divan şiirini genel hatlarıyla tanıtma
divan şiirini genel hatlarıyla tanıtma bilgi90'dan bulabilirsiniz
Divan Şiirinin Genel Özellikleri | Türk Dili ve Edebiyatı
Divan Şiirinin Genel Özellikleri
İslamiyet’in Türkler tarafından kabulüyle Arap ve Fars edebiyatlarının etkisiyle gelişen Divan edebiyatının temeli kuşkusuz şiir üzerine kurulmuştur. Divan edebiyatı kavramı bile şairlerin şiirlerini topladıkları kitap ismi olan divan sözcüğünden almıştır. Bu durum bile Klasik Türk edebiyatı da denilen Divan edebiyatında şiirin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Divan şiirinin temel özellikleri şunlardır:
• Divan şiiri, ilk örneklerini 13. yüzyılda vermeye başlamış; 19. yüzyılda ise etkisini yitirmiştir. Divan şiirinin ilk şairi Hoca Dehhani’dir.
• Sanat için sanat anlayışı benimsenmiştir.
• Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
• Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır; ancak tuyuğ, şarkı ve rubailerde dörtlük kullanılır.
• Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılmıştır.
• Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, süslü, özentili, ağır bir dil kullanılmıştır. Divan şairlerinin ustalığı, belirli kurallara uyarak benzetmeler yapmak, sanatlı söyleyişler ortaya koymak, mazmunları yerinde kullanmak ve bu şartlar içinde etkili bir söyleyiş güzelliğine ulaşmaktadır.
• Konuya değil konunun işleniş biçimine önem verildiğinden aynı konu değişik dönemlerde birçok şair tarafından işlenmiştir. Bu yüzden Leyla vü Mecnun, Yusuf u Züleyha adını taşıyan birkaç eser vardır.
• Divan şiirinde Arap ve Fars edebiyatlarından alınan belli semboller vardır. Mazmun adı verilen bu semboller hiç değiştirilmeden kullanılır. Gül deyince sevgili, bülbül deyince aşığın anlaşılması gibi. Bunlar dışında Türklerin oluşturduğu semboller de vardır.
• Şiirde bütün güzelliğine değil parça güzelliğine değer verilir. Hatta çoğu şair “Mısra-i berceste” adı verilen en güzel dizeyi oluşturmaya çabalar.
• Divan şiirinde toplumsal konulara hemen hiç yer verilmemiş, sanat bireysel bir çaba olarak algılanmıştır.
• Divan şiirinde gerçek hayat ya da insan, olduğu gibi değil idealize edilerek anlatılır. Şiirin anlaşılması için sözcüklerin ötesindeki anlamlara dikkat edilmelidir.
• Gazel, kaside, mesnevi, rubai gibi ortak nazım şekilleri kullanılır.
• Daha çok aşk, ayrılık, hasret, ölüm, doğa sevgisi gibi kişisel konulara değer verilir.
• Temelinde din olan Allah aşkını, Peygamber sevgisini anlatan Divan şiirleri Tasavvuf edebiyatı adıyla incelenir.
• Kuralcı ve kalıpçı bir şiirdir. Konudan çok konunun işleniş biçimi önemlidir.
Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org
Divan Edebiyatı, Divan Şiirinin Genel Özellikleri, Nazım Biçimleri, Gazel, Kaside, Mesnevi,Rubai, Şarkı, Murabba
DİVAN ŞİİRİ’NİN GENEL ÖZELLİKLERİ
1)Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
2)Ana nazım birimi beyittir. Dörtlük de kullanılmıştır.
3)Arap ve İran Edebiyatlarından aynen alınmış nazım biçimleri kullanılmıştır. Sadece şarkı ve tuyuğ Türk Divan şairlerince geliştirilmiştir.
4)Genellikle tam ve zengin kafiye tercih edilir. Ahenge önem verildiğinden rediflere de özellikle yer verilir.
5)Bütün güzelliğine değil, parça (beyit) güzelliğine önem verilir.
6)Dil ve anlatım süslü ve sanatlıdır. Mazmun adı verilen kalıplaşmış dolaylı (telmihli, eğretilemeli) söz kalıplarıyla anlatım yapılır. [ “Meh (ay) dendiğinde “Sevgilinin yüzü”nün, “Servi” dendiğinde “boyu”nun, “İnci” dendiğinde “dişi”nin anlaşılması gibi.]
7)”Sanat için sanat” ve “söz güzelliği” amaçlandığından konu geri planda kalır. Genellikle aşk, içki, eğlence gibi tema ve konular işlenir. Din ve tasavvuf konularına da yer verilir.
8)Konular soyut olarak ele alınır. Gerçek hayat sahnelerine pek yer verilmez.
Divan Şiirinin Önemli Sanatçıları:
Sultan Veled ( 1226 -1312 ), Hoca Dehhanî ( 13.yüzyıl ), Ahmedî ( 14. yüzyıl ), Nesimî ( 14. yüzyıl ), Kadı Burhanettin ( 14. yüzyıl ), Şeyhî ( 1375 – 1431 ), Ahmet Paşa ( 15. yüzyıl ), Necati Bey ( 15. yüzyıl ), Ali Şir Nevaî ( 15. yüzyıl ), Fuzulî ( ? – 1556 ), Bakî ( 1526 – 1600 ), Bağdatlı Ruhî ( 16.yüzyıl ), Nef’î ( 1582 – 1636 ), Nabî ( 1640 – 1712 ), Nedim ( 1680 – 1730 ), Şeyh Galip ( 1757 – 1799 ),
19. Yüzyılda Divan Edebiyatının son temsilcileri; Enderunlu Fazıl ( ? – 1810 ), Enderunlu Vasıf ( ? – 1824 ), Keçecizade İzzet Molla ( ? – 1859 ), Leyla Hanım ( ? – 1848 ) dır.
Yazı kaynağı : www.edebibilgiler.com
Divan edebiyatı
Yandı kandîl-i sipihrün ciğeri döne döne
Ayağı yir mi basar zülfüne ber-dâr olanun
Zevk ü şevk ile virür cân ü seri döne döne
Şâm-ı zülfünle gönül Mısrı harâb oldı diyü
Sana iletdi kebûter haberi döne döne
Sen durup raks idesin karşuna ben boynum eğem
İne zülfün koca sen sîm-berî döne döne
Ka’be olmasa kapun ay ile gün leyl ü nehâr
Eylemezlerdi tavâf ol güzeri döne döne
Sen olasın diyü yir yir asılup âyîneler
Gelene gidene eyler nazarı döne döne
Ey Necâtî yaraşur mutribi şeh meclisinün
Raks urup okıya bu şi’r-i teri döne döne[32]
Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.