Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    fenerbahçe zenit hazırlık maçı maç özeti

    1ziyaretçi

    fenerbahçe zenit hazırlık maçı maç özeti bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Fenerbahçe 2-2 Zenit MAÇ ÖZETİ

    Fenerbahçe 2-2 Zenit MAÇ ÖZETİ

    Fenerbahçe 2-2 Zenit MAÇ ÖZETİ

    Fenerbahçe, özel maçta karşılaştığı Rusya Premier Lig ekibi Zenit ile 2-2 berabere kaldı. Ülker Stadyumu’nda saat 19:00’da başlayan maçta hakem Cihan Aydın düdük çaldı. Aydın’ın yardımcılıklarını Anıl Usta ile Ogün Kamacı üstlendi. Bilet gelirlerinin Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden etkilenenlere bağışlanacağı maçta 13 bin bilet satıldı.

    Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, karşılaşmaya şu 11’le çıktı: “İrfan Can Eğribayat, Serdar Aziz, Gustavo Henrique, Yiğit Efe, Jin-Ho Jo, Nazım Sangare, Ahmet Necat, Crespo, Mert Hakan Yandaş, Joao Pedro, Serdar Dursun.”

    Zenit Teknik Direktörü Sergey Semak ise mücadeleye; “Vasyutin, Krugovoy, Chistyakov, Adamov, Santos, Sutormin, Erokhin, Claudinho, Malcom, Mantuan, Bakaev” 11’i ile çıktı. 

    Fenerbahçe’nin gollerini 7’nci dakikada Mert Hakan, 68’inci dakikada Bora Aydınlık kaydederken Zenit’in gollerini 20’nci dakikada penaltıdan Malcom ile 42’nci dakikada Claudinho attı.

    17 yaşındaki Bora Aydınlık, Fenerbahçe'nin Zenit'le oynadığı özel maçta ceza sahası dışından ağları havalandırdı.

    Fenerbahçe’de teknik direktör Jorge Jesus, mücadelede 4 değişiklik yaptı. Portekizli teknik adam, karşılaşmanın 62’nci dakikasında Jin-Ho Jo’nun yerine Bora Aydınlık’a, 85’inci dakikada Joao Pedro’nun yerine Ensar Brahic’e, Nazım Sangare’nin yerine Muhammet İmre’ye, 90’ıncı dakikada ise Yiğit Efe Demir’in yerine Yusuf Kocatürk’e görev verdi.

    Fenerbahçe ile Zenit arasında oynanan maçta rakip takımın ilk golünden sonra tribünde gerginlik çıktı. Fenerium Alt Tribünü’nde Fenerbahçeli taraftarların arasında yer alan Zenitli taraftarlar ile gerginlik yaşanırken statta görevli polisler yaşanan olaya müdahale etti. Zenitli taraftarlar, polisler tarafından tribünden uzaklaştırıldı. Yaşanan olay sonrasında Başkan Ali Koç ile yönetim kurulu üyeleri Selahattin Baki ve Ahmet Ketenci, taraftarların yanına giderek sükunet çağrısında bulundu. 

    Zenitli taraftarlar, mücadelenin 2’nci yarısını misafir tribününde izledi.

    Yazı kaynağı : www.cnnturk.com

    (ÖZET) Fenerbahçe- Zenit Maç Sonucu 2-2

    Fenerbahçe 2-2 Zenit maç özeti ve golleri (İZLE)

    Fenerbahçe 2-2 Zenit maç özeti ve golleri (İZLE)

    Bora Aydınlık'ın Zenit'e attığı gol izle

    Yazı kaynağı : www.futbolarena.com

    Fenerbahçe - Zenit maç özeti yayınlandı mı, maçın özeti nereden izlenir? 23 Mart Fenerbahçe - Zenit maçının gollerini izle!

    Fenerbahçe Zenit ile yenişemedi | beIN SPORTS Türkiye - beinsports.com.tr/

    Fenerbahçe Zenit ile yenişemedi | beIN SPORTS Türkiye - beinsports.com.tr/

    Yayınlanma Tarihi 23 Mart 2023 Per 19:00

    Güncelleme Tarihi 23 Mart 2023 Per 19:25

    Güncelleme Tarihi 23 Mart 2023 Per 17:57

    Güncelleme Tarihi 23 Mart 2023 Per 17:55

    Güncelleme Tarihi 23 Mart 2023 Per 17:52

    Yazı kaynağı : beinsports.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    oruç tutmayan ne kadar para verecek 2023

    1ziyaretçi

    oruç tutmayan ne kadar para verecek 2023 bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Bağış - RAMAZAN | Fidye - Türkiye Diyanet Vakfı © 2023

    Bağış - RAMAZAN | Fidye - Türkiye Diyanet Vakfı © 2023

    Fidye

    Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır ve ayette belirtildiği üzere bir fakiri tam bir gün doyurmaktan ibarettir. Bir gün ise 2 öğün olarak hesaplanır. Fidye vermek durumunda olan kişi, fidyenin karşılığını para olarak da verebilir. Oruç fidyeleri Ramazan ayı içerisinde düzenli verilebileceği gibi, Ramazan sonunda toptan olarak da verilebilir. Ramazan ayında ödemesi gereken fidyeyi henüz ödeyememiş kişiler Ramazan ayından sonra bu fidyelerini ödeyebilirler. Henüz ulaşılmamış olan gelecek Ramazan ayı için farziyet oluşmadığından önceden fidye ödemesi yapılamamaktadır.

    Fidyelerinizi, Diyanet Vakfı aracılığı ile muhtaç durumda olanlara ulaştırabilirsiniz. Asgari Fidye bedeli 70 TL'dir.

    Yazı kaynağı : bagis.tdv.org

    ORUÇ KEFARETİ 2023 | Oruç tutamayanlar ne kadar para (fidye) ödeyecek? Fidye miktarı 2023 ne kadar, kaç TL oldu? Diyanet açıkladı!

    ORUÇ KEFARETİ 2023 | Oruç tutamayanlar ne kadar para (fidye) ödeyecek? Fidye miktarı 2023 ne kadar, kaç TL oldu? Diyanet açıkladı!

    FİDYE NEDİR, HANGİ DURUMLARDA GEREKİR?

    Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder.

    Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder. Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar.

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Oruç tutmayan ne kadar para verecek 2023? Oruç tutmayanlar için bir günlük oruç kefareti ne kadar, fitre kaç TL?

    2023 Oruç fidyesi ne kadar? Diyanet oruç tutmayacaklar için 2023 Ramazan fitre ve fidyesini hesapladı

    2023 Oruç fidyesi ne kadar? Diyanet oruç tutmayacaklar için 2023 Ramazan fitre ve fidyesini hesapladı

    On bir ayın sultanı Ramazan ayının başlamasına çok az bir süre kaldı. Bu yıl sağlık veya çeşitli sebeplerden dolayı oruç tutamayacak kişiler, Ramazan fitresinin ne kadar olduğunu merak ediyor. Oruç tutmayanların bunun karşılığında kefaret ücreti olarak yaptığı maddi yardım hakkında araştırmalar hızlandı. Diyanet İşleri Bakanlığı, 2023 yılında oruç fidyesini hesapladı.

    Ramazan’da oruç tutmayanların ödeyeceği fidye miktar, bir sadaka-i fıtır miktarı olarak hesaplanıyor. Diyanet’in açıklamasına göre 2023 yılında asgari oruç fidye bedeli 70 TL olarak açıklandı. Bilindiği üzere oruç fidyesi, Ramazan ayında oruç tutmayanlar için bu ay içinde verilmesi gereken kefaret ücretidir. Oruç fidyesi Ramazan ayı geçmeden ödenmelidir.

    2023 RAMAZAN KEFARETİ NE KADAR?

    Ramazan ayında oruç tutamayacak durumda olanların araştırdığı konuların başında 2023 Ramazan kefareti geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda kafa karışıklığını önlemek için oruç fidyesini 70 TL olarak açıkladı. Fidye, zor durumda olan bir kişiyi tam bir gün doyurmak için verilmesi gereken ücrettir. Günde iki öğün üzerinden hesaplanan fidye ödemesi Ramazan ayı içinde yapılmalıdır. Halk arasında fıtır sadakası olarak da bilinen bu ücret günlük 70 TL olarak belirlendi.

    DİYANET’TEN FİTRE AÇIKLAMASI

    Diyanet İşleri Başkanlığı fidye açıklamasında konu ile ilgili hadis-i şeriflerin bir kişinin günlük gıda ihtiyacına göre hesaplama yapıldığını belirtti:

    “2023 yılı fitre miktarının 70 TL olarak belirlenmesine, bu meblağın nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden aynî olarak da verilebileceğine, belirlenen bu meblağın, aynı zamanda günlük oruç fidyesi bedeli olduğuna, bunun yanında her bir mükellefin, kendi ekonomik durumunu ve günlük gıda harcamalarını göz önünde bulundurarak belirleyeceği bir meblağı fitre olarak verebileceğine, oy birliği ile karar verildi.”

    Yazı kaynağı : www.turkiyegazetesi.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    lise matematik öğretmenliği atama sayısı

    1ziyaretçi

    lise matematik öğretmenliği atama sayısı bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları (SON 6 YIL)

    Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları (SON 6 YIL)


    Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2022, Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2021, Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2020,  Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2019,  Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2018,  Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları 2017

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan Matematik Öğretmenliği için yıllara göre atama puanlarını sizler için derledik. Sizlerde aşağıdaki tabloda Matematik Öğretmenliğinin yıllara göre mülakat ve taban puanlarına bakıp fikir sahibi olabilirsiniz.

    Matematik Öğretmenliği Atama Taban Puanları (SON 6 YIL)

    TÜM ÖĞRETMENLİK ATAMA PUANLARI İçin Tıklayınız

    KPSS LİSANS PUAN HESAPLAMAK İçin Tıklayınız

    KPSS ÖNLİSANS PUAN HESAPLAMAK İçin Tıklayınız

    KPSS Ortaöğretim Konuları ve Soru Dağılımı İçin Tıklayınız

    KPSS Önlisans Konuları ve Soru Dağılımı İçin Tıklayınız

    KPSS Lisans Konuları ve Soru Dağılımı İçin Tıklayınız

    KPSS Ne Zaman- Kaç Gün Kaldı İçin Tıklayınız

    Yazı kaynağı : www.basarisiralamalari.com

    MEB Matematik Öğretmenliği Yıllara Göre Öğretmen Atama Puanları

    Matematik Öğretmenliğinde hangi yılda ne kadar atama yaptı? MEB

    Matematik Öğretmenliğinde hangi yılda ne kadar atama yaptı? MEB

    Matematik öğretmenliğinde yıllara göre atama sayıları belli oldu. Öğretmen adaylarının merakla beklediği yeni atamaya sayılı günler kala "Milli Eğitim Bakanlığı yani MEB son 3 yılda Matematik Öğretmenliği branşında ne kadar atama yaptı?" sorusu büyük merak konusu oldu. Geçtiğimiz günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla 2018 yılı itibariyle 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması gerçekleşecek. Buna göre 2015 yılından bugüne matematik öğretmenliğinde hangi branşa ne kadar atama olacak? İşte tüm merak edilenler...

    MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ ATAMA İSTATİSTİKLERİ

     2015 yılının Şubat ayında 15.000 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 1050 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %7.00'ını oluşturdu. Bu öğretmenler kadrolu olarak atandı.

     2015 yılının Ağustos ayında 37.000 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 2574 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %6.95'ini oluşturdu. Bu öğretmenler kadrolu olarak atandı.

     2016 yılının Şubat ayında 30.000 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 2014 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %6.71'ini oluşturdu. Bu öğretmenler atanan son kadrolu öğretmenler oldu.

     2016 yılının Ekim ayında 15.000 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada ilköğretim Matematik Öğretmenliğinden 984 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %6.56'sını oluşturdu. Bu öğretmenler sözleşmeli olarak atandı. Bu atama döneminde ayrıca 5.000 dershane öğretmeninin ataması da yapıldı. 

     2017 yılının Mart ayında ek 1.367 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 91 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %6.65'ini oluşturdu. Bu öğretmenler sözleşmeli olarak atandı.

     2017 yılının Temmuz ayında 20.127 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 1835 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın %9.11'ini oluşturdu. Bu öğretmenler sözleşmeli olarak atandı. 

     2018 yılının Temmuz ayında 20.000 öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu atamada İlköğretim Matematik Öğretmenliğinden 1453 atama yapıldı. Bu sayı toplam atamanın 7.26'sını oluşturdu. Bu öğretmenler sözleşmeli olarak atandı. 

     2015 yılının Şubat ayından geçtiğimiz ay yapılan atamaya kadar 138.494 atama yapıldı. Bu sayının 10.001'ini İlköğretim Matematik Öğretmenleri oluşturdu. Yapılan son 8 atamada bu öğretmenlerin toplam kontenjandan aldıkları pay ortalama %7.22 oldu.

    Yazı kaynağı : www.haber7.com

    2021 öğretmen atama kontenjanları 2021 öğretmen ataması branş sıralaması tercih kılavuzu

    2021 öğretmen atama kontenjanları 2021 öğretmen ataması branş sıralaması tercih kılavuzu

    2021 öğretmen atamaları son dakika haberleri araştırılıyor. Türkiye genelindeki binlerce öğretmen adayının merakla beklediği öğretmen atamalarına ilişkin son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar geldi. Peki, öğretmen atamaları 2021 ne zaman yapılacak? Öğretmen atama takvimi belli oldu mu? İşte MEB sözleşmeli öğretmen ataması son dakika açıklamaları...

    Cumhurbaşkanı Erdoğan "20 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Şimdiden Eğitim ve öğretim camiasına, milletimize ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum" açıklamasında bulundu.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un öğretmen ataması ile ilgili kritik açıklamalarda bulundu. Takvimin henüz belirlenmediğine değinen Ziya Selçuk, "Çok net bir tarih vermek mümkün değil ama çok uzun süreceğini sanmıyorum" dedi. Öğretmen ataması kontenjanlarını ihtiyaçlara göre şekillendirileceğine ifade eden Ziya Seçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı, kendi ihtiyaçlarını istatiksel olarak ortaya koyduktan sonra bunu Maliye Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla görüşüyoruz" demişti

    2020 yılında yapılan öğretmen atamalarının branşı 60 ayrı branştan seçildi. 2020 yılında 50 taban puanıyla binlerce öğretmenin ataması yapıldı. İşte 2020 yılında branş sıralamasına göre öğretmen atamalarının bazıları.

    Öğretmen atama kontenjanları

    Sınıf öğretmenliği atama kontenjanı ne kadar? 2831,
    ÖNE ÇIKAN VİDEO

    Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni ataması konenjanı ne kadar? 1801,

    İngilizce öğretmeni atama kontenjanı ne kadar? 1739,

    Okul Öncesi öğretmeni ataması kontenjanı ne kadar? 1518,

    İlköğretim Matematik öğretmeni atama kontenjan sayısı ne kadar? 1701 olarak verildi.

    Öğretmen atama kontenjanları

    Öğretmen atama taban puanları geçtiğimiz yılda aşağıdaki gibi olmuştu.

    öğretmen ataması

    20 bin öğretmen ataması

    meb öğretmen ataması

    Yazı kaynağı : www.yeniakit.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    oruç bozulunca 61 gün kuranda geçiyor mu

    1ziyaretçi

    oruç bozulunca 61 gün kuranda geçiyor mu bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Oruçta 61 gün kefaret var mıdır?

    Oruç kefareti - Dinimiz İslam

    Oruç kefareti - Dinimiz İslam

    Sual: Ramazan günü orucu bozup kefaret gerektirenler ve gerektirmeyenler nelerdir?
    CEVAP
    Gerektirenler şunlardır:
    1- Bilerek yiyip içmek.
    2- Cinsel ilişkiye girmek.
    3- Ramazanda, kaza gerektiren bir şey yaparak orucunu bozanın, aynı ramazanın başka gününde de bu şeyi, "nasıl olsa kefaret gerektirmiyor" diye kasten yine yapması.
    4- Sigara içmek.
    5- Gıybet, sürme çekmek ve kan aldırmak gibi, orucu bozmadığı iyi bilinen şeyden sonra, oruç bozuldu sanarak, yiyip içmek.

    Ramazan orucunu kasten bozduğu hâlde, kefaret gerektirmeyen bazı hâller:
    Bir kadın, orucunu kasten bozsa, sonra o gün iftardan önce hayz olsa kefaret gerekmez. (Tahtâvî)

    Orucunu kasten bozduktan sonra, o gün bayılana veya oruç tutamayacak kadar hastalanana kefaret gerekmez. (Hindiyye, Kadıhan)

    Ciddi bir tehditle orucu bozdurulan kimseye kefaret gerekmez. (Kadıhan)

    Susuzluktan hastalanacak veya ölebilecek durumda olan kimse, orucu bozup, kaza edebilir. Kefaret gerekmez. (Redd-ül-muhtar)

    Niyetli orucu sefere çıkınca bozmak günahtır, ama günah işlese de, seferde bozduğu için kefaret gerekmez. (Cevhere)

    Ağız dolusu kusan veya ihtilam olan kimse, orucum bozuldu sanarak yiyip içerse kefaret gerekmez. (Redd-ül-muhtar)

    İğne olduktan sonra yiyip içse, kefaret gerekmediği gibi, kâğıt, taş, pamuk, ot, pişmemiş pirinç gibi ilaç ve gıda olmayan şeyi kasten yutmak da kefaret gerektirmez. (Nimet-i İslam)

    Daha imsak vaktine vakit var sanarak veya güneş battı diye yiyip içenin orucu bozulur, kefaret gerekmez. (M. Zühdiyye)

    Şâfiî'de, ilişkide bulunan erkeğe kefaret gerekir, hanımına kefaret gerekmez. (Tuhfe)

    Ramazan ayı dışında, ne sebeple oruç bozulursa bozulsun kefaret gerekmez.

    Sual: Oruç kefareti var mıdır?
    CEVAP
    Elbette vardır. Geceden niyetli orucunu, kasten bozana kefaret lazım geldiği din kitaplarının hepsinde yazılıdır. Kütüb-i sitte isimli meşhur altı hadis kitabından Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'de mevcuttur. En kıymetli bu beş hadis kitabına inanmayan eğer misyoner değilse cahil veya hain biridir. Hazret-i Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği hadis-i şerif şöyledir:
    Bir kimse, Peygamber efendimize gelerek, (Helak oldum ya Resulallah) dedi. Peygamber efendimiz, ne olduğunu sordu. O da Ramazan orucunu kasten bozduğunu söyledi. Peygamber efendimiz, bir köle azat etmesini bildirdi. Kölesi olmadığını bildirince, aralıksız iki ay oruç tutmasını emretti. Bunu da yapamayacağını bildirince, fakir doyurmasını bildirdi.

    İslam âlimleri de, geceden niyetli orucunu bir mazeretsiz kasten bozan kimsenin kefaret olarak, varsa bir köle azat etmesini, yoksa peş peşe 60 gün oruç tutmasını, oruç da tutamazsa, 60 fakiri doyurmasını bildirmişlerdir. (Redd-ül Muhtar)

    Peygamber efendimizin bildirdiği hükmü kabul etmeyen, Allahü teâlânın emrini kabul etmemiş olur. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
    (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

    Sual: Oruç kefareti nasıl tutulur?
    CEVAP
    Oruç kefareti için peş peşe, 60 gün oruç tutar. 60 gün sonra, tutmadığı her gün için, birer gün daha tutar. Birkaç Ramazanda kefaretleri olan veya bir Ramazanda, 2 gün kefareti olan kimse, birinci kefareti yapmamış ise, ikisi için yalnız bir kefaret yapar. Birinci kefareti yapmış ise, ikinci kefareti de, ayrıca yapar.

    Kefaret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden 60 gün tutmak gerekir. Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması gerekir. Hayz ve nifas sebebi ile bozunca, yeniden başlamaz. Temizlenince, geri kalan günleri tamamlar.

    Ramazanda mazeretsiz oruç tutmamak haramdır, büyük günahtır. Önce, tutulmayan oruçlar için tevbe edilir. Sonra gününe gün, yani kaç gün tutulmamışsa o kadar gün kaza orucu tutulur. Bir kimse, Ramazan ayında 30 gün oruç tutamasa, tutamadığı gün kadar kaza orucu tutar. Bu oruçlara kefaret gerekmez. Kefaret, oruç tutmamanın değil, niyetli iken Ramazan orucunu kasten bozmanın cezasıdır. Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli olarak yiyip içer! Hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, dua eder.

    Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın veya gümüş para, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)

    Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı Ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de; onun tutamadığı her oruç için, fakire bir fıtra veya değerini verir. (Bedâyi)

    Sual: Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, kefaret orucunu tutamayan ne yapar?
    CEVAP
    Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, 60 gün kefaret orucunu tutamayan kimse, 60 fakiri sabah akşam veya öğle akşam olmak üzere, bir günde iki kere doyurur. Hepsinin aynı günde yemeleri şart değildir. Bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere 60 gün veya her gün bir defa doyurmak üzere 120 gün yedirmek de olur. Yahut 60 fakirin her birine, bir fıtra miktarı, fıtra olarak verilen ürünlerden birini verir. Yahut bunların kıymeti kadar ekmek, başka mal veya altın vermek de caizdir. Kendisini doyurması için fakire kâğıt para da verilebilir. Fıtra miktarı ürün veya mal, bir fakire 60 gün devamlı verilir. 60 günlüğü, bir fakire bir günde toplu verilirse, bir günlük verilmiş olur. Buna dikkat etmek gerekir. Diyelim ki, sabah akşam iki ekmek yiyorsa, her gün iki ekmek vermek gerekir. 120 ekmek bir seferde verilirse, bir günlük verilmiş olur.

    Sual: Diş tabibi bir bayan, (Unutarak da yense, oruç bozulur. Bozulmaz diye bir âyet yok) diyor. Dinimizde Kur’andan başka kaynak yok mu?
    CEVAP
    Bir kimsenin, kendi uzmanlık sahasının dışında bir uzman gibi konuşması elbette uygun olmaz. Kur’an-ı kerimin çeşitli yerlerinde, (Yalnız Allah’a uyun) denmiyor, (Allah’a ve Resulüne uyun) buyuruluyor. Sonra Resulullaha uymak Allah’a uymaktan farklı değildir. Kur’an-ı kerimde, (O, [Resulullah] vahyedilenden başkasını söylemez) buyuruluyor. (Necm 3)

    Bu âyet-i kerime, Peygamber efendimizin din hakkında bildirdiklerinin Allahü teâlânın vahyettiğinden başka olmadığını bildirmektedir. Ayrıca, (Peygamber size neyi verdiyse [neyi emretmişse] onu alın, neyi yasakladıysa ondan da sakının) buyurulmaktadır. (Haşr 7)

    Demek ki Allahü teâlânın Kur’an-ı kerimde açıkça bildirmediği hususlar var ki, (Peygamberin emrettiklerini yapın, yasakladıklarından sakının) buyuruluyor. Mesela namazları nasıl kılacağımızı Kur’andan bulamayız. Kaç rekat olduğunu da bulamayız. Hangi rekatta neleri okuyacağımızı da bulamayız. Yanılırsak, ne yapacağımızı da bulamayız. Nerede buluruz? Peygamber efendimiz namazı nasıl kılmışsa öyle kılarız. Hangi rekatlarda neleri okumuşsa veya neleri okuyun buyurmuşsa öyle yaparız. Yanılma secdesini de Onun bildirdiği gibi yaparız. Orucu bozan ve bozmayan çok şey vardır. İğne orucu bozar mı, hayz halinde oruç tutmak gerekir mi? Orucun farzları nelerdir? Bunları Peygamber efendimizden öğreniriz. Biz Peygamber efendimizin emrine uyarsak, başka bir kitaptan mı okumuş oluruz? Sünnetler Kur’andan başka değildir. Allahü teâlâ, Resule uymamızı emrediyor. Allah’ın bu emrine uymamız niye anormal karşılanır ki?

    Dârimi’nin bildirdiği hadis-i şerifte, Allah’ın emri ile, Cebrail aleyhisselam, Kur'an-ı kerimi getirdiği gibi, açıklaması olan sünneti de getirmiştir. Hadis-i şerifte de, (Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir) buyuruluyor. (Tirmizi)

    Tabibe hanımın, (Unutarak da yense, oruç bozulur. Bu konuda bir âyet yok) demesi yanlıştır. Âyette olmayanlar sünnette bildirilmiştir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
    (Oruçlu iken unutarak yiyip içen kimse, orucuna devam etsin, Çünkü onu Allahü teâlâ yedirip içirmiştir.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai]

    (Oruçlu kimse, unutarak yiyip içerse, ona kaza gerekmez.) [Dare Kutni]

    Âyetleri herkes kendine göre yorumladığı için 72 sapık fırka meydana çıkmıştır. Peygamber efendimizin açıklamasına uyulsa idi, bu ayrılıklar olmazdı. Ayrılıklar, Peygamber efendimize uyulmamaktan ileri gelmektedir. Herkes Peygamber efendimizin açıklamasını esas alsa, ayrılık olmaz.

    Sual: Bir bayan kefaret orucu tutması gerekirse ne yapar? Biz 60 gün peş peşe tutamayız ki, menopozu mu bekleyeceğiz?
    CEVAP
    Bayanlar âdet dönemlerinde oruç tutmaz, ondan sonra devam ederler. Menopozu beklemezler.

    Sual: Gıybet edince, kan aldırınca orucu bozulmadığı halde, oruç bozuldu sanıp yiyip içen kimseye kefaret gerekir mi?
    CEVAP
    Evet. Yiyip içmek için zaruret yoktu. Bozuldu mu diye, bilen birine sormak gerekirdi.

    Sual: Ramazan günü ağız dolusu kusan veya ihtilam olan kimse, orucum bozuldu sanarak yiyip içerse kefaret gerekir mi?
    CEVAP
    Bunların orucu bozmadığını bilmiyorsa kefaret gerekmez. Fakat bu hallerin orucu bozmayacağını öğrenmiş ise, buna rağmen yiyip içmişse kefaret gerekir. Gıybet, kadınlara bakmak, sürme çekmek ve kan aldırmak gibi, orucu bozmadığı iyi bilinen şeyden sonra, oruç bozuldu sanarak, yiyip içilirse kefaret gerekir. Önceden bunların orucu bozmadığını bilip bilmemesi fark etmez. Her tarafa yayılan şeyi bilmemek özür olmaz, kefaret gerekir. (Redd-ül muhtar)

    Sual: 5 gün kaza borcu ve kefaret borcu bulunan oruçlarını nasıl tutar, 65 günü ara vermeden tutması lazım mı?
    CEVAP
    Hayır 60 gün oruç tutar. Kalan beş günü de istediği zaman tutar. Yani aralıklı tutabilir. Ama 60 gün aralıklı olmaz peş peşe olur.

    Sual: Hastalığım artar diye orucumu bozdum. Ama artmadı. Kefaret mi gerekir?
    CEVAP
    Kefaret gerekir. Çünkü hastalık artmamış.

    Sual: Oruçlu, bir anda çok tuz yese, kefaret gerekir mi?
    CEVAP
    Kaza gerekir. Az tuz yerse kefaret gerekir.

    Sual: Oruç kefareti için 60 günlük parayı alan, 40 günlüğünü yese, 20 günlük parayı da başka fakire verse, kefaret parasını verenin bundan haberi olmasa, kefaret ödenmiş olur mu?
    CEVAP
    Başkasına da verebilirsin denmiş ise caiz.

    Sual: Oruç kefaretini alan şahsın, ara vermeden yemesi mi lazım?
    CEVAP
    Oruçta ara verilmez, doyurmakta ara vermek caiz.

    Sual: Kefaret orucu tutarken her gün için ayrı niyet lazım mı?
    CEVAP
    Ayrı niyet lazımdır.

    Sual: Kefaret orucu tutamayan kalb hastası ne yapar?
    CEVAP
    Devamlı hasta hükmündedir.

    Sual: (İyi olursam kefaret orucu tutacağım) diye adakta bulunmak sahih midir?
    CEVAP
    Hayır sahih olmaz.

    Sual: Beş oruç kefaretim var. Hepsi için niyet ederek bir kefaret tutsam hepsini tutmuş sayılır mıyım?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Kefaret orucu tutan bir kimse saatlerin geri alındığı günü saatte yanılıp imsak bittikten sonra orucu bozacak bir şey yapsa hükmü ne olur? Kefaret yeniden mi başlatılmalı?
    CEVAP
    Evet yeniden başlanır, eski oruçlar nafile olur.

    Sual: Kaza ve kefaret orucunun yılını bilmeyen ne yapar?
    CEVAP
    İlk kazaya kalmış olan diye niyet eder.

    Sual: Ramazanda imsak bitmedi sanıyordum, ilişkide bulunduk. İmsakın bitmiş olduğunu sonradan öğrendim. Ama eşim imsak vaktinin bittiğini biliyormuş. Bize kaza mı kefaret mi gerekir?
    CEVAP
    Bilmediğin için sana kaza gerekir, eşiniz bildiği için ona kefaret gerekir.

    Sual: Bir hoca, (Hanımı ile ilişkide bulunmak orucu bozmaz) dedi. İlişki orucu bozmaz mı?
    CEVAP
    Bunu bir hocanın söylemesi mümkün değildir. Muhakkak bir yanlış anlama vardır. Cahil bir kimse bile böyle şey söylemez. İlişkide bulunmak orucu bozar ve kefaret gerekir. (Dürer)

    Şafii mezhebinde, ilişkide bulunan erkeğe kefaret gerekir, hanıma ise kefaret gerekmez, fakat yine orucu bozulmuş olur, sadece kaza gerekir. (Tuhfe)

    İlişkide kefaretin gerçekleşmesi için şu şartların bulunması gerekir:
    1- Ramazan orucunu bozmuş olması gerekir. Ramazan orucunun kazasını tutarken veya başka oruç tutarken, bozana kefaret gerekmez.

    2- Ramazan orucuna imsak vaktinden önce niyet etmiş olmalıdır. İmsak vaktinden sonra oruca niyet ederse veya hiç niyet etmeden ilişkide bulunursa, haram işlemiş olursa da, yalnız kaza gerekir.

    3- Kasten ilişkide bulunmuş olmalıdır. Eğer unutarak ilişkide bulunmuşsa, kefaret gerekmediği gibi, oruç da bozulmuş olmaz, unutmak özür olur. Kefaret, orucu bozmanın değil, mübarek Ramazan-ı şerif ayının hürmet ve namus perdesini yırtmanın cezasıdır.

    4- İlişki, imsak vaktinden sonra yani gündüz olmalıdır. Eğer imsak vaktine daha var zannı ile ilişkide bulunduktan sonra, imsak vaktinin geçmiş olduğunu anlarsa, kasten orucunu bozmadığı için sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez.

    5- İlişkiden sonra oruç tutamayacak kadar hasta olan kimseye kefaret gerekmez. Bunun gibi bir kadın ilişkide bulunduktan sonra, hayz hâli vuku bulursa, yine kefaret gerekmez.

    6- Kefaret olması için, ikamet ettiği yerde orucunu kasten bozmuş olmalıdır. Eğer seferde iken bozarsa, kaza gerekir. Çünkü seferde oruç tutmak farz değildir. Seferde oruç tutmayan kimse, sonra kaza eder.

    7- Karı-koca kendi arzuları ile ilişkide bulunmuş olmalıdır. Mülci ikrah ile zorlanırsa, kefaret gerekmez. İkrah, bir insanı, istemediği bir şeyi yapması için, haksız olarak zorlamak demektir. Birini zorlamanın ikrah olması için şu dört şart gerekir:

    Zorlayan kimsenin, korkuttuğu şeyi yapabilecek kuvvette olması, zorlananın korkutulan şeyin muhakkak yapılacağını bilmesi, korkutulan şeyin, ölüm veya bir uzvun kesilmesi veya üzücü bir şey olması, zorlanan şeyin, yapılmaması gereken bir şey olması gerekir. (İbni Âbidin, Dürer-ül-hükkâm)

    Bazı kimseler de, mastürbasyonun orucu bozmadığını, bazıları da bozduğunu ve kefaret gerektiğini söylüyorlar. Bunların ikisi de yanlıştır. Mastürbasyonun orucu bozduğu, fakat sadece kaza gerektiği, Hindiyye, Bahr ve Dürr-ül-muhtar ve diğer fıkıh kitaplarında yazılıdır. Bir Ramazanda iki defa mastürbasyon yapana kefaret de gerekir. Çünkü Ramazanın bir gününde, kaza gereken bir şey yaparak orucunu bozan kimse, başka gününde de bu şeyi kasıtla yine yaparsa, kefaret de gerekir.

    Sual: Rahmetli babaannem, gençliğinde ilk bebeğini emzirirken, uyumuş, çocuk da nefes alamadığı için ölmüş. Kefaret olarak 60 gün oruç tutmuş. Yaptığı doğru mu idi?
    CEVAP
    Evet yaptığı doğrudur. Eğer bir de, bebeğin velisi olan dedenizden af dilemiş idiyse mesele kalmamış olur.

    Yüksekten üstüne düşerek veya uyuyan kimsenin yuvarlanarak [veya motorlu vasıtaların çarpıp çiğneyerek] hata ile bir kimseyi öldürmesi halinde kefaret de verilir.

    Sual: Kefareti olmayan kimsenin de kefaret orucu tutması caiz midir?
    CEVAP
    Evet. Bilmediği bir kefareti varsa, bunu ödemiş olur. Kefareti yoksa, tuttuğu oruçlar nafile olur. (Ömründe bir defa kefaret orucu tutmak gerekir) demek yanlıştır. Kefareti olmayanın kefaret tutması gerekmez.

    Oruç kazası
    Sual:
    Birkaç oruç kazası ile bir kefareti olan, kefaretten önce kaza orucu tutamaz mı?
    CEVAP
    Kaza oruçlarını kefaretten önce tutabilir. Sadece kefarete sebep olan orucun kefaretini halletmeden, kazası yapılmaz.

    Kefaret 60 gündür
    Sual:
    Oruç kefareti hakkında hadis var mıdır?
    CEVAP
    Oruç kefareti hakkındaki hadis-i şerif şu mealdedir:
    Hazret-i Ebu Hüreyre anlatır:
    Bir kimse gelip, şöyle dedi:
    - Helak oldum, ya Resulallah!
    - Seni helak eden nedir?
    - Ramazanda ailemle beraber oldum, orucum bozuldu.
    - Bir köle azat etmen gerekir.
    - Kölem yok.
    - Kölen yoksa, aralıksız iki ay oruç tutman gerekir.
    - İki ay oruç da tutamam.
    - Altmış fakire birer fıtra vermen gerekir. (Un olarak 53 kg ediyor)
    - Bunu da bulamam.
    Bu arada Resulullaha bir sepet kuru hurma getirmişlerdi. Adama buyurdu ki:
    - Al şunları fakirlere sadaka olarak dağıt!
    - Kime vereyim ya Resulallah? Vallahi bu şehirde bizden daha fakiri yoktur. İzin verirseniz bunları aileme götüreyim.

    Resulullah mübarek dişleri görünecek kadar güldü. Sonra buyurdu ki:
    - Götür onlara yedir. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbni Mace)

    Kütüb-i sittedeki bu sahih hadis-i şerifi ilmen inkâr etmek mümkün değildir.

    Sual: Bir kadın, 60 günlük kefaret orucunu tutarken, hayzı başlasa ve kefaret orucuna ara verse, sabah kalktığında da, âdet müddeti ile birlikte, hayzı da, bitmiş olsa, fakat imsak vaktinden sonra yiyip içse, kefaretine devam edebilir mi?
    CEVAP
    Hayzı bittiği halde, kefaret orucuna devam etmediği için, kefaret orucuna baştan başlaması gerekir. Hayzın bitme ihtimali olduğu zaman, o gün imsak vaktinden önce niyet etmeli, hayzı bitmişse kefarete devam eder. Hayzı bitmemişse, o günkü orucu bozulmuş olur. Böyle yapmak ihtiyatlı olur.

    Sual: Oruçlu iken, çiğ pirinç tanesi veya küçük bir kâğıt parçası yutulunca yahut imsak vaktinden sonra niyet edip, kasten yiyip içilirse, kefaret gerekmiyor. Kefaret gerekmiyor diye orucu bu şekilde bozmak uygun mudur?
    CEVAP
    Kefaret gerekmese de, keyfi olarak, mazeretsiz orucu bozmak haramdır. Bu bildirilenler, ancak orucu bozmak için geçerli bir mazeret varsa yapılabilir. Mesela, bir kimse orucun kendisine zarar vereceğini, tecrübesi ile anlayamamışsa, belki kefaret gerektirebilir diye bu şekilde bozması, iyi olur.

    Kefaret 60 gündür
    Sual: Tam İlmihal’de, (Oruç kefareti için, peş peşe 60 gün oruç tutmak gerekir) deniyor. Peş peşe iki kameri ay oruç tutulsa, ayın biri 29 çekse, toplam 59 gün tutulsa, kefaret yerini bulmaz mı?
    CEVAP
    Bu devirde hilali gözetleyen dini bir kurum yoktur. Gözetlenmeden takvime bakarak iki hicri ay oruç tutulursa, iki ayın toplamı 59 gün olursa, kefaret sahih olmaz. İmam-ı a’zam hazretleri, (60 gün oruç tutmak gerekir) buyuruyor. Günümüzde hilali gözetleme işi, sağlıklı bir şekilde yapılmadığı için, 60 gün peş peşe oruç tutmak gerekir. İhtiyatlı olan da budur. (Mebsut, Redd-ül-muhtar)

    Kefaret bayrama rastlarsa
    Sual:
    İlmihal yazan biri, (Kefaret orucu bayramlara rastlasa da, kefarete devam edilir) diyor. Bayram günü tutulan kefaret orucu sahih olur mu?
    CEVAP
    Belki millî bayram denilen günleri kastetmiş olabilir. Kefaret orucu olsun, nafile, adak veya kaza orucu olsun, Ramazan Bayramının birinci, Kurban Bayramının da dört günü oruç tutmak haramdır. Din kitaplarında bildiriliyor ki:
    Kefaret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özürle veya bayram günlerine rastlamak sebebiyle bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden altmış gün tutmak lazım olur. Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması lazım olur. Kadın, hayz ve nifas sebebiyle bozunca, peş peşe altmış gün tutamayacağı için, yeniden başlamaz. Temizlenince geri kalan günleri tutarak, altmışı tamamlar. Yemin kefaretinde ise, üç gün peş peşe tutulacak orucu bu sebeple bozan kadının da, üç günü, yeniden tutması lazım olur, çünkü peş peşe üç gün oruç tutabilir. Recebin birinci günü, kefaret orucuna başlayıp, Şaban ayının sonunda, altmış günü tamam olmasa, üç günlük [104 kilometreden fazla] yola gitmeye niyet ederek vatanından çıkar. Seferdeyken, Ramazanın birinci günü, kefaret orucuna niyet ederse kefareti sahih olur. (Eşbah)

    Seferde oruç tutmayıp kazaya bırakmak caiz olduğu için, böyle bir usulle caiz olur.

    Oruç tutulması yasak edilen günlerde vacib orucun edası caiz değildir. (Kuhistani)

    Bir kimse, seferde ve hastalık günlerinde oruç tutmuş olsa, geçerli sayılır; [bayram gibi] oruç tutulması yasak edilen günlerde oruç tutarsa geçersizdir. (Redd-ül muhtar)

    Oruç kefareti
    Sual
    : Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyileşmesinden ümit kesilen hastanın eğer kefaret borcu varsa, oruç kefareti niyetiyle fakire bir defada 60 günlük yemek parasını verip, her gün yemesini söylemek caiz olur mu?
    CEVAP
    Caiz olmaz. 60 fakiri, bir günde iki defa doyurmak gerekir. Yahut bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere 60 gün veya her gün bir defa doyurmak üzere 120 gün yedirmek de olur.

    Kefaret gerekir
    Sual:
    Orucu bozup kaza gerektiren bir şeyi, aynı ramazanda iki kere yaparak orucu bozmak, kefareti gerektirir mi?
    CEVAP
    Evet kasten yaparsa kefaret gerektirir. (Redd-ül-muhtar) Mesela, susuz pirinç tanesi yutunca veya kulağa yağ damlatınca orucun bozulup kaza gerektirdiğini bilip, sebepsiz böyle orucunu bozana kaza gerekir. Bunu aynı ramazan ayında, hiç sebepsiz kasten yine yaparsa, bu sefer kefaret gerekir. Yahut imsak vaktinden sonra, niyet edilirse, kefaret gerekmediğini bilen, yine sebepsiz kasten orucunu bozsa kefaret de gerekir. Bu, hileyi önlemek içindir. Gerçekten orucu bozmayı mubah kılan bir durum olursa, 3-5 defa da bozsa yine kefaret gerekmez.

    Kaza gerekir
    Sual: (Oruçluyken mastürbasyon yapan, bunun orucu bozduğunu bilmiyorsa kaza gerekir, biliyorsa kefaret de gerekir) deniyor, doğru mu?
    CEVAP
    Hayır, doğru değildir. Orucu bozduğu bilinse de, mastürbasyon orucu bozar ve sadece kaza gerekir. (Hindiyye, Bahr, Dürr-ül-muhtar)

    Ramazanda, orucu bozup kaza gerektiren bir şeyi, kasten iki veya daha fazla yaparak orucu bozmak, kefareti de gerektirir. (Redd-ül-muhtar) [Demek ki, aynı ramazanda, iki kere mastürbasyon yaparsa kefaret de gerekiyor.]

    Orucu bozma cezası
    Sual:
    Sivri fikirleriyle ünlü biri, (Kütüb-i sitte denilen altı hadis kitabında, kasten orucu bozanlara, ceza olarak 60 gün oruç tutmaları gerektiği bildiriliyorsa da, bu yanlıştır; çünkü ceza, işlenen suçla orantılı olmalıdır. Bir gün oruç için, 60 gün oruç tutma cezası vermek, zulüm olur) diyor. Kütüb-i sitede bulunan bir hükme, nasıl itiraz edilir?
    CEVAP
    Bu sivri adam, bunu cahilliğinden değil, kasten yani art niyetle, dini bozmak için söylüyor. Oruç tutmamakla, kasten orucu bozmayı aynı şey gibi göstermeye çalışıyor. Kefaret, oruç tutmamanın değil, orucu kasten bozmanın cezasıdır. Oruç tutmamanın cezası, bir güne bir gün tutmaktır.

    Mazereti varsa oruç tutmaz, gününe gün kaza eder. Hastalanırsa bozar, yine bir gün kaza eder. Hiç oruç tutmazsa yine gününe gün kaza eder; ama niyetli orucunu hiç mazereti yokken, kasıtlı olarak bozmak suçtur. Mübarek Ramazanın namus perdesini yırtmaktır. Yani ortada bir suç var.

    Dinimizde olduğu gibi, dünya işlerinde de, suç işleyen cezasını görür. Hiç kaza yapmasa bile, ehliyetsiz araba kullanan veya kırmızı ışıkta geçen, cezalandırılır. Ruhsatsız silah taşıyanlar, ruhsatsız iş yapanlar, hiç suç işlemeseler de, bu işleri ruhsatsız yaptıkları için cezalandırılır. Bu işler bir anlık da olsa, senelerce hapiste yatarlar.

    Bir kimse, bir eve girip beş tane çay bardağı çaldıktan sonra yakalansa, (Alın bardaklarınızı, beni bırakın) dese, hatta beş bardak yerine on bardak verse, polis bırakır mı? Mahkeme ayrıca hapis cezası da verir; çünkü hırsızlığın kendisi suçtur. Bardakları verdim, niye beni hapsediyorlar diyebilir mi? Dinimizde de, hırsızlık eden, çaldığını vermekle kurtulamaz, hırsızlığın cezasını çeker. Mahkeme suçun durumuna göre elini bile kestirebilir.

    Kasten orucunu bozan kimse suç işlemiş olur, yerine bir gün tutayım demekle cezadan kurtulamaz. Hem o bir günü tutar, hem de kefaret verir. Kefareti bir köle azat etmektir. Köle yoksa, o zaman peş peşe iki ay yani 60 gün oruç tutar. Art niyetli kimseler, dinin bu emrini mantıksız bulsalar da, kıymeti yoktur.

    Oruç kefareti ve kitap
    Sual: Yemin kefaretinde olduğu gibi, kefaret orucunu tutamayan da kitap verebilir mi?
    CEVAP
    Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, 60 gün kefaret orucunu tutamaz ise, 60 fakiri bir gün doyurur. Aç olan 60 fakiri, bir günde iki kere doyurmak lazımdır. Bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere 60 gün veya her gün bir defa doyurmak üzere 120 gün yedirmek de olur. Yahut 60 fakirin her birine bir fitre veya o değerde din kitabı da verilebilir. Mesela 60 tane İslam Ahlakı kitabı, 60 fakire verilir. 60 fakir bulunmazsa bir fakire her gün bir tane vermek üzere 60 gün verilir. 30 fakir varsa iki gün verilir. 20 fakir varsa üç gün verilir. 10 fakir varsa 6 gün verilir. 5 fakir varsa 12 gün birer tane kitap verilir.

    Oruç kefareti için
    Sual:
    Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, peş peşe 60 gün oruç tutamayan kimse, oruç kefaretini ödemek için, her gün, bir fitre değerinde pide veya ekmek alıp bir fakire altmış gün veya altmış fakire bir günde verse, kefareti ödemiş olur mu? Bunun gibi ekmek yerine, her gün bir İslam Ahlakı veya başka bir muteber din kitabı yahut bir kilo elma veya bir kilo süt versek, oruç kefareti ödenmiş olur mu?
    CEVAP
    Evet, bildirdiğiniz şeylerin herhangi biri, bir fitre değerinden aşağı değilse, kefaret ödenmiş olur. Ancak peş peşe iki ay oruç tutabilen kimse, bunları yapsa da, kefareti ödemiş olmaz. 60 gün peş peşe oruç tutması lazımdır. Sonra da, kasten bozduğu orucu kaza etmesi gerekir.

    Kefaret olmaması için
    Sual:
    Şâfiî mezhebinde, Ramazanda yiyip içmek değil, sadece cinsel ilişkiye girmek kefaret gerektiriyormuş. Eğer ilişkiden önce yiyip içerse, ilişkiye girmek de, kefareti gerektirmiyormuş. Bu bilgi doğru mudur?
    CEVAP
    Evet, doğrudur. Hanefî’de de buna benzer hüküm vardır. Hanefî'de kefareti gerektirmeyen bir şey yaparak orucu bozduktan sonra, yiyip içilse veya ilişkiye girilse kefaret gerekmez. Mesela susuz olarak bir kum tanesi yutmak, bir pirinç yutmak, kulağa yağ damlatmak gibi bir şey yapılırsa oruç bozulmuş olur. Artık yiyip içilse de, kefaret gerekmez. Hasta veya ilaç alacak olan yahut herhangi bir sebeple orucunu bozmak zorunda kalan, kefaret gerekip gerekmediğinden şüphe edip, bu yolla orucunu bozarsa kefaret gerekmez. Sadece gününe gün kaza eder. Bu yol, bir hile değil, tedbirdir. Ama Şâfiîlerin öyle yapmaları hileye girebilir. Çünkü ramazan günü ilişkiye girmekte bir zaruret yoktur. Gerçekten bir zaruret olursa, o zaman, o yola başvurmak caiz olur.

    Kefaret orucu tutamayacak kimse...
    Sual: Kefaret borcu olup da, çok yaşlı olan veya devamlı hasta olanlar, bu kefaret borçlarını nasıl öderler?
    Cevap:
    Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, altmış gün kefaret orucunu tutamayacak olan, altmış fakiri bir gün doyurur. Aç olan altmış fakiri, bir günde iki kere doyurmak lazımdır. Hepsinin aynı günde yemeleri şart değildir. Bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere altmış gün veya her gün bir defa doyurmak üzere yüzyirmi gün yedirmek de olur. Yahut, altmış fakirin her birine, 1750 gram buğday veya un yahut 3500 gram arpa, kuru üzüm, hurma verir. Bunların kıymeti kadar ekmek, başka mal veya altın, gümüş vermek yahut bunları bir fakire altmış gün devamlı vermek de caiz olur. Kendisini doyurması için fakire fülüs, kâğıt para da verileceği Bedâyıda yazılıdır. Altmış günlüğü, bir fakire, bir günde toplu verse, bir günlük vermiş olur. Altmış fakiri sabah, altmış başka fakiri de akşam doyurursa, sabah doyurduklarını akşam veya akşam doyurduklarını sabah, bir daha doyurmalıdır. Yahut, bunlardan altmışının her birine, Sadaka-i fıtır miktarı mal verir. Oruç tutabilenin fakirleri doyurması caiz değildir. Fakir olan hasta ve ihtiyar, zengin olunca doyurur. Kefaret yaparken niyet etmek lazımdır.

    Sual: Bilerek birkaç defa orucunu bozan bir kimse, kaç tane kefaret orucu tutacaktır?
    Cevap:
    Bilerek orucunu bozan kimse, Ramazan ayından sonra, oruç kefareti olarak, art arda, altmış gün oruç tutar. Altmış gün sonra, tutmadığı her gün için, birer gün daha tutar. Birkaç Ramazanda kefaretleri olan veya bir Ramazanda, iki kefareti olan kimse, birinci kefareti yapmamış ise, ikisi için yalnız bir kefaret yapar. Birinci kefareti yapmış ise, ikinci kefareti de, ayrıca yapar.

    Kefaret orucu bozulursa
    Sual: Bir kimse, kefaret orucuna başlasa, altmış günü tamamlamadan hastalansa ve ara verse, bir kadının da muayyen günü başlasa ve ara verse, bunların kefaret orucuna baştan mı başlamaları gerekir?
    Cevap:
    Kefaret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa yahut Ramazan ayına rastlarsa, yeniden altmış gün tutmak lazım olur. Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması lazım olur. Kadın, hayız ve nifas sebebi ile bozunca, yeniden başlamaz. Temizlenince geri kalan günleri tutarak, altmışı tamamlar. Fakat, yemin kefareti olan üç gün art arda tutulacak orucu bu sebeple bozan kadının da, üç günü, yeniden tutması lazım olur. Kefaret orucuna, Ramazana ve bayramlara rastlamayacak şekilde başlamalıdır. Recebin birinci günü kefaret orucuna başlayıp, şabanın sonunda, altmış günü tamam olmasa, üç günlük yola gitmeyi niyet ederek vatanından çıkar. Ramazanın birinci günü, kefaret orucuna niyet eder. Çünkü misafire Ramazan orucunun edası farz değildir, kaza etmesi caizdir.

    Sual: Bilerek orucunu bozan bir kimse, bu bir oruç yerine, kefaret olarak niçin altmış gün oruç tutuyor, bu haksızlık olmuyor mu?
    Cevap:
    Kefaret cezası, mübarek Ramazan ayının hürmet, namus perdesini yırtmanın karşılığıdır. İmâm-ı a'zam hazretlerine göre, dört mezhepte de sahih olan Ramazan orucunu bile bile bozmanın cezasıdır. Şafii mezhebinde, fecirden önce niyet şart olduğundan, fecirden önce niyet etmeyen veya zorla, özürle bozan Hanefiler de, îmâm-ı a'zama göre kefaret yapmaz.

    Sual: Kaza, adak ve nafile oruç tutarken, bunları bile bile bozunca da, Ramazan orucunda olduğu gibi kefaret gerekir mi?
    Cevap:
    Kaza, adak ve nafile oruçları tutarken, bilerek de bozulsa bunlar için kefaret yapılmaz.

    Sual: Ramazan ayında, sadece kazayı gerektiren bir şeyi, birkaç defa yapınca kefaret de mi gerekir?
    Cevap:
    Ramazanın bir gününde, kaza lazım olan bir şey yaparak orucunu bozan kimse, başka gününde de bu şeyi bilerek yine yaparsa, kefaret de lazım olur.

    Yazı kaynağı : dinimizislam.com

    Oruç bozmanın cezası nedir? Diyanet açıkladı! Orucu kasten bozmanın cezası

    Oruç bozmanın cezası nedir? Diyanet açıkladı! Orucu kasten bozmanın cezası

    Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sıkça sorulan sorular köşesinde bu konu ile ilgili bir soru da yanıtını buldu. Kasıtlı olarak oruç bozmanın cezası iki kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Oruç bozmanın cezası ile ilgili detaylı bilgileri aşağıdan hemen okuyabilirsiniz.

    ORUÇ BOZMANIN CEZASI NEDİR?

    Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden 'oruç bozmanın cezası nedir' sorusuna yanıt verildi. İşte orucu kasten bozmanın cezası;

    Orucu kasten, yani mazereti olmadığı halde bilerek bozmak, Ramazan'ın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların keffâret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir (Buhârî, Savm, 30; Hibe 20; Nafakât, 13; Keffârâtü'l-eymân, 2-4; Müslim, Sıyâm, 81). Oruç keffâreti, iki kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Bu keffâretin yanında ayrıca, tövbe edilmesi ve bozulan orucun da kazası gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 261-262).

    HANEFİLERE GÖRE ORUÇ BOZMANIN CEZASI

    Hanefilere göre kasten hiçbir mazeret yokken orucun ortasında yemek yiyip su içmenin cezası olarak 61 gün oruç tutmak gerekir. Karı, koca arasında gerçek bir yakınlık kurulursa (cinsel) bundan dolayı da 61 gün oruç tutmak gerekir.

    İMAMI ŞAFİİ'YE GÖRE ORUÇ BOZMANIN CEZASI

    İmamı Şafii'ye göre ise kasten yemek içmekten dolayı günaha giren kişi 1 gün kaza gerekir. Ama cinsel yakınlıktan 61 gün oruç tutmak gerekir.

    Sual: Ramazan günü orucu bozup kefaret gerektirenler ve gerektirmeyenler nelerdir?

    CEVAP;

    Gerektirenler şunlardır:

    1- Bilerek yiyip içmek.

    2- Cinsel ilişkiye girmek.

    3- Ramazanda, kaza gerektiren bir şey yaparak orucunu bozanın, aynı ramazanın başka gününde de bu şeyi, "nasıl olsa kefaret gerektirmiyor" diye kasten yine yapması.

    4- Sigara içmek.

    5- Gıybet, sürme çekmek ve kan aldırmak gibi, orucu bozmadığı iyi bilinen şeyden sonra, oruç bozuldu sanarak, yiyip içmek.

    Yazı kaynağı : www.sabah.com.tr

    Ne zaman 61 gün oruç kefareti tutulur?

    Oruç bozmanın cezası 61 gün müdür?

    61 gün kefaret orucu var mı? Diyanet

    61 gün kefaret orucu var mı? Diyanet

    Orucu kasten, yani mazereti olmadığı halde bilerek bozmak, Ramazan’ın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların keffâret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir (Buhârî, Savm, 30; Hibe 20; Nafakât, 13; Keffârâtü’l-eymân, 2-4; Müslim, Sıyâm, 81).

    Oruç keffâreti, iki kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Bu keffâretin yanında ayrıca, tövbe edilmesi ve bozulan orucun da kazası gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 261-262).

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    ruyada çiplak birini gormek orucu bozarmi

    1ziyaretçi

    ruyada çiplak birini gormek orucu bozarmi bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Denize giren kişinin kıyafeti ibadet adabına ve ramazan ayının ruhuna uygun bir kıyafet olmalıdır. İnsanların gözünü haramdan koruması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husustur.

    Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de bu konu ile ilgili şu uyarıyı yapmıştır:

    “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…” “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar...”

    Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.”

    Yüce Allah’ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz gözdür. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmıştır. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamıştır. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda daha dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmelidir.

    Oruç sadece midenin boş kalması değildir. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur.

    Hz. Peygamber bir hadisinde “Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” demiştir.

    Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, “Nice Oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur” diye buyurmuştur.

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı? Oruçluyken çıplak birini görmenin hükmü ne?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı? Oruçluyken çıplak birini görmenin hükmü ne?

    Ramazanda oruç tutanların gözünü haramdan sakınması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husus.

    Kuran-ı Kerim’de bu konuyla ilgili şu uyarı var:

    Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…” “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar...

    Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur:

    Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.

    Yüce Allah’ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz göz. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmış. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamış. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmeli.

    Oruç sadece midenin boş kalması değil. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur.

    Hz. Peygamber bir hadisinde “Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” der.

    Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, “Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur” diye buyurur.

    Yazı kaynağı : www.posta.com.tr

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı? - Dailymotion Video

    Eşlerin birbirini çıplak görmesi orucu bozar mı? Çıplak birini görmek-bakmak orucu bozar mı?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı?

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı?

    Bu yıl ramazan sıcaklara denk geldiği için serinlemek isteyen birçok kişi denize ya da havuza gitmek isteyecektir. Peki, gidilen yerlerde çıplak insan görmek kişilerin orucunu bozar mı? Gelin, hep beraber bu sorunun yanıtını İstanbul Müftü Yardımcısı Kadriye Erdemli'den alalım.

    ''DENİZE GİDEN KİŞİNİN KIYAFETİ UYGUN OLMALIDIR''

    Denize giren kişinin kıyafeti ibadet adabına ve ramazan ayının ruhuna uygun bir kıyafet olmalıdır. İnsanların gözünü haramdan koruması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husustur. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim'de bu konu ile ilgili şu uyarıyı yapmıştır: "Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…" "Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar..." Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah'tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder."

    ''ORUÇLU İNSAN HARAMA BAKMAMALI''

    Yüce Allah'ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz gözdür. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmıştır. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamıştır. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda daha dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmelidir. Oruç sadece midenin boş kalması değildir. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur. Hz. Peygamber bir hadisinde "Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur" demiştir. Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, "Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur" diye buyurmuştur.

    Kaynak: Hürriyet

    Yazı kaynağı : www.haberler.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    rüyada çiplak kadin görmek orucu bozar mı

    1ziyaretçi

    rüyada çiplak kadin görmek orucu bozar mı bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı? Oruçluyken çıplak birini görmenin hükmü ne?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı? Oruçluyken çıplak birini görmenin hükmü ne?

    Ramazanda oruç tutanların gözünü haramdan sakınması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husus.

    Kuran-ı Kerim’de bu konuyla ilgili şu uyarı var:

    Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…” “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar...

    Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur:

    Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.

    Yüce Allah’ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz göz. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmış. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamış. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmeli.

    Oruç sadece midenin boş kalması değil. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur.

    Hz. Peygamber bir hadisinde “Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” der.

    Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, “Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur” diye buyurur.

    Yazı kaynağı : www.posta.com.tr

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Denize giren kişinin kıyafeti ibadet adabına ve ramazan ayının ruhuna uygun bir kıyafet olmalıdır. İnsanların gözünü haramdan koruması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husustur.

    Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de bu konu ile ilgili şu uyarıyı yapmıştır:

    “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…” “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar...”

    Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.”

    Yüce Allah’ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz gözdür. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmıştır. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamıştır. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda daha dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmelidir.

    Oruç sadece midenin boş kalması değildir. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur.

    Hz. Peygamber bir hadisinde “Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” demiştir.

    Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, “Nice Oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur” diye buyurmuştur.

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı? - Dailymotion Video

    Rüyada Çıplak Görmek Ne Anlama Gelir? Rüyada Çıplak Kadın Görmek Nedir?

    Çıplak birini görmek orucu bozar mı?

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı?

    Çıplak Birini Görmek Orucu Bozar mı?

    Bu yıl ramazan sıcaklara denk geldiği için serinlemek isteyen birçok kişi denize ya da havuza gitmek isteyecektir. Peki, gidilen yerlerde çıplak insan görmek kişilerin orucunu bozar mı? Gelin, hep beraber bu sorunun yanıtını İstanbul Müftü Yardımcısı Kadriye Erdemli'den alalım.

    ''DENİZE GİDEN KİŞİNİN KIYAFETİ UYGUN OLMALIDIR''

    Denize giren kişinin kıyafeti ibadet adabına ve ramazan ayının ruhuna uygun bir kıyafet olmalıdır. İnsanların gözünü haramdan koruması ve çıplak birine bakmaması gerekir. Bu davranış hem erkeklerin hem de kadınların dikkat etmesi gereken bir husustur. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim'de bu konu ile ilgili şu uyarıyı yapmıştır: "Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır…" "Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar..." Peygamberimiz ise bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Allah'tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükafat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder."

    ''ORUÇLU İNSAN HARAMA BAKMAMALI''

    Yüce Allah'ın insana verdiği en kıymetli organlarından birisi şüphesiz gözdür. Bu organ, insanoğlunun etrafını görmesi ve dış dünya ile alaka kurması için yaratılmıştır. Ama yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi harama bakması da yasaklamıştır. Her zaman olduğu gibi ramazanda da bu konuda daha dikkatli olunması gerekir. Oruçlu insan harama bakmamalı, ibadetin ruhuna uymayan ve orucunun sevabını azaltan şeylerden kalbini muhafaza etmelidir. Oruç sadece midenin boş kalması değildir. Oruçlu olanın gözünü haramdan korumasının yanında dilini dedikodu ve gıybetten, kulağını kötü söz dinlemekten, beynini boş şeyler düşünmekten de koruması gerekir ki oruç insan ruhundaki beklenen etkisini yapabilsin. Yoksa sadece bir şey yiyip içmemek bir mana ifade etmez, boş yere aç ve susuz kalmış olunur. Hz. Peygamber bir hadisinde "Yalan gıybet dedikodu gibi günah sözleri ve bunlarla amel etmeyi bırakmadıktan sonra bir kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur" demiştir. Yine, Sevgili Peygamberimiz bir başka hadisi şerifinde, "Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur" diye buyurmuştur.

    Kaynak: Hürriyet

    Yazı kaynağı : www.haberler.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    migreni olanlar oruç tutabilir mi diyanet

    1ziyaretçi

    migreni olanlar oruç tutabilir mi diyanet bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Migreni olanlar oruç tutabilir mi? Ramazan ayında Migren hastalarının oruç tutmasında sakınca var mı?

    Migrenliler nasıl oruç tutmalıdır?

    Migrenliler nasıl oruç tutmalıdır?

    Ramazan ayı geldi. Birçok migren hastası Ramazan ayında oruç tuttuklarında artan baş ağrısından yakınır. Açlık ve uykusuzluk baş ağrısını tetikleyen en önemli unsurların başında gelir. Ramazan’da tüm gün süren açlık ve gece sahurla birlikte olan uykusuzluk çoğunlukla migreni başlatabilir. Aşağıda yer alan hastalık durumunda oruç için yapılacaklar bilgisi Diyanet Vakfı sitesinden alınmıştır.

    “Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacak hasta ise hastalığının tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime’ de “Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.” (http://diyanetvakfi.org.tr/Media/files/Oruc_Sikca_Sorulan_Sorular.pdf )

    Migren geçici bir hastalık değildir. Ataklar halinde olan bir durumdur. Bu durumda tıbben sabit bir hastalık sayılabilir. Öyleyse her migrenli hasta oruç tutmayabilir mi?Aslında hastanın durumuna göre değişir. Karar vermede etkili faktörler:

    1. Açlık migreni tetikleyen bir faktördür ama her migrenlide aynı düzeyde etkilemez. Bazı hastalar öğünümü biraz bile geçiremem der, bazıları çok önemli olmadığını ama çok aç kalırsa başının ağrıyabileceğini söyler. Ramazan dışında açlık çok belirgin migreni başlatmıyorsa Ramazan’da daha az olumsuz etkisi olacaktır.
    2. Kronik migreni olanlar yani neredeyse her gün başı ağrıyanlar için ayrıca gün boyu açlık sürekli var olan ağrılarda artışa neden olacaktır. Bu hastaların birçoğu sürekli her gün ilaç almaya bağımlı olmuşlardır. Bu hastalar iftar ve sahurda ilaç alarak oruç tutmayı deneyebilirlerse de oruç tutmaları hastalıklarını daha da dayanılmaz hale getirebilir.
    3.Bazı hastalar ilk günlerde çok sıkıntı çektiklerini sonra alıştıklarını belirtmektedir. Migrenli hasta kendisini deneyebilir. Eğer her seferinde migren atağı yaşıyorsa Diyanet Vakfı sitesinde belirtildiği üzere oruç tutmamaları daha uygun olacaktır.

    Oruçluyken Yapılabilecek Tedaviler

    1. Oruçluyken ilaç alımı yapılabilir. Sitede makattan fitil kullanımının orucu bozmayacağı belirtilmiştir. Makattan ağrı kesici fitil kullanılabilir.
    2. Kalp hastalarının dil altı ilaç kullanabileceği belirtilmiştir. İlaç mideye ulaşmadığı için orucu bozmamaktadır. Dil altı migren ilacı da vardır. Aynı mantıkla bu tarz migren ilacı ve ağrı kesici ilacın da alınabileceği düşünülebilir. Hem ağrı kesici hem de migren ilacı dil altı atağın geleceğini hisseder hissetmez alınabilir.
    3. Oruçluyken mideye gitmediği için ağrı kesici iğne yapılabileceği belirtilmiştir. Atak başlar ve ilerlerse iftara kadar beklemek çok güç olabilir. Bu durumlarda kalçadan iğne yapılabilir.
    4. Oruçluyken atakları önleyici tedavi iğne tedavileri yapılabilir. Bu iğnelerin ağızdan olmaması ve hastayı beslememesi gerekmektedir. Buradan yola çıkarsak Ramazan’da nöral terapi yapılabilir. Aynı şekilde akupunkturda yapılabilir.

    Nöroloji Uzmanı Dr. Emel Gökmen

    Yazı kaynağı : www.milliyet.com.tr

    Migreni olanlar için ağrısız oruç tutmanın 8 yolu

    Şiddetli baş ağrısı yaşayan migren hastaları oruç tutabilir mi? | Fetva

    SORU:

    Aç kaldıkları için şiddetli baş ağrısı yaşayan migren hastaları oruç tutabilir mi?

    Yazı kaynağı : www.fetva.net

    Migren hastası oruç tutabilir mi?

    Migren hastası oruç tutabilir mi?

    Ramazan ayında oruç tutmak isteyen migren hastalarını oruç süresinin uzunluğu ve sıcak havanın etkisi endişelendiriyor.

    Aç ve susuz geçirilen sürenin artışı ile vücudun bu duruma karşı uyarıya geçtiğini söyleyen Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel, “Atak görülme sıklığı herkeste farklılık gösterdiği için kişi mutlaka kendini test etmelidir. Çünkü oruç, ağrılı hastalarda dengeyi ciddi şekilde bozabilir” dedi.

    Oruç tutmak vücutta çeşitli tepkilere neden olabiliyor. Bunların başında kan basıncı oynamalarına veya ani kan şekeri düşmesine bağlı olarak oluşan baş ağrısı geliyor. Prof. Yücel, “Sıklığı ayda 1-2’den fazla olmayan ataklar şeklinde gelen bir ağrı varsa ve kişi ilaç dışı yöntemlerle de ataklarını geçirebiliyorsa, sahur ve iftar öğünlerini düzgün takip etmek kaydıyla bu kişiler oruç tutabilirler” önerisinde bulundu.

    YETERLİ UYKU VE DÜZENLİ İLAÇ KULLANIMI ÖNEMLİ

    Yeterli uyku ve oruca uygun şekilde düzenli ilaç kullanımı ile kişilerin oruçlarını tutabileceğini belirten Dr. Yücel, yine de bu kişilerin Ramazan boyunca hafif ve orta şiddette baş ağrısı yaşayabileceklerini aktardı.

    Hafif ve orta şiddetli ağrıların nefes ya da gevşeme egzersizleriyle geçirebileceğini söyleyen Dr. Yücel, ağrıyı azaltma üzerine yapılan egzersizlerin ağrı kontrolünde çok yararlı olduğunu ifade etti.

    Nefes ve gevşeme egzersizlerinin ağrı kontrolünde faydalı olduğunu dile getiren Dr. Yücel, “Nefes egzersizleri tıpkı doğum sancıları sırasında uygulandığı gibi yapılabilir. Ağrıyı kendi kendinize kontrol etmeye çalışırken bir yandan da vücudun iyi oksijen almasını sağlayarak, dokulara daha fazla oksijen gönderirsiniz” diye konuştu.

    Kasları gevşeten egzersizlerin de yararlı olduğunu söyleyen Dr. Yücel, bu egzersizlerin sessiz, sakin bir ortamda ve mümkünse sevilen bir müzik eşliğinde yapılmasını tavsiye etti. Dr. Yücel, ayrıca migren ağrısı sırasında başı bir eşarp veya tülbentle sıkmanın ve başın üzerine buz veya soğuk uygulama yapmanın atağı geçirmede yardımcı olacağını da önerilerine ekledi.

    Yazı kaynağı : www.posta.com.tr

    Migren varsa, oruç yok mu?

    Migren varsa, oruç yok mu?

    Ramazanda değişen beslenme alışkanlıkları ile uzun süre aç ve susuz kalmak, migren ağrılarına neden olabiliyor. Migreni olan kişilerin % 67’sinde açlığın baş ağrılarını tetiklediğini belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Uludüz, oruç tutan kronik migren hastaları için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı:

    "Kronik migren atağı; zonklayıcı, yaşam kalitesini düşüren, çoğu zaman bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı aşırı hassasiyetle birlikte geliyor. Oruç tutan kronik migren hastalarında bu ataklar daha fazla soruna neden olabiliyor. Özellikle uzun süren açlık ve susuzluk migreni tetikliyor. Hava sıcaklığındaki artış, uyku düzenindeki değişiklikler ve oruç, pek çok kişide baş ağrısı şikâyetlerini artırsa da uygun tedavi yöntemleriyle kronik migren ağrıları ile başa çıkılabiliyor.

    Kronik migren hastaları da iftar ve sahurda bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durarak, koruyucu tedavi yöntemlerini tercih ederek, migren ataklarını kontrol altına alabilir ve ağrısız bir ay geçirebilirler.”

    Ramazanda 5-6 dan az migren atağı olan bir kişiyi ataklardan korumak için ilaç saatlerini ramazana göre ayarlamasının yapıldığını ifade eden Uludüz,

    “Kişi oruçlu iken atağı geldiğinde yapabileceği en iyi şey, sessiz ve karanlık bir ortamda uyumaya çalışmasıdır.  Sık atağı olanlar genellikle ataklarını tanır ve geleceğini hissederek koruyucu ilaçlarını alırlar. Ancak ramazanda oruçlu olunacağından bu şans olmayacaktır. Baş ağrısı olanlar kendilerini test etmeli sık tekrarlayan ağrıları varsa oruç tutmak konusunda ısrarcı olmamalıdır” şeklinde konuştu.

    Özellikle 30-50 yaşlarındaki migrenli olguların %76’sında orucun baş ağrılarını tetiklediğini belirten Prof. Dr. Derya Uludüz, “Hipoglisemi yani düşük kan glikoz değerleri, baş ağrılarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Oruçla gelen hipoglisemi, dehidratasyon, kafein çekilmesi, sempatik sinir sistemi aktivasyonu, hipotalamik disfonksiyon, insulin ve bazı hormonal faktörler baş ağrısını potansiyel tetikleyicileridir.

    Oruç öncesi bolca sıvı tüketilmesi baş ağrısı için koruyucudur. %75’inden fazlası su olan insan beyni, sıvı değişimine çok hassastır. Beyin sıvı azaldığını hissettiğinde dengelemek için histamin adı verilen madde salgılanır. Histamin direk olarak ağrıya ve halsizliğe neden olur. Bol sıvı tüketilmeli, uykusuz kalmamalıdır.  Kafein kesilmesine bağlı baş ağrısı tetiklenmesine karşı sahurda güçlü kafein etkisi olan bir bardak kahve ile kesilme sıkıntısını yok edebilirler” dedi.

    Elma, armut, domates baş ağrısından koruyabilir

    Glisemik indeksi düşük gıdalar tüketerek baş ağrısından korunmanın mümkün olabileceğini söyleyen Uludüz, kronik migreni olanların az yağlı yoğurt, az yağlı süt, çavdar, buğday, bezelye, havuç, patlıcan, brokoli, karnabahar, lahana, mantar, domates, biber, marul, yeşil fasulye, kiraz, erik, greyfurt, şeftali, elma, armut ve kuru kayısı yiyebileceklerini ifade etti.

    Dondurma yok!

    Kronik migreni olanların şekerli gıdalar tüketmemesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Derya Uludüz “Eğer oruç tuttuğunuzda baş ağrısı yaşamak istemiyorsanız, pasta, kurabiye, hamur işleri, beyaz pirinç, beyaz ekmek, kavun, beyaz patates, dondurmadan uzak durun. Tiramin içeren muz, peynir, çikolata, soğan, fıstık ezmesi, sirke gibi besinleri tüketmeyin” hatırlatması yaptı. Prof. Dr. Uludüz, kan şekerini hızla yükseltip düşürdüğü için hamurlu gıdaların tüketiminin de azaltılması gerektiğine dikkat çekerek bunların yerine arpa, kuskus, kahverengi pirinç, bulgurun tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

    Kronik migrenlilerin oruç tutarken dikkat etmesi gerekenler

    1-İyi dengeli beslenin- her öğüne protein içeren besinler (balık, kefir, az yağlı yoğurt, yumurta, brokoli, havuç, bezelye, elma) ekleyin, dondurma, buzlu yiyecekler, tuz tüketmeyin

    2-Fenilalanin (aspartam içeren tatlandırıcılar) veya tiramin içeren (alkol, muz, peynir, çikolata, soğan, fıstık ezmesi, sirke) besinleri tüketmeyin.

    3-Her gün iftar ve sahurda lifli gıdalar tüketmeye özen gösterin. Yulaf ezmesi, yulaf gevreği, mercimek, elma, badem, portakal, armut, fındık, keten tohumu, fasulye, bezelye, nohut, yaban mersini, salatalık, kereviz, havuç, badem, ceviz, fındık, arpa, kuskus, kahverengi pirinç, bulgur, kabak, elma, kereviz, brokoli, lahana, enginar, domates, havuç, salatalık, yeşil fasulye, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru üzüm, üzüm gibi…

    4- İftar sahur arasında en az 2 litre sıvı tüketin. En çok su tüketmeye özen gösterin. Su içmek istemediğinizde soda, limonata veya ayran da iyi bir seçenektir.

    5- Sık aralıklarla az az beslenin. İftar ve sahur arasında 4 öğün yapın.

    6- Sıcak havalarda dışarıda dolaşmayın. Klimalı (ancak direk klima altında bulunmadan) ortamlarda bulunmayı tercih edin.

    7- Baş ağrıları için gerektiğinde hekim tavsiyesi ile uzun etkili ağrı kesicileri kullanın.

    Süperhaber

    Yazı kaynağı : www.risalehaber.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    chp hatay milletvekili aday adayları 2023

    1ziyaretçi

    chp hatay milletvekili aday adayları 2023 bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Hatay’dan 97 aday adayı başvuru yaptı…

    ‘CHP’nin Hatay Gözdeleri’

    Şu ana kadar kimler cumhurbaşkanlığı adaylığını ve milletvekili aday adaylıklarını açıkladı? - bianet

    Şu ana kadar kimler cumhurbaşkanlığı adaylığını ve milletvekili aday adaylıklarını açıkladı? - bianet

    Türkiye 14 Mayıs 2023 Pazar günü Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için sandık başına gidecek.

    Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvuru yapan ve partilerin aday göstereceklerini açıkladığı kişi sayısı şu ana kadar yedi.

    Bu isimler Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Doğu Perinçek, Fatih Erbakan, Sinan Oğan, Ahmet Özal, İrfan Uzun, Halil Murat Ünver olarak sıralanıyor.

    Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklayan partiler arasında AKP, MHP, BBP ve HÜDA-PAR var. Kemal Kılıçdaroğlu ise Millet İttifakı'nın ortak adayı ama İYİ Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti'nin yanı sıra Halkın Kurtuluş Partisi, Türkiye Değişim Partisi ve Türkiye Komünist Partisi de Kılıçdaroğlunu destekliyor.

    Muharrem İnce CHP'den ayrılarak kurduğu Memleket Partisi'nden, Doğu Perinçek Vatan Partisi'nden, Fatih Erbakan Yeniden Refah Partisi'nden, İrfan Uzun Adalet Birlik Partisi'nden aday. Halil Murat Ünver ise bağımsız aday.

    Sinan Oğan, Ata İttifakı'nın adayı olarak karşımızda. Oğan'ı destekleyeceğini açıklayan partiler arasında Zafer Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi var. Turgut Özal'ın oğlu ve Tek Parti'nin lideri Ahmet Özal da Türkiye İttifakı'nın adayı. Özal'ı destekleyecek Türkiye İttifakı'nda Anadolu Birliği Partisi, Bağımsız Cumhuriyet Partisi, Osmanlı Partisi, Teknoloji Kalkınma Partisi (Tek Parti), Vatanseverler Partisi, Yeniden Anavatan Partisi ve Yeni Yol Partisi yer alıyor.

    Seçim tarihinin kesinleşmesi sonrasında partiler milletvekili aday adaylığı sürecini başlattı. Çok sayıda kamu görevlisi, kritik görevlerini bırakarak milletvekilliği adaylığı için partilerin kapılarını çaldı.

    Özellikle AKP'ye çok sayıda bürokrat aday adaylığı başvurusu yaptı. Türkiye kamuoyundan milletvekili aday adaylıklarını açıklayan isimlerden bazıları şöyle:

    AKP 

    Hatay Valisi Rahmi Doğan

    Maraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşayan ve binlerce insanını hayatını kaybettiği Hatay'ın valisi Rahmi Doğan, Sivas milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa ettiğini açıkladı.

    15 Mart’ta Hatay Valiliği sitesinden bir açıklama yapan Doğan “Beş yıldır yürüttüğüm Hatay Valiliği görevinden, devlet büyüklerimin de müsaadeleri ile, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Milletvekili seçimlerinde, memleketim Sivas'tan "aday adayı" olmak üzere ayrılmış bulunmaktayım.” dedi.

    Parti ismi vermeyen Doğan AKP’den aday adayı olacak.

    TIKLAYIN - Hatay Valisi milletvekilliği aday adaylığı için istifa etti

    Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat

    Hatay'dan milletvekili adayı olabilmek için istifa eden bir başka isim İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat.

    Deprem nedeniyle çöken ve ağır hasarlı hastanelerde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği Hatay'ın İl Sağlık Müdürü Polat, AKP'den milletvekili aday adayı olmak için istifa kararı aldı.

    Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan

    2019 yerel seçimlerinde Ağrı Belediye Başkanı seçilen Savcı Sayan 2023 genel seçimlerinde milletvekili adayı olmak için Ağrı Belediye Başkanlığından istifa etti.

    AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayını alan Savcı Sayan’ın  hangi ilden aday listesine gireceği ise henüz netlik kazanmadı.

    Hopa Kaymakamı Gürkan Üçüncü

    Artvin'in Hopa İlçesi Kaymakamı Gürkan Üçüncü, görevinden istifa ederek AKP'den Trabzon Milletvekili Aday Adaylığını açıkladı.

    Kızılay İstanbul İl Başkanı Kadem Ekşi

    Depremde ortaya çıkan skandallarla eleştirilerin odağı olan Kızılay'ın İstanbul İl Başkanı Kadem Ekşi, AKP’den milletvekili aday adayı olmak için İBB'deki görevlerini bıraktı.

    Ekşi, İBB'nin Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı ve AKP’den Maltepe Meclis üyesiydi.

    Milli güreşçi Selçuk Çebi

    Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sporcu Yetiştirme Daire Başkanı Selçuk Çebi, milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa ettiğini açıkladı.

    Dünya şampiyonu eski milli güreşçi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “14 Mayıs’ta yapılacak 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde, AK Parti Trabzon Milletvekili aday adaylığı için mevcut görevimden istifa ettim. Yarın saat 15.00’te il başkanlığımızda başvurumuzu yapacağız. Dualarınızı bekler, hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi.

    TBESF Başkanı Muaz Ergezen

    Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Başkanı Muaz Ergezen de milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa edenler arasında. Ergezen yaptığı yazılı açıklamada, "Kariyerimdeki en anlamlı görevlerden biri olan, gururla sürdürdüğüm TBESF başkanlık görevimden milletvekili aday adayı olmak için istifa ettim. Vizyonu ve liderliği ile yolumuzu aydınlatan, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki seçimin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor dualarınızı bekliyorum" dedi.

    Erdoğan'ın masörü Ahmet Çotuk

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın masör ve fizyoterapisti olan Ahmet Çotuk, milletvekili adaylığı için istifasını duyurdu. Çotuk, Ankara 3. bölgeden milletvekili adayı olacak.

    Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Veysal Tipioğlu

    Kocaeli İl Emniyet Müdürlü Veysal Tipioğlu, AKP'den Kocaeli milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti.

    MHP

    Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı

    Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, partisi MHP'den milletvekilliği aday adaylığı için görevinden ayrıldı.

    TİP

    Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe

    İstanbul’da Ocak 1996’da haber takip ederken gözaltına alınıp öldürülen Evrensel muhabiri Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe milletvekili aday adayı olmak için memur olarak çalıştığı kurumdan dün istifa etti.

    Meryem Göktepe Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) adaylık başvurusu yapacak.

    Meryem Göktepe kardeşi Metin Göktepe'yle

    Esmeray

    Tiyatrocu, köşe yazarı ve LGBTİ+ aktivisti Esmeray Özadikti, LGBTİ+ Hakları Komisyonu'ndan gelen teklifi değerlendirerek TİP'e katılma kararı aldı.

    TİP rozetini Esmeray'a Genel Başkan Erkan Baş taktı hem de Esmeray'ın milletvekili aday adaylığını ilan etti.

    CHP

    Belediye Başkanlığından uzaklaştırılan Vefa Salman 

    "Zimmete para geçirilmesi" iddiasıyla yargılanan ve 2020'de Yalova Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Vefa Salman, da CHP'den milletvekili aday adaylığı için istifa etti. Salman, milletvekili aday adaylığı için CHP'ye giderek başvurusunu yaptı. Belediye meclisi, ilerleyen günlerde oylamayla yeni belediye başkanını seçecek.

    İBB’nin CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı da milletvekili aday adaylığı için görevinden istifa edenler arasında.

    Subaşı, görevinden istifa ederek CHP 3. Bölge Milletvekili aday adayı olduğunu duyurdu.  

    Sanatçı Onur Akın

    Sanatçı Onur Akın, CHP’den milletvekili aday adaylığı için başvuru yaptı.

    Daha önce CHP’ye "Bir ıslık da sen çal" şarkısı hazırlayan Onur Akın, genel merkeze giderek milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulundu.

    Türkan Elçi

    CHP avukat, yazar ve aynı zamanda öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'ye de adaylık teklifi götürdü. Teklifi kabul eden Türkan Elçi'ye parti rozetini CHP lideri Kılıçdaroğlu taktı.

    TIKLAYIN- Tahir Elçi kimdir?

    Fatma Yavuz

    LGBTİ+'lara verdiği destek nedeniyle Diyanet'ten ihraç edilen ve bir transın öldürülüşü sonrası AKP İstanbul İl Binası önünde başörtüsünü yakarak protesto etmek isteken gözaltına alınan Fatma Yavuz CHP'den İstanbul milletvekili aday adayı oldu.

    Fatma Yavuz, Ermeni bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Üsküdar İmam Hatip Lisesi'nden sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne girdi ve buradan mezun oldu. Diyanet bünyesinde yaklaşık 15 yıl Kur'an Kursu hocalığı yapan Yavuz, 2019'da "din görevlisiyle bağdaşmayan davranışlar sergilediği" gerekçesiyle buradan ihraç edildi.

    Oyuncu Filiz Taçbaş

    Oyuncu Filiz Taçbaş CHP İzmir 2. bölge milletvekili aday adaylığı için başvuru yapan isimler arasında. Taçbaş konuyla ilgili "Cumhuriyetimizin 100. yılında bir olabileceğimiz, tüm sorunların altından tek yumruk olarak kalkabileceğimiz... Vatanıma ve milletime yoldaş olacağım bir göreve adım atıyorum. CHP İzmir 2. bölge milletvekili aday adaylığı için başvurumu yaptım. Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda yoluma devam edeceğim" açıklaması yaptı.

    İYİ Parti

    ‘İnternetçi Arkadaş' Taylan Yıldız

    İYİ Parti’den İBB Meclis üyesi olan Taylan Yıldız milletvekili aday adayı olmak için görevinden ayrılan isimler arasında.

    İBB Meclisi'nin 14 Mart’taki oturumunda konuşan Yıldız yaptığı ankete katılanların yüzde 90'unun TBMM’de gençliği temsil etmesi için kendisinin milletvekili olmasını istediğini belirtti.

    Yıldız, "Açtığım canlı yayında gençlere sordum TBMM’de milletvekili adayı olayım mı diye anket sonucunda gençler yüzde 90 milletvekili adayı olmamı istedi” dedi.

    Ali Kıdık da aday

    İYİ Parti’nin İBB Grup Sekreteri ve Küçükçekmece Meclis üyesi Ali Kıdık da aday adaylığını açıkladı.

    Kıdık, Türk Hava Yolları‘ndaki istifaları ve Atatürk Havalimanı’ndaki yıkımı gündeme taşımış, 16 Kasım 2022’de silahlı saldırıya uğramıştı.

    İlave TV'den Arif Kocabıyık

    YouTube kanalı İlave TV'de yaptığı sokak röportajlarıyla tanınan Arif Kocabıyık, İYİ Parti'den Antalya milletvekili aday adayı olmak için başvuru yaptı.

    Paylaştığı bir fotoğrafla aday adaylığını duyuran Kocabıyık "Sizin sesiniz olmak ve vatandaşın sorunlarına daha hızlı çözümler üretilmesini sağlamak için İyi Parti Antalya Milletvekili Aday Adaylığımı sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.

    Kocabıyık, İlave TV öncesinde Akdeniz Üniversitesi'nde güvenlik görevlisiydi. Kocabıyık'ın o dönemde öğrencilere şiddet uyguladığı ve Berkin Elvan hakkında küfürlü paylaşım yaptığı ortaya çıkmıştı.

    Akşener’e çiçek verdiği için sürgün edilen öğretmen Mustafa Dizdar

    Giresun ve ilçelerini geçen yıl 20 Temmuz'da ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e çiçek verdiği için maaştan kesme cezası verilip sürgün edilen öğretmen Mustafa Dizdar, İYİ Parti'den milletvekili aday adayı oldu.

    Mesut Yılmaz'ın oğlu

    Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın oğlu Hasan Yılmaz, İYİ Parti'den milletvekili aday adayı oldu.

    Trabzonspor'un eski hocası

    Trabzonspor'un eski kaptanlarından ve eski teknik direktörü Ünal Karaman memleketi Konya'dan İYİ Parti milletvekili aday adayı oldu.

    HDP / Yeşil Sol Parti

    Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü

    Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü, görevinden istifa ederek HDP'den aday adayı olacağını duyurdu.

    Hülakü, kendi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Onurla yürüttüğüm Bingöl Barosu Başkanlığı'ndan Halkların Demokratik Partisi aday adaylığı için istifa ettim. Desteğini esirgemeyen tüm dostlara teşekkürlerimle.” dedi.

    Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı

    Türkiye'nin 121. vicdani redcisi Şendoğan Yazıcı HDP'den aday adaylığını açıkladı. Twitter'dan bir açıklama yapan Yazıcı "15 Mayıs'ta mebus bey diyeceksiniz... :) HDP'den vicdani redcilerin hakkını, hukukunu, yaşadığı zorlukları meclis kürsüsünde de dillendirmek için milletvekili aday adaylığı başvurumu yaptım... Bu arada 15 mayıs dünya vicdani redciler günü ne hoş tesadüf..." diye yazdı.

    TIKLAYIN - Şendoğan Yazıcı barış için vicdani reddini açıkladı

    Ayşe Çelik (Ayşe Öğretmen)

    'Ayşe Öğretmen' olarak bilinen Ayşe Çelik, Yeşil Sol Parti'den milletvekili aday adaylığına başvurdu.

    Yedi yıl önce Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show'a telefonla bağlanarak "Çocuklar ölmesin" dediği için 1 yıl üç ay hapis cezasına çarptırılan ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla beraat eden 'Ayşe Öğretmen' Yeşil Sol Parti'den Diyarbakır milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunduğunu açıkladı.

    Rahşan Yazar

    Kürt siyasetçi, dönemin HEP Genel Başkanı ve Urfa Belediye Başkanlığı da yapmış olan Feridun Yazar'ın kızı da olan avukat Rahşan Yazar HDP Urfa İl Binasında yaptığı basın açıklamasıyla HDP'den milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.

    (HA)

    Yazı kaynağı : m.bianet.org

    Gökhan Zan ve Ünal Karaman milletvekili aday adayı oldu

    Gökhan Zan ve Ünal Karaman milletvekili aday adayı oldu

    Gökhan Zan ve Ünal Karaman milletvekili aday adayı oldu

    Depremin vurduğu Hatay'da verdiği destek ile kamuoyunun takdirini toplayan eski futbolcu Gökhan Zan, İYİ Parti'den Hatay milletvekili aday adayı oldu. Haberi duyuran gazeteci İsmail Küçükkaya, davetin bizzat İYİ Parti lideri Akşener'den gittiğini söyledi. Gökhan Zan, eşi Müge Zan ile İYİ Parti'nin TBMM'deki grup toplantısına katıldı. Öte yandan eski milli futbolcu ve teknik direktör Ünal Karaman da İYİ Parti'den milletvekili aday adayı oldu. İki isme rozetini Akşener taktı.

    Deprem bölgesindeki yardım çağrıları ile gündemde olan eski futbolcu Gökhan Zan, İYİ Parti'den Hatay milletvekili aday adayı oldu.

    Halk TV'de yayınlanan 'Yeni Bir Sabah' programının sunucusu gazeteci İsmail Küçükkaya, Zan'ın adaylığı ile haberi canlı yayında duyurdu.

    Adaylık davetinin bizzat İYİ Parti Genel Başkanıu Meral Akşener'den gittiğini söyleyen Küçükkaya, şunları söyledi:

    "Gökhan Zan, Hatay'da depremzedeydi. Eşi ile birlikte buraya geldi geçen hafta ve Türkiye kilitlenmişti. Gökhan Zan da o yayının hemen ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından davet edildi. Eşi Müge Zan ile birlikte Akşener'le görüştü. Akabinde de Akşener telefonda da söyledi, orada da söyledi. 'Sen mutlaka siyasette olmalısın. Nerede istiyorsan. Eğer gönlün CHP'de ise onu da ayarlarız, biz artık Millet İttifakı'yız' demiş. Gökhan Zan ve eşi de bugün İYİ Parti'nin grup toplantısına gidiyor."

    GRUP TOPLANTISINA KATILDILAR

    Öte yandan İYİ Parti'den milletvekili aday adayı olan Gökhan Zan, eşi Müge Zan ile birlikte partinin bugünkü TBMM'deki grup toplantısına eşlik etti. Akşener, grup konuşması öncesi Gökhan Zan ve İYİ Parti'den Konya milletvekili aday adayı olan eski milli futbolcu ve teknik direktör Ünal Karaman'a rozet taktı.

    Zan, “Bildiğiniz üzere ben medeniyetinin yeşerdiği insanlık tarihine kadar eski birikimleri bir arada barındıran medeniyetin topraklarından Hatay’dan Antakya’dan geliyorum. Ama aynı zamanda öyle bahtsız bir şehirden geliyorum ki depremlerden afetlerden savaşlardan işgallerden başını kaldıramayan bir coğrafyadan geliyorum. Ancak Hatay insanları kendi tırnaklarıyla sırtından yükü eksik etmeyen her seferinde küllerinden yeniden doğan memleketin çocuklarıyız aynı zamanda. Atamızın bize son armağanıdır, göz nurudur Hatay, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, Hatay benim şahsi meselemdir, bundan sonra Hatay hepimizin şahsi meselesidir. Ben sizlere tekrardan Hatay’ı deprem bölgesini ihya ve inşa etmek için tekrardan hakça hukukça kardeşçe bundan önce nasıl yaşadıysak bundan sonra da yaşayacağımızdan eminim” diye konuştu.

    Karaman ise, "Cesurlar hareketinin kıymetli mensupları hepinizi saygıyla selamlıyorum. Büyük ümitlerle çıktığım bu yolda bir iz bırakabilmek Türk milliyetçileriyle yol yürümek için buradayım. Yaradan yolumuza yoldaş olsun" ifadelerini kullandı.

    gokhan-zan-ve-unal-karaman-milletvekili-aday-adayi-oldu-1141056-1.

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili etkileyen iki büyük depremde en çok yıkıma uğrayan illerden Hatay'da depreme yakalanan ve ilk dakikadan itibaren yardım çağrısıyla gündeme gelen Hatayspor'un eski antrenörü Gökhan Zan, kamuoyunun dikkatini çekmişti.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ziyarete gittiği şehirde karşılaştığı Gökhan Zan'a sarılıp, "Sen bizi ayağa kaldırdın. Allah bin kere razı olsun senden, samimiyetle söylüyorum. Her bir videonu ağlayarak izledim. İyi ki de yaptın, dikkat çektin buraya. Çok insanın kurtarılmasına vesile oldun" demişti.

    GÖKHAN ZAN "HAKKIMI HELAL ETMİYORUM" DEMİŞTİ

    Galatasaray, Beşiktaş ve A Milli Futbol Takımı'nın eski futbolcusu Gökhan Zan ve eşi Müge Uzun Zan, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın 'Yeni Bir Sabah' programına konuk olmuş ve Hatay'da yaşanan problemleri anlatmıştı. Zan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yetkililerinin kendisine yalan söyleyerek yardım göndermediğini anlatmıştı. Zan, yetkililere seslenerek, "Hakkımı helal etmiyorum. Bana yalan söyledi" ifadelerini kullanmıştı.

    Yazı kaynağı : www.birgun.net

    Hatay Milletvekili adayları listesi - Hatay

    CHP’de milletvekili aday adayı olmak isteyenler için başvurular başladı

    CHP’de milletvekili aday adayı olmak isteyenler için başvurular başladı

    İşbu Aydınlatma Metni, Veri Sorumlusu sıfatıyla Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat:G2, Sarıyer/İstanbul adresinde mukim Şirketimiz Scope Medya Ticaret Pazarlama A.Ş.’nin (“Medyascope”) tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin tanıtımı amacıyla internet sitemizde yer alan E-Bülten Aboneliği kısmından elde edilen kişisel verilerin işlenmesine ilişkin olup, Şirketimiz tarafından başta 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) olmak üzere ilgili mevzuat kapsamında aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Şirketimizin kişisel verilerin korunmasına ilişkin politikaları https://medyascope.tv adresinde yer almaktadır.

    İşleme; KVKK’nın 3. maddesinde kişisel verilerin kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması işlemleri olarak tanımlanmıştır.

    İşlenen kişisel verileriniz, E-Bülten Aboneliği aracılığıyla bizimle paylaşmayı tercih ettiğiniz adınız, soyadınız, e-posta adresinizdir.

    Kişisel verileriniz, şirketimiz tarafından sağlanan ürün ve hizmetler kapsamında promosyon, kampanya ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında internet sitemizde yer alan E-Bülten Aboneliği bölümünde e-posta adreslerini bildiren kişilere Şirketimizin ticari olarak faaliyet gösterdiği alanlarda reklam, tanıtım ve bilgilendirme yapmasına ilişkin sözleşmenin kurulması ve ifası, veri sorumlusunun meşru menfaati ve açık rızanız kapsamında işlenmektedir.

    Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından, aşağıdaki belirtilen işleme amaçlarıyla uygun süre zarfında, KVKK’nın 5. ve 6. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında işlenecektir:

    Şirketimiz, kişisel verileri “bilme gereği” ve “kullanma gereği” ilkelerine uygun olarak, gerekli veri minimizasyonunu sağlayarak ve gerekli teknik ve idari güvenlik tedbirlerini alarak işlemeye özen göstermektedir ve sadece zorunlu durumlarda üçüncü kişilere aktarmaktadır. Kişisel verileriniz; KVKK’nın 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları çerçevesinde Şirketimiz ilgili birimlerince işlenmekte ve aşağıda yer verilen amaçlarla üçüncü kişilerle paylaşılmaktadır.

    Kişisel verilerinizi, sunduğumuz hizmetlerin mahiyetinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla, hizmetlerin sağlandığı süre boyunca ve ardından hukuki yükümlülüklerini yerine getirmek ve meşru menfaatini temin etmek amaçlarıyla ilgili mevzuata uygun olarak, makul süreler boyunca saklayacaktır.

    Kişisel verileriniz KVKK’nın 7. maddesi uyarınca işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veriler re’sen veya kişisel veri sahibinin talebi üzerine tarafımızca silinir, yok edilir veya anonim hale getirilir.

    Bize sağladığınız kişisel verilerin gizliliğini ve güvenliğini korumaya önem veriyoruz. Bu doğrultuda, kişisel verilerinizi yetkisiz erişim, zarar, kayıp veya ifşaya karşı korumak için gerekli teknik ve idari güvenlik önlemleri almaktayız.

    Kişisel veri sahibi “İlgili Kişi”, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 11. maddesinde aşağıda yer verilen haklarını ve taleplerini www.eliteworldhotels.com.tr adresinde yer alan Başvuru Formunu usule uygun olarak doldurmak suretiyle bildirebilecektir.

    6698 sayılı KVKK’nın 11. Maddesi kapsamında herkes veri sorumlusu sıfatı ile Şirketimize aşağıdaki hususlarda başvurma hakkına sahiptir:

    • Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • İşlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,

    • Kişisel verilerinizin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,

    • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,

    • KVKK’da öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Yukarıda belirtilen düzeltme, silinme ve yok edilme şeklindeki haklarınız uyarınca yapılan işlemlerin, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,

    • İşlenen kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi sureti ile aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,

    • Kişisel verilerinizin ilgili mevzuata aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde zararınızın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Kişisel verilerinizle ilgili sorularınızı ve taleplerinizi, Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları hakkında Tebliğ’de belirtilen şartlara uygun düzenlenmiş dilekçeyle aşağıdaki yöntemlerle iletebilirsiniz.

    “Şahsen Yazılı Başvuru” yoluna başvuracak İlgili Kişilerin kimliğini tevsik edici belgeleri ibraz etmesi zorunludur. Bu bağlamda Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat: G2, Sarıyer/İstanbul adresine yapacağınız şahsen yazılı başvurularda başvuru formuyla birlikte kimlik fotokopisinin yalnızca ön yüzünün (kan grubu ve din hanesi gözükmeyecek şekilde) ibraz edilmesini rica ederiz.

    Başvuru formunun tebligat zarfına veya e-postanın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu İlgili Kişi Talebi” yazılmasını rica ederiz.

    Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi, Medyascope ‘a iletmeniz durumunda Medyascope talebinizi en geç 30 (otuz) gün içinde ücretsiz olarak sonuçlandıracaktır. Ancak, başvurunuza verilecek yanıtın mevzuat uyarınca bir maliyet gerektirmesi halinde Medyascope tarafından Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenen tarifedeki ücret talep edilebilecektir.

    Yazı kaynağı : medyascope.tv

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    hangi branştan kaç öğretmen atanacak 2023

    1ziyaretçi

    hangi branştan kaç öğretmen atanacak 2023 bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Öğretmen atama kontenjanları belli oldu! 45 bin atama branş dağılımı 2023 ve kontenjan dağılımı nasıl olacak? Öğretmen ataması 2023 branş dağılımı! - Kamu - Memur Haberleri

    ÖĞRETMEN ATAMASI KONTENJANLARI 2023: ÖĞRETMEN ATAMALARI NE ZAMAN, 45 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI BRANŞ DAĞILIMI AÇIKLANDI MI? ÖĞRETMEN ATAMASI BAŞVURUSU NE ZAMAN?

    45 BİN ÖĞRETMEN ALIMINA İLİŞKİN ATAMA TAKVİMİ VE BRANŞ BAZINDA KONTENJAN DAĞILIMI AÇIKLANDI

    MEB 45 bin öğretmen atama branş dağılımı ve şartları açıklandı mı? ÖĞRETMEN ATAMA TAKVİMİ VE KONTENJANLARI 2023! Okul öncesi, sınıf öğretmenliği...

    MEB 45 bin öğretmen atama branş dağılımı ve şartları açıklandı mı? ÖĞRETMEN ATAMA TAKVİMİ VE KONTENJANLARI 2023! Okul öncesi, sınıf öğretmenliği...

    2023 ÖĞRETMEN ATAMALARI TAKVİMİ: 45 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI NE ZAMAN YAPILACAK?

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 45 bin yeni öğretmen ataması yapılacağını açıklamasının ardından bir açıklama da Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'den geldi.

    ATAMA TAKVİMİ İÇİN TIKLAYINIZ

    Yazı kaynağı : www.takvim.com.tr

    MEB 45 bin öğretmen ataması yapacak! 2023 branş dağımı ve atama kılavuzu...

    MEB 45 bin öğretmen ataması yapacak! 2023 branş dağımı ve atama kılavuzu...

    2023 yılı öğretmen atamaları ile ilgili açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamada, "Eğitim sistemimizin kalitesini artırmak, eğitim kadromuzu daha da güçlendirmek için 45 bin yeni öğretmen ataması yapacağız." İfadelerini kullandı. Peki ilan ne zaman yayınlanacak?

    45 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILACAK!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi twitter hesabından yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi:

    "Eğitim sistemimizin kalitesini artırmak, eğitim kadromuzu daha da güçlendirmek için 45 bin yeni öğretmen ataması yapacağız." İfadelerini kullandı. Alım ilanının henüz yayınlanmaması nedeniyle atamaların hangi tarihte gerçekleşeceği henüz netlik kazanmadı. 

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 45 bin yeni öğretmen ataması yapılacağını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan paylaşımında şu ifadelere yer verdi; "Sevgili vatandaşlarım, eğitim camiamızın değerli üyeleri, buradan sizlerle bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Eğitim sistemimizin kalitesini artırmak, eğitim kadromuzu daha da güçlendirmek için 45 bin yeni öğretmen ataması yapacağız. Atanacak öğretmenlerimizi öncelikli olarak depremin yaralarını sarmak için afet bölgelerinde görevlendireceğiz. Tüm öğretmenlerimize, ailelerine, öğrencilerimize ve eğitim camiamıza hayırlı olsun."

    ATAMASI BEKLENEN BRANŞLAR NELER?

    45 bin öğretmen alımında branşlar henüz netlik kazanmadı. Fakat, en son yapılan öğretmen atamasındaki branşlar şöyledir; 

    45 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI NE ZAMAN YAPILACAK?

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 45 bin yeni öğretmen atama kararının ülkeye, millete ve eğitim camiasına hayırlı olmasını diledi.

    Özer, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

    ''Atama takvimi ve branş dağılımını en kısa sürede açıklayacağız. Eğitim ailemizin her zaman yanında olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum.''

    KPSS TABAN PUANI NE KADAR OLUR?

    Kamu Personel Seçme Sınavında atanacağı alan için puan türleri (KPSSP10 ve KPSSP121- KPSSP120) üzerinden en az 50 ve üzerinde puan almış olmak gerekmektedir.

    Sözlü sınavda başarılı olanların atamaları, tercihleri de dikkate alınarak sözlü sınav puanı üstünlüğüne göre elektronik ortamda gerçekleştirilecektir. Sözlü sınav puanının eşitliği halinde KPSS puan üstünlüğü dikkate alınacak; eşitliğin devamı durumunda diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana öncelik verilecektir. Eşitliğin bu şekilde de bozulmaması durumunda ise atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenecektir. 

    ÖZEL BAŞVURU ŞARTLARI NELER?

    Mezun olunan yükseköğretim programı, öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 20.02.2014 tarihli ve 9 sayılı Kurul Kararına göre atama yapılacak alana uygun olmak,

    Öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Programını ya da Pedagojik Formasyon Programı/Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programından birini başarıyla tamamlamış olmak,

    Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanların, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca yüksek öğrenimlerinin ve/veya pedagojik formasyon belgelerinin yurt içindeki yükseköğretim kurumlarına veya programlarına denkliği kabul edilmiş olmak,

    Devlet memurluğundan veya öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza almamış olmak,

    Bakanlığımıza 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak atanan; ancak ataması iptal edilenler ile sözleşmeli öğretmen olarak çalışmakta iken sözleşmeleri feshedilenler bakımından, başvuru tarihinin son günü itibarıyla bir yıl bekleme süresini tamamlamış olmak,

    Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken sözleşmesi feshedilenler bakımından, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 1 inci maddesinde sayılan istisnalar hariç olmak üzere fesih tarihinden itibaren bir yıl bekleme süresini tamamlamış olmak,

    Halen Bakanlığımızda veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak çalışmıyor olmak, şartları aranacaktır.

    Yazı kaynağı : www.haber7.com

    Öğretmen atama takvimi ve branş bazında kontenjan dağılımı MEB duyurusu: 45 bin öğretmen ataması ne zaman yapılacak, başvurular hangi tarihte başlayacak?

    ATAMA KILAVUZU: Öğretmen ataması 45 bin branş ve kadro dağılımı açıklandı mı? 2023 Öğretmen atama takvimi (başvuru-tercih) ne zaman?

    ATAMA KILAVUZU: Öğretmen ataması 45 bin branş ve kadro dağılımı açıklandı mı? 2023 Öğretmen atama takvimi (başvuru-tercih) ne zaman?

    2022 YILI BRANŞ VE KADRO DAĞILIMI

    2022 yılında yapılan alımlarda Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi ve özel eğitim branşlarına ağırlık verdi.

    Geçtiğimiz yıl yapılan atamalarda branş ve kadro dağılımı şu şekildeydi; 

    Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    dudaga nemlendirici surmek orucu bozar mi

    1ziyaretçi

    dudaga nemlendirici surmek orucu bozar mi bilgi90'dan bulabilirsiniz

    Krem Sürmek Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Krem Sürmek Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Oruç Tutarken Merhem veya Krem Sürülür Mü?

    Ramazan ayı ile ilgili en çok merak edilen konuların başında genellikle orucu etkileyen faktörler gelmekte. Birçok kişi orucun neyin bozup neyin bozmayacağı en doğru şekilde öğrenmek ve buna göre hareket etmek istiyor. Ramazan ayında oruç tutacak olan vatandaşlar ise orucu neyin bozup neyin bozmayacağı ile ilgili sıkı bir araştırma içerisine girdi. Bu araştırmada en çok sorulan sorulardan biri de krem ya da merhem sürmek orucu bozar mı sorusu oldu.

    Yaz aylarında güneş korunmak için güneş kremi, cildimizi nemlendirmek için nemlendirici kremler, saçlar için besleyici kremler ya da ağrılara karşı kas gevşetici kremler kullanmaktayız. Oruç tutarken de krem sürebilir miyiz? Krem sürmek orucu bozar mı?

    İşte bu konu hakkında aklında soru işareti olan yüzlerce kişi var. Oruç ibadetini en doğru şekilde yapmak isteyen Oruçluyken krem sürmek orucu bozar mı ya da oruç tutarken krem sürülür mü diye merak eden bu kişiler de bu konuyla ilgili en doğru açıklamaları öğrenmek istiyor. Krem sürmek orucu bozar mı Diyanet İşleri bu konuda ne diyor diye de merak ediliyor ve yetkililerden de zaten açıklama her yıl yapılıyor.

    Vücuda krem sürmek orucu bozar mı sorusuna en doğru cevap ise Diyanet İşleri Başkanlığından geldi. İşte Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuyla ilgili resmi web sitesinde yaptığı açıklamalar…

    İlginizi çekebilir: Orucu Bozan Şeyler: 10 Durum – Soru Cevap

    Krem Sürmek Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Krem sürmek orucu bozar mı Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuyla ilgili cevabı aynen şu şekildedir:

    ‘‘Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır.

    Diğer taraftan bu işlem, yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar: bkz. Merğînânî, el-Hidâye, II, 263-264; Kâsânî, Bedâî’, II, 98; İbn bidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 366, 367)’’

    İlginizi çekebilir: Oruç Tutarken En Çok Yapılan 8 Hata

    Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu da bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun açıklamaları da Diyanet işleri Başkanlığıyla paralel açıklamalardır. Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun açıklamalarına göre güneş kremi ya da güneş yağı sürmek orucu bozmaz.

    Yüze krem sürmek orucu bozar mı diye de özellikle merak edilmektedir; çünkü yüz ağız bölgesini de içine almaktadır. Bu yüzden ağız çevresinden krem içeriğinin birazının sindirime de geçebileceğinden endişe duyanlar olabilmektedir

    Yüz bölgesinin dışında ele krem sürmek orucu bozar mı, ayağa krem sürmek orucu bozar mı, buruna krem sürmek orucu bozar mı, ağza krem sürmek orucu bozar mı ve bölge fark etmeksizin vücuda krem sürmek orucu bozar mı soruları da oruç tutacak kişilerin kafasını karıştırabilmektedir.

    Diyanet İşleri Başkanlığının ve Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun yaptığı açıklamalara göre yüze krem sürmek orucu bozar mı gibi sorular artık bir cevaba bağlandı. Ağrı kesici krem sürmek orucu bozar mı sorusunu da yanıtlayalım. Diyanet İşleri Başkanlığına göre oruçluyken ağrı kesici ya da nemlendirici fark etmeksizin vücuda ya da yüze krem sürmek orucu bozmaz.

    Oruç tutarken vücudunuza ya da yüzünüze kremlerinizi çekinmeden sürebilirsiniz. Krem sürmek cilt yüzeyinde gerçekleşir. Krem sürerken boğaza ya da mideye bir şey kaçması mümkün değildir. Bu nedenle krem sürmek orucu bozan durumların içinde yer almaz.

    Aynı zamanda makyaj yapmak, saç bakımı yapmak ya da saç boyamak da orucu bozmamaktadır. Yaraya krem sürmek orucu bozar mı sorusunun cevabı da bu çerçevede hayır bozmaz. Yara kremleri cilt tarafından emilse de onlar da yeme içme anlamı taşımadığından oruç bozulmaz.

    Oruç kefareti orucun mazeret olmaksızın bozulması sonrasında ramazan ayı haricinde altmış gün ya da iki kameri oruç tutmaktır. Bir mazerete olmadan bozulan oruçların mutlaka kaza edilmesi gerekir. Krem sürmek orucu bozmadığı için kefaret edilmesine gerek yoktur.

    Konumuzu özetlemek ve krem sürmek orucu bozar mı sorusuna en net yanıtı vermek gerekirse; krem bir besin maddesi değildir. Besin maddesi olmayan krem ve merhem orucu bozmamaktadır. Kana karışması cilt yoluyla gerçekleşir; ancak yeme içme eylemi olmadığı için ve kana karışması çok yavaş gerçekleştiği için orucu bozan durumlardan sayılmaz.

    Krem sürmek abdesti bozar mı sorusu da aklınıza gelmiş olabilir. Bu soruya Diyanet cevabı şu şekildedir: “Abdest alırken yıkanması gereken bir organın üzerine tedavi maksadıyla sürülen, ancak tabaka oluşturan merhem vb. maddelerin yıkanması, yapılan tedaviye engel teşkil etmiyorsa, bu organın yıkanması gerekir. Eğer yıkamak zarar veriyorsa, ıslak elle üzerine mesh edilir. Mesh etmek de zararlı ise o da terk edilir (İbn bidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 217, 472). Bu maddeler deri üzerinde bir tabaka oluşturmuyorsa, abdestin geçerliliğine etki etmez.”

    Peki, orucu bozan şeyler nelerdir? İşte Diyanet İşleri Başkanlığının açıkladığı orucu bozan durumlar:

    ‘‘Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn bidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.’’

    İlginizi çekebilir: Oruç Tutmanın Sağlığınız İçin 7 Bilimsel Faydası

    Dudağa Krem Sürmek Orucu Bozar mı?

    Dudak kremi sürmek orucu bozar mı sorusunu bazı önemli koşullara dikkat çekerek cevaplamak uygun olur. Sağlık için kullanılan dudak kremleri tatsızsa ve aroma içermiyorsa yeme, içme maksadı da taşımadıklarından orucu bozmazlar.

    Cilt Bakım Kremleri Orucu Bozar Mı?

    Cilt onarıcı ve antibiyotik etkili kremlerin kana karıştığını, nemlendirici kremlerin cildi rahatlattığını düşündüğünüzde bu ürünler orucunuzu etkilemez. Ayrıca Diyanet tarafından da bu konu sık sık gündeme geldiği için ihmal edilecek bir konu değildir. Krem ve merhem kullanmak istediğiniz günlerde, orucun bozulmadığından emin şekilde orucunuza devam edebilirsiniz. Özellikle de yaz günlerinde güneş kremi kullanarak orucu tutabilirsiniz.

    Krem Sürmek Orucu Mekruh Eder mi?

    Sağlık amacıyla krem sürmek orucu mekruh etmez.

    Oruç Tutarken Makyaj Yapmak Orucu Bozar mı?

    Diyanet makyaj yapmak orucu bozar mı sorusu için şöyle cevap vermiştir: “Oruç, bir şey yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmaktan dolayı bozulur. Makyaj, saç boyamak ve saç bakımı bu kapsamda olmadığından orucu bozmaz.” Makyaj yapma içerisinde ruj sürmenin de olduğu düşünülerek bu cevap yorumlanabilir.

    Kusmak Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Göz, Kulak, Burun Damlası Orucu Bozar Mı?

    Seferi iken Oruç Tutulur Mu, Kaç Km Geçerli?

    Kan Vermek Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Diş Fırçalamak Orucu Bozar Mı? Diyanet Cevabı

    Yazı kaynağı : www.nefisyemektarifleri.com

    Oruçlunun dudak nemlendirici krem kullanması

    Oruçlunun dudak nemlendirici krem kullanması

    Allah’a hamd olsun.

    "İnsanın, dudakları ve burnu nemlendiren (krem gibi) bir şey kullanmasında veya dudakları ve burnu su veya ıslak bir bez ile ıslatmasında bir sakınca yoktur. Fakat dudak ve burundaki kuruluğu giderdiği bu şeyin midesine girmemesine dikkat etmesi gerekir. Eğer kasıtsız olarak midesine bir şey girerse, kendisine bir şey gerekmez.

    Tıpkı abdest sırasında mazmaza yaparken midesine su kaçarsa, bununla orucu bozulmadığı gibi."

    Yazı kaynağı : islamqa.info

    Kadınların dudaklarına sürdükleri ruj ve krem orucu bozar mı?

    Kadınların dudaklarına sürdükleri ruj ve krem orucu bozar mı?

    Değerli kardeşimiz,

    Dudaktaki boyanın sökülüp yutulması halinde, orucu bozacağı kesindir. Böyle bir yutma söz konusu olmazsa ister ruj, isterse başka boya veya krem olsun orucu bozmaz.

    Selam ve dua ile...
    Sorularla İslamiyet

    Yazı kaynağı : sorularlaislamiyet.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.