Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    canan karatay şeker hastası diyeti

    1 ziyaretçi

    canan karatay şeker hastası diyeti bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Karatay Diyeti’yle obezite ve diyabete çözüm var!

    Karatay Diyeti’yle obezite ve diyabete çözüm var!

    “Obezite ve diyabet birbirinden ayrılamaz hastalıklardır. Yanlış beslenme ve sağlıksız yaşam biçiminin sonucunda gelişirler. Doğal beslenme ve yaşam biçimi değişikliği sayesinde her ikisi de düzelebilmektedir, diyabete bağlı tüm hastalık ve komplikasyonların önü de kesilmektedir. Zaman içinde takviye olarak alınan insülin ihtiyacı da azalmaktadır.

    Bu kitabı yazmamın temel amacı toplumumuzda büyük sorun haline gelmiş olan şişmanlık, obezite ve diyabet denilen metabolizma bozukluklarının neden olduğu erken ölümlerin ve sağlık problemlerinin en ucuz ve kolay çözümünü göstermektir. Ayrıca cumhuriyet tarihinin en önemli halk sağlığı projelerinden biri olduğunu düşündüğüm, Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı Obezite ile Mücadele Programı’na naçizane bir destek vermektir.”

    Prof. Canan Efendigil Karatay

    İstatistikî verilere göre Türkiye’de 20 milyon fazla kilolu, 20 milyon obez ve 10 milyon diyabetli insan var. Neredeyse hemen her evde bir obez ya da diyabetli görmek mümkün! Bunun en önemli nedeni ise sağlıksız ve yanlış beslenme. Halk sağlıksız besleniyor çünkü gerçekleri bilmiyor! Reklâmların ve toplu alışveriş kültürünün de etkisiyle, insanlar yediklerini sorgulamıyor. Market raflarını süsleyen paketli yiyecekleri, şekerli içecekleri sağlıklı (en azından zararsız) zannediyor.

    Karatay Diyeti’yle obezite ve diyabete çözüm var

    Prof. Canan Efendigil Karatay, Türkiye’de birçok ezberi bozmuş bir profesör. Halkın sağlığı için ne doğruysa cesurca söylemekten korkmuyor. Prof. Karatay, satış rekorları kıran Karatay Diyeti,
    Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık ve Karatay Mutfağı kitaplarıyla Türkiye’de bir ‘sağlıklı halk hareketi’ başlattı. Bu kitapları okuyanlar hem kolayca zayıfladı hem de kalıcı kilo verdiren geleneksel Türk mutfağıyla tanıştı. Prof. Canan Karatay, yeni kitabında bu kez diyabete çözüm sunuyor. Ona göre şişmanlık, obezite ve diyabet birbirinden ayrılamaz hastalıklar. Hatta çoğu kez bunlara kalp ve damar hastalıkları da eşlik ediyor. Dolayısıyla beslenme ve yaşam biçimini Karatay prensiplerine yeniden düzenlemek, birçok metabolik hastalıktan da kurtulmak anlamına geliyor.

    Karatay Diyeti’yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var! kitabı, diyabet hastalarından gelen yoğun talebe yanıt vermek için yazıldı. Prof. Canan Karatay her zamanki anlaşılır üslubuyla obezite ve diyabet hastalığının nasıl geliştiğini ve nasıl düzeltilip önlenebileceğini anlatıyor. Her tür şekerin vücuda nasıl zarar verdiğini gözler önüne seriyor. İnsülin direncinden, hipoglisemi ataklarından ve insülin takviyesinden kurtulmanın şifrelerini veriyor!

    Karatay Diyeti’yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var! kitabındaki 20 basit adımı uygulayanlar sadece fazla kilolardan değil, diyabetten, kalp-damar hastalıklarından ve insülin yüksekliğine bağlı birçok metabolik hastalıktan kurtulabilecek. Bilindiği gibi kanda şeker ve insülin yüksekliği ile birlikte ortaya çıkan şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç, inme, kronik artritler, kronik bel ağrıları, kanser çeşitleri gibi hastalıkların komplikasyonları sonucu meydana gelen sakatlıklar ve önlenebilir erken ölümler, günümüzde hem aileleri perişan etmekte hem de tüm dünya ülkelerinin sağlık ekonomisinde kocaman bir kara delik açmakta. Oysa artık bu hastalıklarının ‘önlenebilir” olduğu, tedavilerinin daha kolaylaşabildiği bilimsel olarak gösterildi. Başta beslenmenin düzeltilmesi ve hareketin artırılmasıyla bu hastalıklar gerileyebilmekte, düzelebilmekte ve önlenebilmektedir.

    Türkiye’deki 20 milyon fazla kilolu, 20 milyon obez ve 10 milyon diyabetliye şimdiden hayırlı olsun! Çünkü kitaptaki tavsiyelere uyarak ‘sağlıklı ve mutlu bir hayata tekrar merhaba’ demek artık çok kolay!

    Kitabın Bölümleri

    1. ŞİŞMANLIĞI HAFİFE ALMA!
    2. KOLESTEROLÜN SUÇSUZ OLDUĞUNU ARTIK GÖR, ESAS SUÇLUYU BUL!
    3. ‘YAĞLARI AZALT’ YALANINA İNANMA!
    4. KOLESTEROLDEN DEĞİL, DAMARLARINI TIKAYAN ŞEKERDEN KORK!
    5. FELÇ OLMAK İSTEMİYORSAN, ONU ‘TATLI TATLI’ DAVET ETME!
    6. KAN ŞEKERİ VE İNSÜLİN DEĞERLERİNİ SIKI TAKİP ET!
    7. İNSÜLİN DİRENCİNE GEÇİT VERME!
    8. DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ YİYECEKLERİ TERCİH ET!
    9. İNSÜLİN HORMONUNA FAZLA MESAİ YAPTIRMA!
    10. ŞEKERİN NASIL ZARAR VERDİĞİNİ İYİ ANLA!
    11. KALBİNİ KRİZE SOKMA!
    12. AŞIRI MİKTARDA MEYVE TÜKETME!
    13. DOĞAL DİYE BALA VE PEKMEZE SALDIRMA!
    14. YAPAY TATLANDIRICI TUZAĞINA DÜŞME!
    15. SIK SIK YEMEK YEME!
    16. LEPTİNLE TANIŞ, ONA YARDIM ET!
    17. METABOLİZMANDAKİ BOZUKLUKLARI DÜZELT!
    18. AÇIK HAVADA YÜRÜYÜŞ YAP!
    19. BUNLARI MUTFAĞINA SOKMA!
    20. KARATAY DİYETİ’YLE SAĞLIKLI VE DİNÇ YAŞA
    21. FİNAL: diyabet HASTALARININ YAPMASI GEREKENLERİN ÖZETİ

    Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay kimdir?

    1943 yılında Elazığ’da doğdu. 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nden, 1967 yılında da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra, İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center’da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde baş asistan olarak çalıştı. Bu sırada Türkiye’de bir kardiyolog olarak (cerrahi yardım almaksızın) bir ilki gerçekleştirdi. Kalıcı ve geçici kalp pili implantasyonu tekniğini başarıyla uyguladı. Koroner Yoğun Bakım’da ‘Vena Subklavya Ponksiyon’ tekniğini yerleştirdi.

    1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christiaan Barnard’ın ekibinde çalışarak, doçentlik tezini kalp nakli yapılmış olan hastalar üzerinde gerçekleştirdi ve 1979 yılında doçent oldu.

    İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde, Cape Town’da eğitimini görmüş olduğu (şu anda ülkemizde yaygın bir şekilde uygulanmakta olan) ‘femoral arter’ yolu kullanılarak yapılan koroner anjiyografi tekniğini (Judgkin tekniği) yine ilk kez ülkemizde uyguladı ve bu uygulamayı ülkemize yerleştirdi. 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’ta kalp hastalıkları alanında araştırmalar yaptı.

    1995-1997 yılları arasında Gaziantep ve İstanbul’daki birçok özel hastanede, ‘koroner yoğun bakım’ ve ‘koroner anjiyografi laboratuvarları’nı kurdu.

    1997-2002 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2002-2006 yılları arasında da Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.

    2006-2010 yılları arasında Türkiye’deki ilk ve tek sağlık üniversitesi olan İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı. Halen Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi’nde İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Profesörü olarak çalışmaktadır.

    Kolesterole Kuşkuyla Bakanların Uluslararası Ağı (The International Network Of Cholesterol Skeptics - THINCS) ve Uluslararası D Vitamini Konseyi üyesidir. Bu oluşumlardaki diğer üyeler ile sürekli bilgi alışverişinde bulunmakta ve tartışmalara aktif olarak katılmaktadır.

    Profesör Karatay’ın British Heart Journal, Cardiovascular Research, American Journal of Emergency Medicine, Europace, British Journal of Nutrition ve Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi gibi yerli ve yabancı birçok bilimsel dergide çalışmaları yayınlanmıştır.

    Hayykitap’tan yayımlanmış Karatay Diyeti ve Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık ve Karatay Mutfağı adlı üç kitabı bulunmaktadır.

    M. Canan Efendigil Karatay, Ali Başak Karatay ile evlidir ve çiftin Mehmet Rahmi Karatay adında bir oğulları bulunmaktadır.

    Yaşam Kanalları Editörü: Duygu ÇELİKKOL

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Şeker hastalığı diyetle iyileşir (Canan Karatay ile kalıcı kilo verme)

    Canan Karatay: Sağlıklı diye meyve yerseniz şeker hastalığından da kanserden de kurtulamazsınız

    Karatay Diyeti'yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!

    ŞEKER BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR - Son Dakika Haberleri

    ŞEKER BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR - Son Dakika Haberleri

    Prof. Dr. Karatay, Yargıtayın kuruluşunun 150. yılı etkinlikleri kapsamında Yargıtay Konferans Salonu'nda "Şeker en tatlı zehirdir" konulu konferans verdi.

    Yargıtay daire başkanları, üyeler ve personelin katıldığı konferansta Karatay konuşmasına, 3 beyaz, yani işlem görmüş rafine unlar, toz şeker ve rafine sofra tuzlarından uzak durulması uyarısıyla başladı.

    Şekerin hayatları mahvettiğini, şekerli içeceklerin, gebelere yapılan şeker yüklemesinin bütün hücrelere zarar verdiğini dile getiren Karatay, şekerin, şeker hastalığı, obezite, alzaymır, depresyon, parkinson, kanser hastalıklarına neden olduğunu vurguladı.

    Gebelikte şeker tespiti için yapılan şeker yüklemesi yöntemini eleştiren Karatay, "Şimdi gebelere şeker yüklemesi yapıyorlar. Karaciğer yağlanmasına, alzaymıra, obeziteye neden oluyor. Bu yasaklanmalıdır. Zavallı kadınlara bu yüklenir mi? Şeker hastalığı tespitinin başka yolları var." diye konuştu.

    Ekmeğin de en tatlı zehir olduğunu, beyni uyuşturduğunu, vücuttaki trigliseriti yükselttiğini, sık sık acıktırdığını belirten Karatay, rafine unlarda aminopeptin şekeri bulunduğunu, insan metobolizmasında bunu hazmedecek enzim olmadığını ifade etti. Karatay, "Ekmek kutsal değil mi, yemeyecek miyiz?' diyorlar. Yemeyeceksiniz kardeşim. Ekmek yenmeyecek." dedi.

    Karatay, üç beyazın neden olduğu hastalıkların genetik değil, tamamen önlenebilen hastalıklar olduğunu vurgulayarak, bu tür hastalıkların son 20-30 yıl içinde mantar gibi arttığını söyledi. Canan Karatay, mikrobik salgınlarla mücadele için kurulan Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bile şu an obeziteyle mücadele ettiğini anlattı.

    "Meyve şekeri de çocukların karaciğerini yağlandırır"

    Gençlerin vücut yapmak için kullandıkları proteinlerin de zararlı olduğunu dile getiren Karatay, her türlü meyvenin vücutta trigliseriti yükselttiğinin altını çizdi ve şu uyarılarda bulundu:

    "Meyve yenmeyecek, bitti. Merak etmeyin aç kalmayacaksınız. Ben tüccar değilim, üretici değilim. Hekim ve sağlıkçı olarak konuşuyorum. Meyve şekeri de çocukların karaciğerini yağlandırır. Çocuklar şimdi şişman. Alkol mü, bira mı içiyorlar? Hayır. Ekmek, dondurma, tost, cips, makarna, gofret yeyip, kola, buzlu çay içiyor.

    Gut hastalığı şeker zehirlenmesinin belirtisidir, sebebi kırmızı et değildir. Meyve suyu ve fruktoz gut hastalığının nedenidir. Taze sıkılmış dahi olsa meyve suyu içilmeyecek. Alzaymırın, otizmin, parkinsonun, felcin, eklem ağrılarının temeli göbeğin genişlemesidir. Göbekteki yangını söndürmek elimizde. Ekmek yemeyeceğiz.

    Rafine tuzlardan da uzak duracağız. Bu sofra tuzları, rengi açılsın diye içine kimyasallar eklenmiş, akışkan olsun diye alüminyum eklenmiş tuzlardır. Kristal kaya tuzu rafine olmamıştır. Kristal olarak kullanılır. Sağlık kaynağıdır, saftır, mineral topluluğudur. Kristal kaya tuzu ömrü uzatır. Bu tuzu suya katıp sabah akşam gargara yapın, hastalanmazsınız."

    "İbni Sina günde 2 öğün önermiş"

    Tıp Kanunu kitabı Avrupa'da tıp mekteplerinde okutulan İbni Sina'nın günde 2 öğün yemek yenilmesini önerdiğini aktaran Karatay, "2 öğün sağlıktır, 3 öğün hastalıktır. Senelerce araştırıldı. Size 11 asırdır olan lafları anlatıyorum. Endüstrinin oyuncağı olmayın. Spor salonları, yüzme kursları yerine çıkın dışarı hareket edin." önerilerinde bulundu.

    Bir insan vücudunun 24 saat içinde yalnızca 5 gram şekere ihtiyaç duyduğunu söyleyen Karatay, bunun fazlasının kanser hücrelerini beslediğine vurgu yaptı.

    Canan Karatay, "Peki ne yiyeceğiz diye soranlara müjde" diyerek, su, doğal köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, köy tavuğu, köy yumurtası, peynir, kelle paça, ayak paça, kemik suyu, kırmızı et tüketilmesini önerdi. Kelle, ayak paçanın bütün vücudu dinçleştirdiğini, bu bulunamıyorsa kemik suyu içilmesinin önemli olduğunu anlatan Karatay, "Kemiği kaynat, her sabah limonla suyunu iç. Bak bakalım hastalık kalıyor mu?" dedi.

    "Turp yerseniz, turp gibi olursunuz"

    Turp, fıstık, havuç, lahana, karnabahar gibi sebzelerin faydalarına da değinen Karatay, "Turp yerseniz turp gibi olursunuz. Doğal probiyotiktir, ömrü uzatır." diye konuştu. Bu sırada salondakilerden birinin "Ne kadar yiyelim hocam?" sorusu üzerine Karatay, "Yiyebildiğin kadar ye kardeşim, herkesin bünyesi farklıdır." karşılığını verdi.

    İbni Sina'nın 10 asır önce "Turp tarlasından geçseniz bile sağlıklı olursunuz." dediğini aktaran Karatay, şöyle devam etti:

    "Yeni bir şey keşfetmiş değiliz. Asırlar önceki bilgileri anlatıyorum. Havuç, lahana, karnabahar doğal probiyotiktir. Uzun ve sağlıklı yaşarsınız. Kanseri önler. Fıstık yerseniz, fıstık gibi olursunuz ama ithal olmayacak. Yerli kuruyemişleri istediğiniz kadar yiyin. Şu kadar, bu kadar, bir avuç demem, bunlar şehir efsanesi. Eskiden yerli malı haftasında bize 'Fındık, fıstık çıtır çıtır, hem kan yapar hem ısıtır' derlerdi. Şimdi çocuklar cup kek götürüyor. Kuruyemiş, dinçleştirir, güzelleştirir.

    Kurubaklagillerin yerli olanlarını bulun. İthal, GDO'lularını yemeyin. Kurubaklagiller tahıl değildir. Şimdi herkes 'Meyve yemeyecek miyiz?' diye soruyor. Bir meyve yersen 5 kilometre koş ki toksik etkisini vücuttan atabilesin. Tarım zehiriyle yüklü meyveleri yemeyeceksiniz. Elmalarda mineral kalmamış. Çocuk başı gibi elma olmaz. Onun için yemeyin. En sağlıklı meyve zeytindir. En sağlıklı meyve suyu zeytinyağıdır. Soğuk sıkım, işlem görmemiş doğal zeytinyağı için. Soğuk sıkım zeytinyağının ana sütünden farkı yoktur. Yağ değildir, zeytin meyvesinin suyudur ve yetişkinlerin ana sütüdür. Zeytin altındır, zeytinyağı altın suyudur."

    Salondakilerin sorularını da yanıtlayan Karatay, "Sayın Cumhurbaşkanımıza bu anlattıklarınızı bir rapor halinde sunsanız çok faydalı olur." denilmesi üzerine, "Görüşüyoruz zaten. Emine Hanım ile çok iyi görüşüyoruz. Bu işler yavaş yavaş oluyor. Milli Eğitim Bakanlığının düzenlediği etkinliklerde öğrencilere bu bilgileri aktarıyorum." dedi.

    Kahvaltıda ne yediği de sorulan Karatay, "Bunu bana her zaman sorun. Kahvaltıda kemik suyuna yarım limon koyup kaya tuzu ekleyip içiyorum. Sonra tereyağlı yumurta, peynir, Allah ne verdiyse." diye konuştu.

    "Çözüm çok önemli"

    Karatay, bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu'na 'Biri çıkıyor ekmek yiyin diyor biri de yemeyin diyor. Biri yağı için diyor diğeri başka bir şey. Vatandaşın kafası karışıyor, bu işi çözün.' talimatı verdi. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna "Ben de çözelim diyorum." yanıtını verdi.

    "Çözelim dediniz ama sizce nasıl çözülür?" sorusuna karşılık Karatay, "Çözüm çok önemli. Bir devlet politikası olması lazım. Çözüm de yavaş yavaş başlamış durumda. Okullarda gazlı içecekler artık satılmıyor. Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının katkısı olması lazım. Okullara paketli gıda girmeyecek, çocuklara paketli gıda verilmeyecek. Gençlerimiz hastalanmayacak. En önemli çözüm de gebelere şeker yüklemesi yapılmayacak." ifadesini kullandı.

    Bu konuda mutlaka tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Karatay, gençlerin ve çocukların sağlıklı beslenmesinin şart olduğunu belirtti. Karatay, "Milli Eğitim Bakanının, Sağlık Bakanının ve Sayın Cumhurbaşkanımızın buna mutlaka ön ayak olmasını istiyorum." dedi.

    Konferansın ardından Karatay'a Yargıtay tarafından plaket ve çiçek verildi. Karatay, personelle fotoğraf çektirdi. 

    Kaynak: AA

    Yazı kaynağı : www.trthaber.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap