ankara nevruz kutlamaları 2023 nerede yapılacak
ankara nevruz kutlamaları 2023 nerede yapılacak bilgi90'dan bulabilirsiniz
Nevruz ne zaman? 2023 Nevruz bayramı ne zaman kutlanacak?
Nevruz bayramı birçok ülke tarafından farklı şekilde kutlanılıyor. Nevruz, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tataristan, Uygur Bölgesi, Anadolu ve Balkanlarda geleneksel kutlamalarla canlılığını günümüzde de sürdürüyor.
NEVRUZ NE ZAMAN?
Anadolu ve Orta Asya kültürlerinde baharın gelişini müjdeleyen Nevruz Bayramı Türkiye'de 21 Mart'ta kutlanıyor.
NEVRUZ’UN TARİHİ VE ANLAMI
Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzanır. Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder. O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili her şey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundan uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir.
Yazı kaynağı : www.gucluanadolugazetesi.com
Ankara’da Newroz kutlamasının adresi Anıtpark oldu
Ogün Akkaya
ANKARA - Türkiye’nin farklı noktalarında gerçekleştirilen Newroz kutlamaları bugün de devam ediyor. Ankara'da HDP İl Örgütü öncülüğünde düzenlenen Newroz kutlaması Anıtpark’ta başladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında başlayan Newroz kutlamalarında alana iki farklı arama noktası kuruldu. İçeriye sokulan pankartlar polis tarafından tek tek kontrol edildi. Giriş yapan gruplar kitle örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler Türkçe ve Kürtçe anons edildi.
Halaylar eşliğinde başlayan kutlamalarda, alana kurulan platforma, “Newroz Kutlu Olsun, Newroz Piroz Be" pankartı asıldı. Newroz kutlamasına HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve MYK üyesi Doğan Erbaş da katıldı. Kutlamalar, sanatçı Mehmet Atlı’nın şarkıları eşliğinde devam etti.
‘ÇÜRÜMÜŞ DÜZENDEN KURTULMAK İÇİN BİR ARADAYIZ’
Ankara’daki Newroz kutlamasına destek veren kitle örgütleri adına açılış konuşmasını Semra Demir yaptı. "Newroz’un halkların eşitlik ve özgürlük şiarını yeniden hatırlattığını" söyleyen Demir, “Newroz, Mezopotamya ve Anadolu halklarının; ezilen, sömürülen halkların kanı, canı ve emekçilerin alın teriyle beslenen zalim Dehaklara ‘dur’ dediği gündür. Kawa'nın yaktığı özgürlük ateşi ezilen halklar için tiranlara karşı verilen mücadele, direniş ve özgür bir yaşamı kurma sözüdür” dedi.
“Bu çürümüş düzenden kurtulmak için hep birlikte mücadele edeceğimizin sözünü yinelemek ve hatırlamak için bir aradayız” diyen Demir’in konuşmasından dikkat çeken başlıklar şu şekilde:
AK PARTİ, MHP İKTİDARI, IRKÇI POLİTİKALARI SİYASİ ARGÜMAN HALİNE GETİRDİ: Türkiye'nin de dahil olduğu Ortadoğu'da süren savaş, halkların yararına değil egemenlerin kendi kapitalist ve emperyalist emelleri uğrunadır. AKP-MHP iktidarının onayladığı tezkereler ile sınır ötesine yapılan askeri saldırılar içerdeki Kürt inkârının yansımasıdır. Her çıkmazda askeri saldırılarla kendini kurtarmaya çalışan AKP-MHP faşist iktidarı şoven ve ırkçı politikayı kendine siyasi argüman haline getirmiştir. Bu faşist ve halk düşmanı saldırılar sonucunda uçaklarla bombalanan Rojava ve Güney Kürdistan bölgesinde binlerce sivil yaşamını yitirmiştir. Bunun karşısında Halklar savaş değil barış istiyor. Saray iktidarının bu ülkenin çıkarına ve yararına dayalı hiçbir planı yoktur. Aksine tercih ettiği savaşın faturası işçi ve emekçilerden çıkarılmaktadır. Bugün Ukrayna topraklarında yürütülen savaş bir tarafta ABD, AB ve NATO diğer tarafta Rusya arasında süren emperyalist, hegemonya savaşıdır. Dünyanın dört bir yanında süren savaşlar küresel sermayenin sömürü sahasını genişletme çabasının bir ürünüdür. Rusya'nın Ukrayna işgaline karşı tepki gösterip, yaptırım uygulayan emperyalist devletler Afrika ve Ortadoğu'da süren savaş ve işgaller karşısında tam bir ikiyüzlülük örneği sergileyerek sessiz kalmakta, hatta bizzat savaşları kışkırtmaktadır.
ÜLKE HAPİSHANEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ: Sınır ötesinde izlediği politikalarla halkları yıkıma uğratanlar, ülke hapishanelerinde siyasi tutsaklara dönük saldırıları her geçen gün yoğunlaştırmaktadır. Son yıllarda tedavisi yapılmayan onlarca hasta tutsak hayatlarını kaybetmiştir. Bu baskıcı politikaların sonucunda Garibe Gezer katledilmiştir. Cezaevinde kalamaz raporu olduğu halde Milletvekili Aysel Tuğluk ve yüzlerce hasta tutsak halen tahliye edilmemektedir. Bugün İmralı'da çok yönlü bir tecrit uygulanmaktadır. İmralı ve F Tipi zindanlarda uygulanan tecrit hapishaneleri aşarak her alanda uygulanır hale gelmiş, ülke adeta hapishaneye dönüştürülmüştür. Türkiye ve Kürdistan'da işçi ve emekçi halkların ortak mücadelesi tecridi kıracak, yeni yaşamı kuracaktır.
HASANKEYF’İ YOK EDEN NEFRET ÜLKEYİ HEDEF ALDI: Bizlere yaşam kaynağı olan bu topraklar, sular, ormanlar, zeytinlikler, yaylalar, ovalar, göller paradan başka bir değeri olmayan bu iktidar ve gözü dönmüş holdingleri tarafından adeta bir sömürge ülkesine döndürülürcesine talan edilmektedir. Çiftçilerin elinden gasp edilen toprakları maden ve enerji holdingleri eliyle yok edilmekte, kıt olan su varlıkları kirletilmekte, zehirledikleri havayı solumakta olan milyonlarca insan hastalık pençesinde eziyet çekmektedir. Hasankeyf'i yok eden bir nefret, tüm ülkeyi hedef almıştır. Bu kapitalist sistemde gençlik büyük bir geleceksizlikle karşı karşıya kalmıştır. Birer öğütme fabrikalarından farksız hale getirilen üniversitelerde bilimsel, anadilde, özgür, özerk ve demokratik eğitim hakkı talebinde bulunan öğrencilere olan saldırılar şoven zihniyetin bir parçasıdır. Buna karşı yükselen haykırış, yurtsever ve devrimci gençliğin haykırışıdır. Toplumun en dinamik ve canlı yönü olan gençlik yozlaştırılarak, düşünmeyen, sorgulamayan bir nesil yaratılmak istenmektedir.
İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN MÜCADELESİ TOPLUMA ÖNCÜLÜK ETMEKTE: Yoksulluk, işsizlik derinleşirken, her gün yeni zamlarla güne başlamaktayız. Bu tabloda iktidarın yönetememe krizi daha da derinleşmektedir. Demokratik ve anayasal bir hak olan sendikalaşmak fiili düzenlemelerle engellenmektedir. Sarı sendikalar eliyle hak arama mücadelesinin önüne geçilerek işçi sınıfı ve emekçiler pasifize edilmektedir. Tüm bunlar karşısında hak gasplarına ve düşük ücretlere karşı işi sınıfının yükselttiği fiili-meşru mücadele önümüzde durmaktadır ve yol göstermektedir. Haklarına ve geleceğine sahip çıkarak direnen işçiler hiçbir hakkın verilmeyip alınacağını kendi pratikleriyle bizlere göstermiştir. İşçi ve emekçilerin verdiği bu mücadele topluma öncülük etmekte, eşitlik ve adalet için umut olmaktadır.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise konuşmasında, “Hep beraber kazanacağız. Biz DEHAK’lara karşı kadınlar olarak işçiler olarak gençler olarak Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, bütün halklar olarak hep beraber birleştik. Bugünün Kawa’sı HDP’dir arkadaşlar” dedi. İşçilerin ve kadınların hakları için yürüttüğü eylemleri ve cezaevinde bulunan siyasi tutukluları hatırlatan Kerestecioğlu, “Bugünün Kawa’sı aynı zamanda işçilerdir, direnen işçilerdir, direnen kadınlardır, Kürt halkıdır ve direnen her kesim bugünün Kawa’sıdır. Nasıl o gün Kawa boyun eğmediyse bugün de aynı şekilde boyun eğmeyen milyonlarız biz. Bir kişi değil on kişi değil milyonlarız. Rehin alınan arkadaşlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel, Gülten Kışanak; kayyum atanan belediye eş başkanlarımız Ahmet Türk, Şevin Alaca yine Gülten Kışanak ve bütün belediye eşbaşkanlarımızın da sesini buradan yükseltiyoruz ve Leyla Güven’in dediği gibi ‘o ayağımıza batan dikenler, elimize batan dikenler aslında aradığımız günün habercisidir’ İşte bu Nevruz o günün o baharın habercisidir. Geliyor o bahar, gelecek o bahar” diye konuştu.
Katledilen Deniz Poyraz’ı ve Kemal Kurkut’u anan Kerestecioğlu konuşmasını, “Bütün siyasi mahpuslara özgürlük diyoruz. O özgürlüğü bizler sağlayacağız. Sevgili Ankaralılar, sevgili halkımız; biz aynı zamanda kimler için buradayız bugün? Etrafında onlarca polis koruması varken onların gözü önünde katledilen Deniz Poyraz için buradayız. Newroz'a giderken belki o güzel keman seslerini düşünen Kemal Kurkut için buradayız. Ve biz onların sesinin hiçbir zaman susmadığını biliyoruz. Onların sesiyiz biz burada. Onların sesi olmaya devam edeceğiz. Bugün burada ateş yakılması uygun değilmiş. Yetkililer böyle buyurmuşlar. Boşverin, boşverin, boşverin! Sayın yetkililer, idareciler, sayın görevliler biz güleriz buna. Çünkü biz o ateşi çoktan yaktık çoktan! Biz o ateşi, bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş dedik ve öyle yaktık. Biz o ateşi gençlerle yaktık. Biz o ateşi Kürtlerle, Alevilerle, bütün halklarla, inançlarla yaktık. Kadınlarla yaktık. Siz ateş yaktırsanız ne olur yaktırmasanız ne olur… Biz o ateşi çoktan yaktık. O ateşi kimse söndüremez kimse! Bunu da böyle bilin” diyerek tamamladı.
Yazı kaynağı : www.gazeteduvar.com.tr
Newroz startı verildi: 2023 Newrozu ulusal birliğe ve Öcalan’ın özgürlüğüne vesile olacak
2023 Newroz kutlamalarının startı Şemdinli’de verildi. Kutlamalara Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve milletvekillerimiz Muazzez Orhan ve Sait Dede de katıldı.
Depremde hayatını kaybedenleri anan Hakkari Milletvekilimiz Sait Dede, Newroz startının Şemdinli'de verilmesinin önemine işaret ederek, “Şemzînan Kürdistan’ın kalbidir” dedi.
Direniş ruhunu yan yana gelerek büyüteceğiz
Şemzînan'da startı vereceğiz ve bu startla direniş için bin yıllardır yanan Newroz ateşini sokak sokak harlayarak büyüteceğiz. Şemzîna'nın önemli bir anlamı var, Şemzînan 3 parça Kürdistan’ın bir araya geldiği yerdir. Kürdistan’nın birliğinin oluşacağı yerdir. Direniş ruhunu yan yana gelerek büyüteceğiz.
14 Mayıs’ta son noktayı koyacağız
Katliamcı politikalara karşı 8 Mart’ta her yerde seslerimizi yükselttik şimdi Newroz'a giderken “Her yer Newroz her dem Azadî” diyerek mücadeleyi doruğa çıkaracağız. Kürtler olarak bize yaşatılanların cevabını elbette vereceğiz. Ve son noktayı da 14 Mayıs’ta Kürtler ve halklar olarak elbette vereceğiz. Bu direniş ruhunu, bu özgürlük beklentisini, bu var olma mücadelesini 14 Mayıs’ta, 8 Mart’ta başladığımız gibi Newroz’da da devam ettireceğiz. 14 Mayıs’ta elbette son noktayı Kürtler olarak, kadınlar olarak koyacağız. Bu sisteme karşı bu zalim dönemin Dehaklarına karşı birliği ve mücadeleyi yükselterek 14 Mayıs’ta elbette bu son noktayı koyacağız.
Lozan, Kürtleri tasfiye etme girişimiydi
2023 Newrozu'nun, politik, siyasi ve toplumsal büyük bir önemli var. Çünkü 2023 aynı zamanda Lozan’ın 100’üncü yıldır. Lozan Kürtleri tarihten silme durumuydu. Lozan Kürtleri dilinden, kültüründen, coğrafyasından koparıp yok etme, onursuzlaştırma ve tasfiye etme girişimiydi. Ama 100 yıldır Kürtler bu politikaya karşı her yerde direnerek bunu asla kabul etmediler. Ve 100 yıllık politikalarına karşı bugün Kürtler birlik taleplerini de direnişlerini de yükselttiler.
Kürtler artık statüsüz yaşamak istemiyor
Dolayısıyla Lozan’ı 100’üncü yılını lanetleyerek Kürtler artık Lozan’ın 100’üncü yılını statüsüz, dilsiz, kendi kendini yönetecek bir yönetimi olmadan yaşamak istemiyor. 2023 yılı Kürtler açısından statünün de belirleneceği, dilinin de belirleneceği, kendi kendini yöneteceğinin modelinin de olacağı bir yıl olması nedeniyle siyasi ve toplumsal olarak da oldukça önemlidir. Bizler de buradan Lozan’ın yüzüncü yılına girerken de bu politikayı alaşağı edeceğimizi, nasıl şimdiye kadar direnişimizi yükselterek özgürlüğe doğru yürüdüğümüzü ifade ettiysek, bu yüzüncü yılda da bunu alaşağı edeceğimize inanıyoruz.
Bugün bu AKP-MHP faşist iktidarı depremde de görüldüğü gibi kendi bekaları için, bir avuç yönetici için, her zaman baskıyı, zulmü, dönemin Dehak rolünü oynamaya devam ediyorlar. Buna karşı mücadelemizi şimdiye kadar nasıl yükselttiysek yine yükselteceğiz.
İnsanlar depremde canları ile uğraşırken Kürt düşmanı sistem savaş politikalarına devam etti
Bu iktidar, tecrit ve savaş politikalarından besleniyor. Bu iktidar, kadın katliamlarından, demokrasiyi al aşağı etmekten besleniyor. Bugün Şemzînan’da olmamızın bir sebebi de savaşa karşı mücadeleyi yükseltmektir. Depremde insanlar canları ile uğraşırken, insanlar çadır, gıda ve barınma beklerken bu savaştan beslenen Kürt düşmanı sistem savaş politikalarına devam etti. Rojava ve Başûr'a saldırmaya devam ettiler. Kimyasal kullandılar. Bu yaklaşımı lanetliyoruz. Savaşa karşı mücadelemizi ve birliğimizi yükselteceğimizi belirtmek istiyorum.
Sayın Öcalan’ın demokrasiye inancı sonsuzdur
Tecridi kabul etmiyoruz. Kürt halk ve Kürt halkının dostlarının Sayın Abdullah Öcalan’ın demokrasiye, özgürlüğe, birlikte hür yaşama, barışa ve özgürlüğe olan inancı sonsuzdur. Sayın Öcalan’ın artık fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır. Özgürlük oluşana kadar her alanda mücadelemizi yükselteceğiz. Bu krizli sisteme karşı sayın Öcalan’ın çok net çözüm projeleri var. Biz bu çözüm perspektifine sonsuz inanıyoruz. Sayın Öcalan’ın Kürt halkının önderi olduğuna sonsuz inanıyoruz. Kürt halkın önderinin özgürlüğünün, Kürt halkının özgürlüğü ve Türkiye demokrasinin inşası olduğunu biliyoruz. Mücadelemiz Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için olacaktır. Mücadeleyi Şemzînan'dan yükselteceğimiza, burada yakacağımız ateşi her yere yayacağımıza "Her Der Newroz, Her Dem Azadî" diyerek özgürlüğe olan inancımızı yineliyorum.
Li çar parçeyan li hemberî gelê Kurd şerê qirêj tê meşandin
Berdan Öztürk: Kedkarê çapemeniyê li ser navê KCD’ê ez we silav dikim. Newroza îsal em bi dilekî xemgîn pêşwazî dikin. Belkî bi govendê, bi coşê em vê Newrozê pîroz nakin lê Newroz tenê ji bo me govend nîne. Qadên peyamên giring in. Di vê erdhejê de 11 bajar hilweşiyan, 15 milyon insan di bin xisareke mezin de man. Erdhej li her derê dibin. Sedema kuştina evqas însanan evqas hilweşandinan erdhej nîne. Sebeba vê AKP û MHP ya faşîst û neyarê Kurdan e ku li 4 parçeyê Kurdistanê li hemberî gelê şerê qirêj dide meşandin. Sedem polîtîkayên şer e. Ev şer di 5'ê Nîsana 2015’an de dema ku li ser serokê gelê Kurd birêz Ocalan tecrîd giran kirin dest pê kir.
Dê Newroza 2023’yan bibe sedema yekîtiya gelê Kurd û azadiya birêz Ocalan
Bi vê tecrîdê hûn negihîştin armanca xwe. Birêz Ocalan wek ruhê Kawa bi berxwedaneke bêhempa ji sala 99’an vir ve li hemberî van polîtîkayan li ber xwe da. Ev berxwedan berdewam dike. Di Newroza 2023’yan de em li Şemzînanê ne. Aliyek Rojhilat aliyek Başûr aliyek jî Bakur e. Li vir peyama herî giring ew e ku evqas êriş li hemberî gelê Kurd pêk tê, divê gelê Kurd yekîtiya xwe ya demokratîk ava bike. Me Newroza 2023’yan ji Şemzînanê da destpêkirin. Du peyamên me yên giring hene. Yek divê li hemberî êrişan, yekîtiya gelê Kurd a neteweyî li ser esasê demokrasiyê demildest bê avakirin. Ya duduyan jî Newroza 2023’yan wê bibe sedema azadiya fîzîkî ya birêz Ocalan.
Careke din Dehaq hatine asta têkçûnê. Ruhê Kawayê Hesinkar ruhê berxwedêr e. Cardin Newroza gelê Kurd û hemû gelan ji Şemzînanê pîroz dikim.
15 Mart 2023
Yazı kaynağı : hdp.org.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.