarında yaşayan, genellikle çocukluk çağlarında kirli sulardan bulaşan çubuk şeklindeki bakteri kronik gastritin en önemli nedenidir. Günümüzde birçok insanın problemi olan gastrite safra reflüsü ve bazı enfeksiyonlar yol açabilmektedir. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç duvarında çeşitli doku değişiklikleri oluşabilmekte ve bu durumda genetik yatkınlığı olan, kanserojen maddelere maruz kalan kişilerde kanser oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Zihinsel stres, sigara, aşırı alkol kullanımı, ileri yaş, besin zehirlenmeleri gibi nedenler gastrit oluşumunda etken olsa da, kimi zaman bağışıklık sisteminin kendi vücut hücrelerine saldırması- ki buna otoimmün gastrit de denilebilmektedir- gastrit sebepleri arasında yer almaktadır.
Gastrit belirtileri nelerdir?
Gastritin belirtileri hastadan hastaya farklılık göstermekle beraber, genellikle mide yanması, ağrı, bulantı, kusma, şişkinlik hissi, geğirme, erken doyma, iştahsızlık ve yemeklerden tiksinme gibi şikayetlere neden olmaktadır. Bu tarz gastrit belirtisi olan hastaların mutlaka bir uzmana başvurması önerilmektedir. Gastrit tanısı hasta öyküsünün alınması ve yapılan muayene ile rahatlıkla konulabilmektedir. Ancak hastalarda ağrı şiddetli ise, aşırı veya sürekli bulantı ve kusma varsa ve buna kilo kaybı da eşlik ediyorsa, ilaç kullanımına rağmen iyileşme olmuyorsa veya bu şikayetler 55 yaşın üzerindeki bir kişide yeni ortaya çıkmışsa hastanın ileri tetkiklerle değerlendirilmesi önerilir. Bu tetkiklerden en önemlisi midenin, ucunda kamera olan ve endoskop denilen bir alet ile görüntülenmesidir. Bu sayede doğru tanı konulabilmektedir. Örneğin akut gastritte belirti aniden ortaya çıkan bir mide ağrısıdır. Midenin ağrıyan bölgesine dokunulduğu zaman ağrı daha da artar. Ayrıca akut gastritte sırt ağrısı, kusma, devamlı geğirme, koyu renkli dışkı, mide ekşimesi, mide ağrısından iki büklüm kalma da belirtilerdendir. Kronik gastritte büyük belirtiler görülmez ama tedavi edilmezse uzun zamanda farklı hastalıklara zemin hazırlar.
Gastrit çeşitleri nelerdir?
Akut gastrit nedir?
Mide zarındaki iltihaplanmaların şiddetli mide ağrısı, mide bulantısı, hazımsızlık, midede şişkinlik, midede ekşime şeklinde belirtilerle ortaya çıkmasına akut gastrit denilmektedir.
Kronik gastrit nedir?
Erken doyma, bulantı, kilo kaybı, ağızda kötü tat, tükürük salgısının artmasıyla karakterize edilen gastrite türüne kronik gastrit deniliyor. Kronik gastriti akut gastritten ayıran fark mide ağrısının meydana gelmemesidir. Otoimmün, bakteriyel ve C tipi gastrit olarak üçe ayrılmaktadır. Otoimmün gastritte bağışıklık sistemi mide mukoza hücrelerine saldırmaktadır. Bakteriyel gastritte ise sorumlu Helicobacter Pyloridir. C tipi gastrit ise uzun süreli ilaç kullanımıyla ortaya çıkmaktadır.
Gastrit risk faktörleri nelerdir?
Gastrit oluşmasına neden olan risk faktörleri şunlardır:
Bakteriyel enfeksiyon: Helicobacter pylori enfeksiyonu, en yaygın enfeksiyonlar arasında yer almaktadır. Bu enfeksiyona sahip olan kişilerde gastrit gelişebilir. Kalıtsal olarak yada sigara, diyet gibi yaşam tarzından kaynaklanabilirr.
Ağrı kesici kullanımı: Ağrı kesicilerin sürekli ve düzenli kullanımı hem akut gastrite neden olabilir. Sürekli ağrı kesici kullanmak, midedeki koruyucu astarını korumaya yardımcı olan maddeyi azaltabilir.
Yaşlılık: Mide astarının yaş aldıkça incelmesiyle birlikte, yaşlılarda gastrit riski daha yüksek olabilmektedir.
Aşırı alkol kullanımı: Alkol, mide astarını tahriş ederek aşındırabilir. Bu da mideyi sindirim sıvılarına karşı savunmasız hal almasına neden olur. Aşırı alkol kullanımı sonucunda gastrit ortaya çıkabilir.
Stres: Günlük hayatta her zaman karşımızı çıkan stres, sinirsel gastrite sebep olabilir.
Kanser tedavisi: Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları gastrit riskini artırabilir.
Gastrit nasıl önlenir?
Helicobacter pylori, gastritin en önemli nedenleri arasındadır. Bakteriler kolay yayıldığından, el yıkamak enfeksiyon riskini azaltabilir. Mide ekşimesi ve hazımsızlığı en aza indirerek bakteriyel gastrit riskini önlemek için şu adımlar uygulanabilir:
Baharatlı, yağlı ve asitli besinlerden kaçınmak,
Stres yönetimi sağlamak,
Alkol ve kafeini azaltmak,
Yemek yedikten sonra 2-3 saat uyumamak.
Gastrit nasıl teşhis edilir?
Gastroenteroloji uzmanları hastanın öyküsünü dikkatli bir şekilde almaktadır. Hastanın yeme-içme alışkanlıkları, sigara ya da alkol kullanıp kullanmaması, tıbbi geçmişi, kullanmış olduğu ilaçlar ve şikayetleri iyice dinlenmektedir. Daha sonra fiziki muayeneye geçilmektedir. Fiziki muayenede hastanın karın-mide bölgesinde dokunmayla artan bir ağrının var olup olmadığı gastroenteroloji doktoru tarafından incelenmektedir. Kesin tanı için endoskopi yöntemi uygulanmaktadır. Endoskopide ucunda ışıklı kamera bulunan tüp şeklinde bir cihazla hastanın ağzından girilerek midesine ulaşılmaktadır. Endoskopi sırasında da mideden doku örneği alınabilmektedir. Ayrıca ek olarak vücuttaki iltihap ve patojenleri belirlemek için bazı kan testleri istenebilmektedir. Ayrıca dışkı tetkikleri de yapılarak teşhis konulabilmektedir.
Gastrit tanı ve tedavisi
Hastalığın en önemli tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Örneğin; hızlı yemek yememeli, gıdaları iyi çiğneyerek yutmak, sigara ve alkolden kaçınmak önerilen değişikliklerden bazılarıdır. Kızartma, yağlı yemek, baharatlı gıdaların yanında sucuk, salam, sosis gibi besinlerden uzak durmak; içecekleri aşırı sıcak ya da aşırı soğuk içmemek önemlidir. Gazlı içeceklerin de bırakılması önerilmekte ve ; bol su tüketimi tavsiye edilmektedir.
Diyetin değiştirilmesinin yanı sıra, bazı hastalara asit baskılayıcı ilaçlar ve eğer helikobakter pylori pozitif saptanmışsa buna yönelik antibiyotikler de verilmelidir. Gastrit ilaç ve diyet önerileri ile genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen iyi seyirli bir hastalıktır. Düzenli takipler ihmal edilmemelidir.
Gastrit hastaları nasıl beslenmelidir? Gastrit diyeti nasıl yapılır?
Hastalığın en önemli tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Bu hastaların uyması gereken diyet önerileri şöyle sıralanabilir:
Gastrite ilişkin sık sorulan sorular
Gastrit tehlikeli mi?
Gastrit bir anda ortaya çıkabilir ya da zamanla yavaş bir şekilde kendini gösterebilir. Bu gibi durumlarda gastrit, mide kanseririskindeki artışa sebep olabilir. Fakat birçok kişi için gastrit ciddi değildir ve doğru tedavi ile hızla düzelebilir.
Gastrit ne kadar sürede iyileşir?
Akut gastrit, 2-10 arasından kendini göstermektedir. Birçok kişi komplikasyon olmadan, tıbbi müdahale gerekmeden iyileşebilirler. Kronik gastrit ise tedavi olmadan yıllarca sürebilir. Uzun sürede oluşan kronik gastrit, mide zarını aşındırdığı için ülser ve kanamalara yol açabilir.
Gastrit kendi kendine geçer mi?
Gastrit genellikle kendi kendine geçebilir. Bir haftadan uzun süren semptomlar, katranlı kusma ya da ateş görülüyorsa mutlaka doktora başvurulması önerilmektedir.
Gastritten kurtulmak mümkün mü?
Gastrit riskini en aza indirmek istiyorsanız, işlenmiş, şekerli, baharatlı gıdalardan, glüten, asitli yiyecek, süt ürünlerinden uzak durmanız gerekebilir. Probiyotik, yeşil çay tüketip, hafif besinler yiyerek gastritten kurtulmak mümkün olabilir.
Gastrit ağrısı nerelere vurur?
Gastrit ağrısı, hızlı kalp atışı, baş dönmesi ve nefes darlığına neden olabilir. Aynı zamanda göğüs ağrısı, şiddetli mide ağrısı ve bağırsak bölgesi de gastrit ağrısının vurduğu bölgelerdir.
Mide ve sırtta şiddetli ağrı, kusma, bulantı ve iştahsızlık akut gastrit olarak açıklanabilir. Kronik gastrit belirti vermeyebilir veya üst karında şişkinlik ve rahatsızlık hissi oluşturur.
Gastrit ilacı tedavi için yeterli mi?
Gastrit ilacı, gastrit tedavisi için kullanılmalıdır. Ancak en önemli tedavi, beslenme tarzının düzenlenmesidir. Gastrit tedavileri, gastritin türüne göre değişir. Örneğin akut gastrit, bazı ağrı kesicilerle ve sigara-alkolden uzak yaşamakla iyileşebilir. Ancak kronik gastrit problemi yaşanıyorsa Gastroenteroloji doktoru mutlaka size göre bir ilaç önerecektir. Gastrit ilaçları antibiyotikler ve proton pompa inhibatörleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Antibiyotikler Helicobacter pyloriyi yok etmek için kullanılır. Antibiyotik tedavileri genellikle 7-14 gün arasında değişmektedir. Antibiyotik tedavisi aksatılmamalıdır. Proton pompa inhibatörleri ise asit üretimini engeller ve bu şekilde tedaviye destek olur.
Gastrite ne iyi gelmez?
Mideyi tahriş ederek gastrite neden olabilecek besinler şu şekilde sıralanabilir:
Maden suyu gastrite iyi gelir mi?
Maden suyunun mideyi rahatlattığı bilinmektedir. Ana öğünlerden sonra içilen maden suyu gastrit oluşumunu ve gastrit kaynaklı rahatsızlıkları yarıya indirmeye yardımcı olabilir.
Gastrite hangi bitki çayı iyi gelir?
Yeşil çayın bal ile tüketilmesi gastriti iyileştirmede etkili olabilmektedir. Aynı zamanda ılık su içmek, sindirim sistemini yatıştırarak, mide hazmını kolaylaştırabilir.
Mide ağrısı tam olarak nerede olur?
Gastrit sebebiyle oluşan mide ağrısı, üst karında özellikle yemek yerden daha da kötüleşen, yanan bir ağrı oluşturabilir.
Eroziv gastrit tehlikeli mi?
Eroziv gastrit sonucu peptik ülseroluşabilir. Bu ülser, büyüyerek çevre dokulara zarar verebilmektedir. Şiddetli ülserler, iç kanamaya sebep olarak tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit edebilmektedir.
Midede lineer erozyonlar ne demek?
Mideyi kaplayan mukoza zarı, iltihaplandığı zaman mide erozyonu meydana gelebilir. Bazı ilaçlar, kas rahatsızlıklarında kullanılan tabletler, aspirin mukoza zarını tahriş edebilmektedir. Mide erozyonu, stres ve mide yaralanmalarının yan etkisi olarak oluşabilir.
Gastritten kurtulmak için ne yapmalıyız?
Gastritten kurtulmanın birçok yolu bulunmaktadır. Günlük yemek alışkanlıklarımızda düzenlemeler yaparak, daha küçük porsiyonlarda sık yemek tüketmek, baharatlı, asitli ve kızarmış yiyeceklerden kaçınmak, alkol tüketimini aza indirmek ve stresle baş etmek gastritten kurtulmanın yolları arasında sayılabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yazı kaynağı : www.memorial.com.tr
Gastrit Nefes Darlığı Yapar mı? - Akciğer Hastalıkları ve Tedavisi
Akciğerlerde oluşmakta olan ve insanların hayatında ciddi etkileyecek malign neoplazmalar diğer organları da etkilemektedir. Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Yazı kaynağı : akciger.info
Reflü nefes darlığı yapar mı? Midede baskı ve nefes alamama neden olur, ne iyi gelir?
Halk arasında reflü, tıptaki adı ile gastroözefageal reflü olan bu rahatsızlık, her beş kişiden 1'inde görülür. Normal bir sindirim sisteminde, yiyeceklerin sindirimi yemek borusundan aşağıya doğru, yani mide ve bağırsaklara geçerek gerçekleşir. Reflü hastalığına sahip kişilerde ise bunun tam tersi bir durum vardır. Mide içeriği (asidi), mideden yemek borusuna doğru geri kaçar. Bu yüzden, sıklıkla yemeklerden sonra görülür. Ülkemizde olduğu kadar tüm dünyada da sıklıkla karşılaşılan ve oldukça can sıkıcı bir rahatsızlıktır.
REFLÜ VE NEFES DARLIĞI İLİŞKİSİ
Reflü, hastaların bir kısmında nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayetlerine neden olmaktadır. Bu tip şikayetlerle karşılaşan hastalar, reflü ve nefes darlığı ilişkisi hakkında yoğun bir bilgi edinme sürecine girmektedir. Zira, her yemek yenilmesinin nüksedebilen bu nefes darlığı ve göğüs ağrısı, gündelik hayatı olumsuz etkilemektedir.
REFLÜ NEFES DARLIĞI YAPAR MI?
Reflüde nefes almanın zorlaştığı, nefes darlığı problemleri görülebilir. Bu hastalıkla baş etmeye çalışan her kişide bu şikayetler olmaz; ancak özellikle yemek yenilmesinin ardından zaman zaman nefes darlığı problemi yaşanabilir. Öyle ki, hastalığın ilerleyen dönemlerinde geceleri mide içeriğinin solunum yollarına kaçması ile uykudan ani uyanmalar, akciğer iltihabı dahi görülebilir.
REFLÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Başlıca reflü belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
Yazı kaynağı : www.sabah.com.tr
Reflü Tedavisi
Reflü Tedavisi
Reflü
Besinler yemek borusu yoluyla mideye gelir. Reflü, çeşitli sebeplerden dolayı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Toplumda oldukça yaygın görülen bir durumdur. Mide içeriği mide salgısı nedeniyle belirgin derecede asittir. Bazen onikiparmak bağırsağından mideye doğru safra geri akımı olur ve mideden yukarı çıkan içerik hem asit hem de safra içerir. Reflü hastalığında asitli ve/veya safralı mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusu kendini asitten ve/veya safralı mide içeriğinden koruyamaz hale gelir.
Reflünün iki türü bulunmaktadır; GÖR (Gastroözefageal Reflü-Mide Reflüsü) ve LFR (Larengofarengeal Reflü – Boğaz Reflüsü)
Mide reflüsünde, mide asit içeriği yemek borusuna kaçar. Boğaz reflüsünde ise asit içeriği yutağa ve oradan da gırtlağa, ses tellerinin arkasına kadar gelir.
Genel olarak yemeklerden 30 dakika sonra göğüsten yukarıya doğru yayılan yanma başlar ve bu durum egzersiz ya da öne eğilmekle artar. Yanma mide, boğaz veya boyunda hissedilebilir. Bazen omuzlarda, sırtta hatta kolda hissedebilir.
Mide reflüsünde hem tipik hem de atipik belirtiler bulunur.
Boğaz reflüsünde ise çoğunlukla atipik semptomlar belirgindir hatta tipik belirtiler hiç olmayabilir.
Reflünün Tipik Belirtileri
Reflünün Atipik Belirtileri
Sağlıklı kişilerde de özellikle yemek sonrası ortaya çıkan fizyolojik reflü olabilmektedir. Bu reflü normal kabul edilir. Ancak yukarıdaki belirtilerin varlığında fizyolojik sınırlar aşılmış ve zarar verici etkiler başlamış demektir.
Reflü yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Larenjit, farenjit, bronşit, astım, özofajit, Barrett hastalığı (yemek borusu kanserine yol açabilir), akciğere mide sıvısı kaçmasına bağlı olarak zatürre, sindirim kanalı kanamaları ve çocuklarda büyüme-gelişme geriliğine yol açabilir.
Reflünün Tedavisi
Tedavinin amacı semptomların giderilmesi ve komplikasyonların önlenmesidir. Medikal tedaviye ek olarak hastanın yaşam biçimini düzenlemesi önemlidir. Yatağının baş tarafının yükseltmek veya yüksek yastıkla yatmak, alkol ve sigara kullanmamak, kafeinden kaçınmak, biberli-baharatlı, yağlı ve kızarmış yiyecekler, domates ve çikolata yememek, karın bölgesini sıkan kıyafetler, korse, kuşak, dar pantolon ve kemer kullanılmamak gerekmektedir. Yemekten hemen sonra yatılmamalı en az 2 saat beklenmelidir.
Haşlama tavuk göğsü, fırında ya da haşlanmış patates, elma, muz, beyaz peynir, yağsız krem peynir, yulaf, yumurta, beyaz ya da esmer pirinç, balık, kepek, ekmek, brokoli, lahana, fasulye, havuç, yağsız kıyma tüketilebilir.
İlaç tedavisi genellikle yanıt verir ve durum düzelir ancak hastaların %30’u ömür boyu ilaç içmek zorunda kalır. Sürekli ilaç içmesi gereken, ilacı kestiğinde semptomları tekrarlayan, ilacın işe yaramadığı ya da yemek borusunda ileri derecede tahribat olan durumlarda, kalıcı tedavi sağlayan laparoskopik reflü cerrahisi tek alternatif olarak kabul edilir. Başarı oranı %90’dır.
Yazı kaynağı : medient.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.