Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi şiiri

    1 ziyaretçi

    bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi şiiri bilgi90'dan bulabilirsiniz

    �ANAKKALE �EH�TLER�NE - FORSNET

    �u Bo�az Harbi Nedir? Var m� ki d�nyada e�i?

    En kesif ordular�n y�kleniyor d�rd� be�i,

    -Tepeden yol bularak ge�mek i�in Marmara�ya

    Ka� donanmayla sar�lm�� ufac�k bir karaya,

    Ne hayas�zca taha���d ki ufuklar kapal�!

    Nerde-g�sterdi�i vah�etle �bu: bir Avrupal��

    Dedirir-y�rt�c�, his yoksulu, s�rtlan k�mesi

    Varsa gelmi�, a��l�p mahbesi, yahut kafesi!

    Eski D�nya, Yeni D�nya b�t�n akvam-� be�er

    Kayn�yor kum gibi, Mah�er mi, hakikat mah�er.

    Yedi iklimi cihan�n duruyor kar��nda,

    Osrtralya�yla beraber bak�yorsun ; Kanada!

    �ehreler ba�ka, lisanlar, deriler rengarenk.

    Sade bir hadise var ortada : Vah�etler denk.

    Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...

    Hani tauna da zuld�r bu rezil istila...

    Ah o yirminci as�r yok mu, o mahluk-i asil,

    Ne kadar g�zdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

    Kustu Mehmet�i�in aylarca durup kar��s�na;

    D�kt� karn�ndaki esrar� hayas�zcas�na,

    Maske y�rt�lmasa hala bize affetti o y�z ...

    Medeniyet denilen kahbe, hakikat y�zs�z.

    Sonra mel�undaki tahribe m�vekkel esbab,

    �yle m�thi� ki: Eder her biri bir m�lk� harab.

    �teden saikalar par�al�yor afak�;

    Beriden zelzeleler kald�r�yor a�mak�;

    Bomba �im�ekleri beyninden inip her siperin;

    S�n�yor g��s�n�n �st�nde o aslan neferin.

    Yerin alt�nda cehennem gibi binlerce la�am,

    At�lan her la��m�n yakt���: Y�zlerce adam.

    �l�m indirmede g�kler, �l� p�sk�rtme de yer

    O ne m�thi� tipidir: Savrulur enkaaz-� be�er...

    Kafa, g�z, g�vde, bacak, kol, �ene, parmak, el, ayak,

    Bo�an�r s�rtlara, vadilere, sa�nak sa�nak.

    Sa��yor z�rha b�r�nm�� de namerd eller,

    Y�ld�r�m yayl�m� tufanlar, alevden seller.

    Veriyor yang�n�, durmu� da a��k sinelere,

    S�r� halinde gezerken say�s�z tayyare.

    Top t�fekten daha s�k, g�lle ya�an mermiler...

    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide g�ler!

    Ne �elik tabyalar ister, ne siner hasm�ndan;

    Al�n�r kal�a m� g��s�ndeki kat kat iman?

    Hangi kuvvet onu, ba�a, edecek kahr�na ram?

    ��nk� te�sis-i ilahi o metin istihkam.

    Sar�l�r, indirilir mevki�-i m�stahkemler,

    Be�erin azmini tevkif edemez sun�-i be�er;

    Bir g���slerse Huda�n�n edebi serhaddi;

    �O benim sun�-i bediim, onu �i�netme� dedi.

    As�m��n nesli... diyordum ya... nesilmi� ger�ek:

    ��te �i�netmedi namusunu, �i�netmeyecek.

    �uheda g�vdesi, bir baksana, da�lar, ta�lar...

    O, ruk� olmasa, d�nyaya e�ilmez ba�lar,

    Vurulup tertemiz aln�ndan, uzanm�� yat�yor,

    Bir hilal u�runa, ya Rab, ne g�ne�ler bat�yor!

    Ey, bu topraklar i�in topra�a d��m��, asker!

    G�kten ecdad inerek �pse o pak aln� de�er.

    Ne b�y�ks�n ki, kan�n kurtar�yor Tevhid�i...

    Bedr�in aslanlar� ancak, bu kadar �anl� idi.

    Sana dar gelmeyecek makber�i kimler kazs�n?

    �G�melim gel seni tarihe�desem, s��mazs�n.

    Herc � merc etti�in edvara da yetmez o kitab...

    Seni ancak ebediyetler eder istiab.

    �Bu, ta��nd�r� diyerek Ka�be�yi diksem ba��na;

    Ruhumun vayhini duysam da ge�irsem ta��na;

    Sonra g�k kubbeyi alsam da, rida nam�yle;

    Kanayan lahdine �eksem b�t�n ecram�yle;

    Mor bulutlarla a��k t�rbene �atsam da tavan;

    Yedi kandilli S�reyya�y� uzatsan oradan;

    Sen bu avizenin alt�nda, b�r�nm�� kan�na;

    Uzan�rken, gece mehtab� getirsem yan�na,

    T�rbedar�n gibi ta fecre kadar bekletsem;

    G�nd�z�n fecr ile avizeni lebriz etsem;

    T�llenen ma�ribi, ak�amlar� sarsam yarana...

    Yine bir �ey yapabildim diyemem hat�r�na.

    Sen ki, son ehl-i salibin k�rarak savletini,

    �ark�n en sevgili sultan�n� Salahaddin�i,

    K�l�� Arslan gibi iclaline ettin hayran...

    Sen ki, �slam�� ku�atm��, bo�uyorken h�sran,

    O demir �emberi g��s�nde k�r�p par�alad�n;

    Sen ki, ruhunla beraber gezer ecram� ad�n;

    Sen ki, a�sara g�m�lsen ta�acaks�n... Heyhat,

    Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...

    Ey �ehid o�lu �ehid, isteme benden makber,

    Sana a�u�unu a�m�� duruyor Peygamber.

                                           MEHMET AK�F ERSOY

    Yazı kaynağı : www.canakkale.gen.tr

    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

    Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

    Nerde -gösterdiği vahşetle- “Bu bir Avrupalı!”

    Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

    Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,

    Kaynıyor kum gibi… Mahşer mi, hakikat mahşer.

    Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,

    Ostralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!

    ***

    Âsım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek:

    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.

    Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…

    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar…

    Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…

    Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

    “Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın.

    ***

    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,

    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i,

    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…

    Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

    Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;

    Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın… Heyhât!

    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…

    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

    Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy

    Yazı kaynağı : hastanetip.gantep.edu.tr

    Mehmet Akif'in "Çanakkale" adlı şiirindeki "Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi." ifadesi, sahabelerin makamı ile bağdaşır mı?

    Mehmet Akif'in

    Değerli kardeşimiz,

    Bir ifadeyi değerlendirirken, içerisinde bulunulan şartları beraber değerlendirmek gerekir. Yani kim söylemiş, kime söylemiş ne zaman söylemiş, ne makamda söylemiştir?..

    Mehmed Akif bu sözü, İslam'ın kaderini tayin eden Bedir savaşının bir muadili olarak Çanakkale savaşını görüp, Bedir savaşındaki sahabeyi yücelten sır, bu askerleri de yüceltmek yolunu irade etmiştir. Çünkü, Çanakkale geçilseydi, İslam'ın sebepler noktasında sönmesi söz konusu olabilirdi. İşte bu ifadeyi gözü yaşlı İstiklal şairimiz, her şeyini feda eden askerlerimizin şevkini artırmak için, o karanlık savaş dönemlerinde söylemiştir.

    Şu andaki hissiyatımızla o hadiseyi ve içerisindekileri tartmamız mümkün değil.

    Selam ve dua ile...
    Sorularla İslamiyet

    Yazı kaynağı : sorularlaislamiyet.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap